Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)

Sen Ne Diyorsun?

Şuan elimdeki pizza dilimi ile Teen Wolf izliyordum. Ah be Scott o kırmızı gözlerini yerim.

"Melody sen ne yapıyorsun?"

Yerimden sıçradım. Pizza elimden düşüyordu. Ama düşmedi. Kafamı kaldırıp Herm e baktım.

"Hiçç öyle işte."

Pizza diliminden bir ısırık daha aldım. Bide pizza alma maceram var. O daha fena. Bildiğiniz oklava ile beni kovaladılar. Neymiş 'onlar sana değilll' Kim bulduysa onundur. Aklıma Türkiye deki annemin halası geldi. O zamanda kesinlikle ve kesinlikle yanlışlıkla bir bardağı kırdım. Sonra kadın oklava ile beni kovaladı. O kadını sevmiyorum. Kadını Harry nin gıcık teyzesi ile tanıştırsak kanka olurlar o kadar yani.

"Bugün kaç derse girdin?"

"İki. İksir ve kehanet."

Derin bir nefes aldım.

"Şey akşam yemeyi saati gelecek misin?"

Başımı evet anlamımda salladım.

"Sen git ben üstümü giyip geliyorum."

Yatağımdan kalkıp sandığımdan kıyafetlerimi çıkarttım. Herm de hemen gitti ha. Yani insan sen Harry takma der.

Telefonumu sessize alarak yatakhaneden çıktım. Gryffindor ortak salonuna indim burdada kimse yok. Salondan çıkarak büyük salona gittim. Kimin yanına otursam? Harry nin olmaz. Altın üçlüye yaklaşasım yok. Gidip sarı saçlı siyah gözlü bir kızın yanına oturdum. Acaba bu ne eti. Gidip mutfaktekilere soram. Yok olmaz dövülmek istemiyorum. O patates kızartması mı? Evet o. İyi bizde patates yeriz. Gel annene bebeyim.

Yemekleri ve tatlıları bi güzel mideye indirdikten sonra herkes dağılmaya başladı. Bende kalkıp gitmeye başladım. Galiba artık tek takılcam.

Tam şifreyi söyliyip girecekken.

"Melody biraz konuşabilirmiyiz?"

Arkamı dönüp Harry e baktım.

"Üzgünüm yapmam gereken şeyler var."

Mesela Scott a sen ne kadar tatlı şeysin demek gibi. Şişko kadına dönmüştüm. Ama Harry kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

"Sadece pizza yiyip birleşler izliyorsun. Hem beş dakika sürmez."

Derin bir nefes aldım.

"Peki."

Ne yapam merak ettim. Aşağıya inip yürümeye başladık. Ne kadar sessiz.

"Bak ben öyle demek istemedim. Gerçekten olanlardan sonra...yani peşimde bir katil var hemen sana güvenemezdik."

Başımı salladım. Ve gülümsedim. Aman ne katil. Peter ı öldürücem gerçekten ya. Benim Black ime suç attı.

"İnan bana neler olduğunu senden daha iyi biliyorum."

Derin bir nefes aldım.

"Nasıl yani?"

Acaba bahsetsem mi? Birazcıktan ne olur ki. Yani miniminacık.

"Şöyle ki karşılaştığımız gün sana sizi kitaplardan biliyorum demiştim ya. Ha işte o kitaplardan. Sizin bilmemeniz normal çünki sizin üstünüzde bir büyü var. Ama beni bilmedikleri için yok. Yani senin ne yaşayacağını baştan sona kadar biliyorum. Örnek mesela felsefe taşı. Voldi sana aynada sen ne görüyorsun demişti ama sen orda yalan söylemiştin. Felsefe taşı senin cebindeydi."

Durup bana baktı. Miniminacık bir bilgi işte.

"Herşeyi biliyorsun. O zaman anlat."

Çok normal karşıladı bu. Hımm garip.