Efsaneler

LÜLETAŞI EFSANESİ

     Lületaşı, yeryüzünde az bulunan kıymetli taşlardandır. Eskişehir ilimizde bulunan cinsi ise yeryüzündeki benzerlerinden daha üstündür, daha kıymetlidir. Yabancıların beyaz altın adı verdiği bu taş, beyaz ve hafiftir. Yeni çıkarıldığı zaman yumuşaktır. Hava ile teması sonrası sertleşir. Suda batmaz, yere düştüğünde kırılmaz.

    
      Karatepe yöresinde yaşayan  genç bir çoban varmış. Sıcak bir yaz günü sürüsünü otlatıp köye dönmek üzereyken yorgun düşüp  acıkmış , bir ağaç gölgesinde biraz dinlendikten ve azığını yedikten sonra dönüş yoluna geçmeye karar vermiş.

     Serin bir ağaç gölgesi bulmuş açmış azığı başlamış etrafı seyrederek yemeye. Bir köstebeğin beyaz bir taşı topraktan yüzeye çıkarmaya çalıştığını fark etmiş. Daha önce görmediği şekilde ve beyazlıktaki bu taşı merak etmiş. Bir tanesini eline alıp çakısıyla yontup şekil vermeye başlamış.

     Daha ilk çakı darbesinde taş  birden bire ay yüzlü bir güzele dönüşmüş. Çobanın dili tutulup, gözleri kamaşmış  bu büyük heyecan ve güzellik karşısında.  Ama bu güzellik "Ah insanoğlu bana kıymasaydın" deyip  bir an gözüktükten sonra   köstebeğin oyduğu delikten tekrar içeri girerek gözden kaybolmuş.

     Çoban bir süre bir şey söylemeden durup, kendine gelmeye çalışmış. Yapabileceği iki şey varmış. Yaşananları unutup yoluna devam etmek ya da kızın geldiği yeri bulmak ve o güzelliği takip edip bir kez daha görebilmek.

     Şimdi işte karar zamanı, ya hayallerinin peşinden gidecek çoban sonunu bilmeden, ya da güvenli hayatında kalacak ve belki ölene kadar acaba diyecek. Siz ne yapardınız bilmem dostlar ama çoban hayallerini tercih etmiş ve başlamış deliği eşeleyip kazmaya.

     Bu sırada çobanın yaşlı kötürüm anası da çobanı beklermiş evde. Günler günleri kovalamış çobandan bir haber çıkmamış. Annenin yüreğine bir kor düşmüş. Çoban anacığına çok bağlıymış mutlaka dönermiş evine. Çobandan ses çıkmadığı 7. günde köylü başlamış çobanı aramaya.

     Köylüler çobanı yerin 7 kat dibinde ellerinde sımsıkı tuttuğu lüle taşlarıyla boğulmuş bir şekilde bulmuşlar.

     O günden itibaren her Lüle Taşı parçasında, çobanın ölümüne sebep olan sevdasının izlerini görmüş insanlar. Lüle taşı işleyenler de  taşı  7 kat yerin dibinden çıkaran köstebeği sanatlarının öncüsü ve pirleri olarak kabul etmişler.