Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)

Bu Nasıl Tatil?

Tatilin bir buçuk ayı mükemmel geçmişti neredeyse. Sena'yı hayata geri döndürme çabalarımız ve harika şakalarla geçmişti. Sonra Ron ve Hermione ziyarete gelmişlerdi. Remus ve Sirius ise güzel bir ev bulup yerleşmişlerdi. Yakında onların yanına gidicektik zaten.

Koltukta baş aşağıya durmuş telefonumla oynuyordum. Harry ve Can beni satmışlardı. Bilgisayarda oyun oynarken beni aralarına almamışlardı. Sena ise resim çizmekle uğraşıyordu. Argh sıkılıyorum ama. Lan ekşın nerde ekşın? Ben bir Potter'ım her dakika başıma bir şey gelmeli ama bir aydır bir şey yok.

Ayağa kalktım biraz baş dönmesinden sonra düzeldim sonra asamı klasik olarak saçımı topuz yapmakta kullandım.

"Ey beni takmayan ev halkı ben dışarıda gezicem."

Diyip çıktım. Dışarısı güzeldi. Tam gezmelikti.

"Hey Mss. Roden!"

Arkamı dönmüştüm. Burdakiler benim Potter olduğumu bilmiyordu tabi.

Gelen bir az yaşlı bir adamdı. Ama ben seni tanımıyorum ki amca.

"Buyrun?"

Yanıma geldi ve gülümseyerek bana baktı.

"Anneniz ve babanızın evine bir uğramalısınız. Ben onların avukatı Luther Could."

"Imm neden bunu şimdi diyorsunuz peki? Olay olalı kaç ay geçti."

"Bazı evraklardan ötürü böyleydi. Her neyse. Eve bir uğramalısınız almanız gereken birkaç şey var da."

Bunun altında bir şey var.

"Hım pekala daha sonra uğrarım. Bilgilendirme için teşekkürler de bu bilgilendirmeyi yanımda bir birey varken yani beni evlat alanların yanında yapmalısınız. İyi günler."

Diyip arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Birden biri kolumdan tuttu ve o tanıdık his. Cisimlendik mi!? Lan ben biliyordum bir bok olcak diye. Aha şok ağzımda çalıştı. Al ekşın Melody sana sen çok seversin.

Durduğumuzda başımı kolumu tutan kişiye baktım. O amc- değil lanet olası çok özlü iksir. Kolumu zorda olsa çektim sonra saçımdan asamı alıp ona tuttum.

"Sen kimsin lan!? Beni ne hakla cisimlersin."

Piç gülüşüyle bana baktı alttan alttan sonra o da asasını bana çevirdi.

"Ah minik Potter eğer büyü yaparsan okuldan atılırsın biliyorsun değil mi?"

"Eğer kendimi korumak içinse yaparım ve asla atılmam. Arkam kuvvetli sonuçta amca-"

Demeden biri kafamın kenarına bir şey dayadı. Gözlerimi yavaşça ona çevirdim. Bir asa ve başka bir adam.

"Asanı bırak Potter!"

"Ah demek siz benden o size lazım olan şeyi alıp beni öldürcek kişilersiniz. Ya fark ettiyseniz ben avada yiyip ölmedim heyyo. Gene bir şey olmaz."

Bana şaşkınca baktılar. Ya ben böyle konuşuyorumda bir şey yapsalar zor karşılık veririm. Keşke duello dersi alsaydım.

"Bak bak bak bizim minik Potter bizi tanıyor demek. O zaman bize lazım olan şeyi ver."

"Size lazım olan şey ne ve sizi tanımıyorum sorun orda. Kimsiniz!?"

"Biz ımm lordumuza yardım eden kişileriz diğelim. Sen de olan şeyde canın aslında."

Gözlerim büyüdü. Lanet keşke düzgün dinleseydim rüyada onları. Derin bir nefes aldım.

"Ben de öyle bir şey yok ben yaşayan bir ölüyüm çocuklar."

Ölmemeliyim ölmemeliyim. Ne yapıcam?

"Asanı alalım biz ilk önce o zaman."

Önümdeki asamı alıcakken ben aklıma gelen ilk büyüyü dedim.

"Lapifors!"

Sonra diğeri büyü yapmadan eğilip uzağa gittim. Büyü yaptığım adam büyü işe yaramış olacak ki tavşana dönüşmüştü.

"Küçük Potter'a bak sen! Sersemlet!"

"Ennervate!"

Büyüden kendimi kurtardım. Çok zorlanıyorum. Ve gerildim diye aklımda pek büyüdüe yok. Düşün Melody düşün. Hemen bir büyü daha attım.

"Expelliarmus!"

Asasın gitti sonra başka bir büyüye geçtim.

"Everte Statum!"

Takla atarak düştü. Sanırım kafasını sert çarptı diye bayıldı.

Daha yeni etrafa bakıyordum. Bir ara sokaktaydık. Aman ne iyi. Aq büyüde yaptım. Ahanda gelicek mektup.

"Accio ip."

Evet büyü yapmaya devam ediyorum. Ne kada mükemmelim.

Yerden asalarını aldım. Adamı bağladım tavşanı ise orda bulduğum bir kutunun içine koydum. Sonra telefonumu aldım ve ilk kimin numarasıysa aradım.

"Alo Melody ne oldu?"

İyi Can geldi. Derin bir nefes aldım.

"Can hemen konum attığım yere gel. Başım biraz dertte olabilir."

************
2 Gün Sonra...

Uyurken dürtülmemle gözümü açtım.

"Ne var Harry?"

Demiştim uykulu uykulu. Harry gece gece uyku tutmadı diye beni de rahatsız ediyordu.

"Hala mektup gelmedi. Şu ana dek okuldan atılman gerekmez miydi?"

Ona tip tip baktım ve yattığım yerden doğruldum.

"Bak kesin bir şey oldu ki gelmedi bu. Remus ve Sirius kesin biliyordur. Ki olay yerine gelen seherbazlarda durumumu anladı sağolsun o sokakta bir kamera varmış ondan suçsuzum bence. Artık merlinin düşük donu aşkına uyuyalım. Zıbar ya."

Diyip kafamı gene yastığıa koydum ve arkamı ona döndüm. Harry hala kıpırdanıp duruyordu.

"Harry uyumuycaksan git telefonla felan oyna."

Dedim ve gözlerimi kapayıp bir uykuya daldım zorda olsa.