Duman Diyarı : Kutsal Kaya (KİTAP OLUYOR)

Bölüm 1 - GİRİŞ

.                  

             Olduğu yere, dizlerinin üstüne çökmüştü. Kibirli ve karanlık bir çift gözün baskısı altında ellerini ovuyor ve herhangi bir kurtuluşun kalmadığını kabulleniyordu. Artık tamamıyla yorgun düşmüştü. Başını yerden kaldıramıyordu. Muhtemelen ölümüne sebep olacak kişi karşısında duruyordu. Galiba yanında birileri daha vardı ve bir konuşma geçiyordu aralarında. Ama karanlık gözlerin sahibi bu konuşmalara sinirlenmişti. Sert bir şekilde cevap verdi, genç adamın anlayabildiği tek şey ise şu oldu.

-Benim kudretimden şüphe mi ediyorsun?

       Patavatsızlık eden kişi belki de bu seferlik sinirli bir söz duyarak kurtulmuştu fakat bu genç düşman için ise işler hiçte yolunda gitmiyordu. Az evvel kibirle bakan gözler şu an nefretle bakıyor ve bütün karanlığını üzerine salmaya hazırlanıyordu. Dağların üzerine çakan şimşekler olmasa göz gözü görmeyecek bir karanlık ve korku sahnesiydi içinde bulunduğu.

             Genç adam başarısızlığını kabullenmişti artık. Düşmanı bütün kinini kusmaya hazırlanıyordu, kendisindeyse güç namına hiçbir şey kalmamıştı. Ne anahtara geri dönebilir ne de bu düşmana karşı koyabilirdi.

             Tek umudu bir mucizeydi, herhangi bir mucize için bir gayret daha edip gözlerini açıp etrafa bakındı. İşte o an karanlık gözlerle son kez karşı karşıya geldi.

-Boşuna mucize için bakınma, senin için bu gece sadece ölüm var. Şimdi hafife aldığın azabımı tat bakalım.

         Her şey bir anda gerçekleşti. Gecenin karanlığını yırtan şimşeklerin hedefi bu sefer dağların tepeleri değildi. Hedef bu sefer kendisiydi...   

---          ---         ---           - --                ---             ---             ----               ---          ---        ---           ----          ---

         Son birkaç haftadır defalarca gördüğü rüyadan yine kan revan içerisinde uyandı Adele'in müziğiyle. Artık rutini olmuş ''I Set Fire'' şarkısıyla uyanmanın ardından diğer rutini kahve hazırlamaya geçerken aklını kaçırmış gibi hissettiğini fark etti.

      O kadar etkisindeydi ki rüyasının, sanki az önce o şimşeklerin üzerine yağmasıyla birlikte ölmüştü. Ya da gerçekten ölmüş müydü? Şimşeklerin üzerine yöneldiğini her seferinde görüyordu fakat şimşeklerin kendisine değdiğini ya da öldüğünü hiç görmemişti. Geceleri uyumadan önce Fantastik/Korku tarzı filmler izlemeyi kesmeliyim diye düşündü, rüyalarıma hiç de olumlu etki bırakmıyorlar.

             Kaynayan suyun fokurtusuyla düşüncelerinden sıyrılıp kahvesini yaptı ve yeni hazırladığı kahvesini yudumlayarak yavaştan bugünkü ders notlarını hazırlamaya başladı. O sırada odasının kapısının aralandığını duydu, gelen annesiydi.

-Acaba bir sabahta uykundan 15 dakika feragat edip sadece kahve içmek yerine kahvaltı etmeye ne dersin?

-15 dakika erkene alarm kursam o 15 dakikayı da erteleyip uyumakla geçiririm anne biliyorsun beni.

-Yine de bunu aç acına okula gitmene bahane olarak saymam, biliyorsun beni.

-Sen beni uyandırmayı denesen belki daha iyi olur?

-Deniyorum denemez olur muyum? Ama o yataktan seni kaldırmak ne mümkün!

-Tam bir baş belasıyım değil mi?

-En alasından hem de.

-Bence bana bir kardeş yapmalıydınız, daha hafif uykulu ve kahvaltı yapan bir model.