Özel Bölüm -1- Lahmacunlar Dans Eder Mi?

504 41 37
                                    

Bu bölüm de duygusal olsam da kendime hakim oldum. İyi okumalarr.
****

"Ona da ölmezsin lan. Cidden bu zombi filimlerine gıcık oluyorum ne kadar sevsemde. Lan kafasından kes ölsün gitsin."

Sena sinirle homurdanarak elindeki noodle kasesini kenara bıraktı. Karşısındaki saçma olan zombi dizisine göz devirdi. Zombileri ne kadar sevse de bazen senaristleri öldürmek istiyordu. Kumandayı aldı ve televizyonu kapattı. Yavaşça merdivenlere yol aldı. En çok sevdiği şeyler listesindekilerden birini, uyumaya gidiyordu. Odasının kapısını açtı ve yatağına yattı. Kendini yatağa bıraktı ve gözlerini kapattı.

"Sabah kalkınca ne yapsam ki?.. Bence uyumalıyım. Evet çok mantıklı. Hem ekşın falan yokken iyi olur."

Yorganı üzerine çekti. Bir süre geçtikten sonra rüya alemine dalacakken bir ses duydu. Aşağıdan takırtı sesi geliyordu. Hemen gözlerini açtı. Eli yastığının altındaki asasına gitti. Onu sıkıca tuttu. Yorganı kafasına kadar çekti. Eve de tekken cidden hırsız mı girmişti? Şansız olmasına sövmeye başladı. Gözlerini yumdu ve seslere konsantre olmaya başladı. Adım sesleri yaklaşıyordu. Bir süre sonra kapısının önünde durdu. Sena nefesini tuttu. Kapı açılınca gözlerini açtı. Asasını daha da sıkı tuttu. Bunu yapabilirdi. Birden doğruldu ve karşısındakine bakmadan asasını ona doğrulttu.

"Sersemlet!"

Büyü gelen kişiye çarpılınca savruldu. Sena ayağa kalktı ve asını yerde yatan kişiye doğrulamaya devam etti.

"Sen ne boksun da evime giriyorsun lan!?"

"Beni abin yolladı. Bir sakin ol."

Sese ve karşısındaki bedene daha dikkatli baktı. Karşısında Louis'i görünce asasını yatağa attı. Yanına eğildi ve elini uzatarak onun doğrulmasında yardımcı oldu.

"Kapıyı çalabilirdin değil mi? Hayır yani neden hırsız gibi girdin ki!?"

Louis ona göz devirerek baktı. Saçlarını karıştır. Sena tam ona sövecekken o söze girdi.

"Kapıyı alacaklı gibi çalmama rağmen açmadın. Muhtemelem aklın başka yerdeydi."

Öyle miydi cidden? Aslında hayır. Louis onu korkutmak için bile bile öyle girmişti. Onun karışık ruh halini görmek, yüzündeki o şaşkın ve sinirli bakışı görmek ona iyi ki yaptım demeye yetiyordu.

"Aynen aynen aq inandım buna ben de."

Sena yataktaki yastığa alıp sinirle onjm yüzüne attı.

"Odamdan siktir git. Odama giremezsin."

"İyi be."

Louis, Sena'nın kokusu dolmuş odadan çıkarken, Sena da hayata sövüyordu. Çünkü o sadece uyumak istiyordu. Her şeyden nefret ediyordu. Yemek ve uyku ha bir se yatağı hariç. Ve bilgisayarı Hayrullah. Bunlar dışındaki her şeyden nefret ediyordu.

Salona girdiklerinde Sena koltuğa oturdu. Şu an o kadar açtı ki. Noodle onu doyurmazdı. Ama bir pizza iyi gidebilirdi.

"Can abi bize bir görev verdi. Gidip bir yeri kontrol etmemiz gerekmiş. Yakınlarımızdaymış."

"Abim nerde ki?"

"Melody ile iksirlere bakıyorlardı. Geç gelicekmiş. Ondan biz gidicez."

Homurdanarak koltuktan kalktı. Askılıktan ceketini aldı ve giydi. Dağınık olan saçlarını topladı ve asasını cebine koydu. Boy aynasından kendine baktı ve göz kırparak ayakkabılarını giydi.

"Bu işin sonunda bana pizza almazsan asayı gö-"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu işin sonunda bana pizza almazsan asayı gö-"

"Tamam tamam alırım. Hadi bayan yavaş."

"Sensin yavaş lan."

Sena kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Yavaşça yürümeye başladı.

"Yolu bilmiyorsun. Dikkat et."

Somurtarak ona döndü. Onun bileğinden tutup onu çekiştirdi.

"Yolu göster bay bilmiş."

******

"Burası mı? Ama burası bir lunapark..."

"Terk edilmiş ama seni ap-"

"Burada sadece ben kötü kelime kullanırım."

Sena ellerini cebine koydu ve yürümrye başladı. Yavaş adımlarla içeriye girdiğinde etraftaki sesleri dinlemeyi başladı. Hiçbir ses yoktu. Tuhafına gitmiş. Arkasını döndü yavaşça.

"Burada ses al-"

Gördüğü şey ile donup kaldı. Louis elinde bir papatya tutuyordu.

"Merak etme Sena Roden, kısa tutacağım. Sonuçta romantiklikten nefret edersin. Sena ben... Ben seni anlamsız bir şekilde seviyorum. Kalbim seni görünce çarpıyor hızlıca. Gülüşün, konuşmam, hareketlerin... Her şeyin başımı döndürüyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum... Sena ben-"

Bir anda Sena ona yaklaştı ve onun yanaklarını ellerinin arasına aldı.

"Louis bu kadar romantiklik sana ve bana fazla."

Çocuk gözlerini kırpıştırdı anlamayarak. Sena gülümsedi ve onun yanaklarını sıktı.

"Aynı şeyler benim için de geçerli desem... Ne derdin?"

Şaşkınlıkla gözleri daha da büyüdü Louis'in. Sena kıkırdadı ve ellerini onun ellerine götürdü. Elindeki papatyayı aldı ve saçına taktı. Louis hayran olmuşcasına ona bakıyordu.

"Lahmacunlar dans edene kadar, pizzalar beni bırakana kadar seninleyim Louis merak etme. Ya sen benimle misin?"

Louis gülümsedi. Onu ellerinden tutup kendine daha da geçti. Kız ani olanlara karşı ona baktı sadece. Louis onun yüzüne yaklaştı.

"Dondurmalar uçunca, Voldemort'un burnu oluncaya kadar seninle olacağım Sena."

Ve işte o an başladı küçük aşkları. Sonu olsada sonsuza dek olmuştu kalpleri. Sena ve Louis'i asla unutmamak üzere. İyi geceler aptal ve manyak çiftimiz.

Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin