Bölüm 14: Şantaj

279 15 5
                                    

Hermione Granger

      Mutlulukla geçen haftadan sonra sonunda yapmam gereken şeyler olduğunun farkına varabildim. Bir parşömen aldım önüme. Tüy kalemimi ve mürekkebimi de. Ne yazacağımı bilmiyordum. Ya da kime yazmam gerektiğini.  Başta Draco'ya yazmayı düşündüm. Sonra ise onunla konuşacak kadar iyileşmediğimi fark ettim daha. Hem ne diyecektim ki? Sana inanmak için olayları başkasından öğrenmem lazımdı çünkü sen söyleyince inanmadım mı? Suçluydum. Onu dinlemediğim için. Ona inanmadığım, ona güvenmediğim için. Anlatmaya çalışmıştı. Duymamıştım. Ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi ona yazamazdım. Sonra ellerim yazmaya başladı.

Pansy,

Ne yaptığını biliyorum...

      Hayır. Kağıdı buruşturdum ve yere attım. Kalemimi tekrar mürekkebe batırarak yazmaya başladım baştan. Ve tekrar attım. Kaç kere sil baştan yaptım bilmiyorum. 

Pansy,

Yaptığın şey akıllıca ama bir o kadar da adice. Öğrenmeyeceğimi mi sandın? Ben olsam küçük ortağına çok güvenmezdim. Yaparken aklından ne geçiyordu? Üzerinin öylece kapanacağı mı? 

Açıkçası iyi bir plan yapmışsın. Ama bu ayrıntıyı kaçıracağını sanmazdım doğrusu. Kimseye güvenme... Bunun yasa dışı olduğunu biliyordun.Sadece tehdit aşamasında kalmalıydın küçük hanım. Şimdi bakalım ipler hangimizin eline geçti. Küçük yasa çiğneyişini kimseye anlatmamam için bana bir şey vermem lazım. Düşün bakalım küçük hanım. Beni nasıl ikna edebilirsin acaba? 

Tarihi, saati ve adresi kağıdın arkasında bulabilirsin. Orada ol ve küçük anlaşmamızı yapalım. Ancak şartlarım var. Gelirken yanında asa getirmek yok. Unutturma büyüsü yaparsan bende yaptıklarının kanıtı olduğunu unutma.

Hermione Granger

       Kağıdı baykuşuma verdim ve onu pencereden dışarı saldım. Madem böyle oynamak istiyordu, biz de böyle oynayacaktık. Herkes yeni Hermione'ye yol açsın. İlk defa güçlü olduğumu hissettim. Kitaplar olmadan. Kendim bir şeyler yapmak meğersem çok eğlenceliymiş. Ne diyorsun Herm? Kötü kız olarak devam edelim mi?

 Yazar

     Evine gelen mektubu okuduğunda endişelenmesi gerekirken sinsi bir gülümseme oluştu yüzünde Pansy'nin. Ne sanıyordu bu kız? Onu öyle yenebileceğini mi? Oysaki bilmediği bir şey vardı. Pansy Parkinson asla vazgeçmezdi. Evet küçük sırrımı öğrenmiş olabilirsin küçük hanım. Ama ben kaybetmem.

-------------

        Hermione'nin söylediği saatten önce yerini almıştı Pansy. Etrafına baktı. Burası küçük bir kafeydi. Kimse yoktu. İyi bir yer seçmişti Herm. Son kez küçük oyununu gözden geçirdi. Bu oyunda hata yoktu. Her şey istediği gibi olacaktı. Karşıdan gelen Granger'ı gördü. Simsiyah giyinmişti. Kendi kurduğu oyuna geldiğini ve bu günün kazananı olacağını sanıyordu ama yanılıyordu. Bu gün benim günüm diye geçirdi içinden Pansy. Avı yavaşça ona yaklaşırken ayağa kalktı. "Merhaba Pansy."."Merhaba bulanık.". İkisinin de sesi tam bir kazanan gibi çıkıyordu. "Dediğin gibi asa yok.". Karşılıklı oturdular. Oyununu oynaması için Hermione'ye zaman verdi Pansy. 

"Senden çok bir şey istemeyeceğim. Bu küçük oyununa ceza olarak bir daha Draco ve bana karışmayacaksın. Bir de Lucius Malfoy konusu var. Eğer Malfoy bir şey bilirse, bakanlık senin suçunu bilir. Anladın mı?"

"Ben anladım da, sen hala bir şeyleri anlamamışsın." Masaya Viktor Krum'un fotoğraflarını serdi. Hepsi yeni fotoğraflardı.

"Ben asla kaybetmem." Arkasına yaslandı. "Küçük casuslarım çalışıyorlar. Bunlar elime dün geçen fotoğraflar. Evini, ailesini, nereye gittiğini. yani her şeyini izliyorlar. Ve ona veya ailesine zarar vermek onları asla pişman etmez. Anlayacağın küçük bulanık, eğer benim küçük suçumu bakanlık bilirse... Krum puf diye ortadan kaybolur." 

I Need You MUDBLOOD/DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin