Ranzamın merdivenlerinden sarkmış ters bir şekilde Harry Potter ve Ateş Kadehi kitabımı okuyorum. Ve şunu söylemek gerekirse bu şekilde kitap okumayın yoksa anlamıyorsun. Kan beyne baya baya gidiyor. Bi ara yazıları japonca zanetmedim değil.Bir anda odanın kapısı açıldı ve kitabım elimden düştü. Ama nerde kaldığımı nasıl bulucam şimdi?
Kızgın gözlerimle karşıma baktım. Gelen kişi gıcık kız kardeşimdi.
"Abla annem seni çağrıyor."
"Bu halimle mi?"
Derin bir nefes alıp beni kollarımdan çekti. Çekmesi ile yere düşmem bir oldu. Ay sırtımı kırdım galiba.
"Benden ne istiyorsun Sena?"
"Bilmem."
Derin bir iç çektim.
"Melody hemen buraya gel."
Ahanda annem. Kesin suçu bana attı Sena. Zor bela ayağa kalktım.
Ben size kendimi tanıtmayı unuttum değil mi? Bakın bazen olurya böyle başlarlar bende böyle başlayacaktım ama olmadı geçte olsa böyle yaptım ama. Ben Melody Roden. Kiralık Aşk taki Defne gibi gerçek kızıl saçlara sahip ve gözleri mavi ve yeşil karışımı olan kız. Şimdi siz diyeceksiniz kardeşinin ismi niye Türk diye. Anne tarafı Türk. Baba tarafı Alman. Ama Londra da yaşıyoruz. Ve hala Harry Potter film setine gidemedim. Neden ya on üç yaşındayım ve hala gidemedim yaa. Melody üzgün anlayın artık.
"Melody Sena nın ödevi varmış hadi gitte eve limon al acil lazım."
Gerçekten mi yani? Yavaşça arkamı döndüm. Sena sırıtarak bana bakıyordu. Ağzımı hareket ettirerek 'sen bittin' dedim oda 'yav he he' deyip gitti.
"Tamam anne sen bana parayı ver aliyim."
Şöyle ki market yarım saatlik uzaklıkta. Bacaklarım ağrıycak. Keşke bisikletimin lastiğini patlatmasaydım. Evet sakarlıkta manstır yaptımda. Ama suç benim değil önüme çıkan taşın.
"Al bakalım. Hızlı gel."
"Anne bir saate anca gelirim. Hadi bay."
Evden çıkıp yürümeye başladım. Telefonum nerde ya benim? Evde unuttum. Koşarak eve geri gidip telefonumu aldım. Ve aşağıya indim. Ve yürümeye başladım. Keşke hızır otobüs olsa. Ama asam yok. Var ama çakma kendim yaptım. Ve genellikle saçımda olur topuz yaptığım için.
Koşarak on dakikada oraya vardım. Markete girip limon aldım. Belki biraz para çıkarda kendime çikolata alırım. Kasaya gidip limonların parasını verdim. Para artmadı ya uff. Limon poşetini alıp yürümeye başladım. Telefonumu cebimden çıkartım Instagram da gezmeye başladım. Araba çarpmazsa iyi ha.
Birden bir bedene çarpıb yere düşmem bir oldu. Lan sanki duvara çarptım kafamı. Ahh acıyor be.
"İyimisiniz?"
Ayağa kalkıp karşım da ki kişilere baktım. Oha bildiğimiz Hagrid karşımda.
"Vay be bu kostümü nerden buldunuz?"
Onun yanında ki Harry Potter dı. Ama nasıl genç hala anlamamıştım. Tıpa tıp ikizi sanki. Bak bu çok garip işte.
"Kostüm mü? Bu bir kostüm değil. Ben kıyafetim işte."
"Rolünüzüde çok iyi yapıyorsun bunu da bilin."
"Ne rolü?"
Ona çok garip bir bakış yolladım.
"Eee Harry Potter ve Hagrid rolünü ne rölü olucak?"
Bana uzaylı görmüş köylü gibi baktılar.
"Fotoğraf çekilebilirmiyiz?"
Dedim telefonumu göstererek. Harry gülümseyerek.
"A tabiki."
Saçımdan çakma asamı çıkardım. Ve tam o sırada.
"Kim-Olduğunu-Bilirsine çalışıyor Harry uzak dur."
Ben kahkaha atmaya başladım. Gözlerimdeki yaşları silerek.
"Ge... Gerçekten harika oynuyorsunuz. Merak etmeyin bu.. bu asa sahte. Ovv bu kadar gülünce karnım ağrıdı."
Derin derin nefes almaya başladım.
"Neyse hadi fotoğraf çekilelim."
Ortalarına geçip asamı biraz yukarı kaldırdım. İki üç tane çekilip bir az geri çekildim asamı saçımı topuz yaparak sabitledim. Fotoğraflara baktım hemen instaya atam bari.
Limon poşetini yerden aldım. Onlara döndüm.
"Fotoğraflar için teşekkürler. Size iyi rol yapmalar."
Sonra yanlarından geçip yürümeye başladım.
"Hey garip kız."
Arkamı döndüm. Çakma Harry bana doğru geldi.
"Evet?"
Karşımda durdu.
"Sen Harry Potter ı ve Hagrid i nerden biliyorsun?"
Gelde buna gülme.
"Çok kolay kitaplardan. Kitapları varya. Hemde yedi tane. Değil sekiz bir tane daha vardı."
Bana tek kaşını kaldırıp baktı.
"Peki büyücümüsün?"
Yine kahkaha atmaya başladım. Zor da olsa konuşup.
"Keşke. Ama nerde. Bunlar gerçek olacak bende büyücü olacam. Bu çok zor bir ihtimal. Ve eğer olsaydı ben on bir yaşındayken mektubum gelirdi. Ama hayeller hayatlar işte ne yapalım."
İç çektim. Ay benim karnım acıktı ya. O kadar yürüdüm bir de güldüm bence bu normal. Midem kendini eritmez inşallah.
"Peki asan?"
"Ha o mu? Kendim yaptım. Sen herhalde Harry Potter hayranısın?"
Bir az gülümsedi. Kulağıma eğilip.
"Hayır ta kendisiyim."
Tek kaşımı zor da olsa kaldırıp ona baktım.
"Siz gerçek misin ya?"
Başını salladı. Galiba bir gülme krizi daha geliyor.
"Ha ha öyledir. Bende Lily Potter zaten."
Bana sinirli bir şekilde bakmaya başladı. Birden telefonum çaldı. Ekranı kaldırdım.
"Eyvah annem."
Çakma Harry e bir saniye deyip telefonumu açtım.
"Efendim anne.
-Nerdesin sen?
Yoldayım geliyorum. Yolu yarıladım merak etme.
- Tamam hızlı ol.
Peki."Telefonumu kapattım. Ve çakma Harry e döndüm. Bana garip bir şekilde bakıyordu.
"Konuşmaya devam etmek isterdim ama annem aradı hemen gitmem gerek bayyss."
El sallayıp arkamı dönüp yürümeye başladım. Harry Potter gerçekmiş. Ah be keşke öyle olsa ama nerdeee.
**********

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)
Fanfiction************** Melody=) Merhaba sayın okuycu. Bu kitaba hoş geldin. Ehuehu ben Melody kimin ikiziyim biliyonuz mi? Şe- ~Yazar~ Melody iyi ki bi açıklama yap dedik. Spoydi vermesen. Aslında anlaşılıyor zaten ama deme. Melody=) Tamam patron. O zaman a...