13. Gece

1.1K 62 60
                                    


"Çünkü Goong'un kalbini aldığım gibi sevgilisini de alamam. Zaten ona çok fazla borçluyum."

"Ne?!"


"Goong... Hoseok'un sevgilisi olan kız. Ya da ... Hoseok, Goong'un bana anlattığı sevgilisi."

"Nasıl- nereden biliyorsun?"

"Beni otele çağırdığı son gece, Goong mevzusunu anlattı. İsim vermedi. Adını anamıyor ya da gizli tutmak istiyor galiba. Baştan sona anlattığında anladım kim olduğunu. Bana kalbini veren arkadaşımın sevgilisiydi Hoseok. 

O gece eve döndüğümde de Changkyun kapımdaydı. Merdivene tünemiş. Tüm gece apartmanın ayazında rengi kaçmıştı. Hoseok'dan acilen kaçmam gerekliydi. Ve Changkyun bana kaçış rampasını sundu. Herşeyden haberi vardı, ben anlatmayı planlamasam da haberi vardı."

"Bu açıklayıcı oldu..." dedi Miin, düşünceli düşünceli.

"Ne bakımdan?"

"Çok agresif. Sen görünürde olmadığında deli gibi agresif. Ağlamaklı bir hali var. 

Hani biz lisedeyken sen bir çocuğa aşıktın ya, neydi Hyunsano muydu?"

"Hyungwon?"

"Bize kalmaya gelmiştin, Changkyun'un babası seferdeydi bizde kalıyordu o dönem. Biz konuşurken Hyungwon'u duymuştu. Sonraki hafta aynen böyleydi bu. Galiba o sebeple. O.. farkında yani..."

Miin cümlesinin sonunda birden derin bir düşünceli hale geçmişti.

"Ne oldu Miin?" dedin. Omuz silkti.

"Sen en yakın arkadaşım, hatta kardeşimsin. O da biricik kuzenim. Beni fena halde arada bıraktınız..."

"Arada olmana gerek yok. Olduğun yerde gayet iyisin."

"İyiyim de... Sen iyi değilsin. Changkyun'u mu seçiyorsun yani?"

"Hayır.."

"Hoseok mu?"

"Hayır.."

"E beni seç?"

"Ne saçmalıyorsun Miin?"

"Saçmalayan sensin... üzgünüm ama karar vermen şart. Trafiği kilitliyorsun. Neşeli haberleri bekletmem gerekiyor sonra."

"Neşeli haber?"

"Kihyun... resmi olarak evlenme teklif etti. Haftaya aileler tanışıyor. Şey yani.. teknik olarak sadece ablamlar. Busan'dan gelecekler."

"Ayyy... düğünde hangi elbiseyi seçsem ki..."

"Önce kavalyeni seç."

*

Changkyun Miin gittikten sonraki bir saat içinde halen geri dönmemiş olduğu için kafeye gittin. Ertesi güne kahve ve çayların yanına iktramlık kurabiye yapma niyetin vardı.

İçeri girdiğinde mutfağın ışıklarının açık olduğunu gördün. İçeride Changkyun canhıraş bir şekilde hamur dövüyordu. Duvarda baktığı tarifin ikramlık kurabiyelerinki olduğunu görünce gülümsedin kendi kendine. Mutfağın servis penceresinden içeri seslendin.

"Hey Kurabiye Güzeli!"

Changkyun pozisyonunu bozmadan sadece bakışlarını kaldırmıştı dalgın dalgın. Seni görünce bir an güzel bir gülümseme yayıldı yüzüne. Hafifçe terlemişti. 

TROPICAL NIGHT  |  (Wonho OC) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin