onuncu bölüm

883 148 7
                                    


Ağladıktan sonra uyumak ve iyi dinlenmiş bir uykudan uyanmak her zaman ferahlatıcıdır, Jimin dün geceki olayları hatırladığında bilinçsizce gülümsedi.

Dün gece büyüğünü takdir etmek için ağlamakla meşguldü, ama şimdi olanları hatırlıyordu ve Jimin'in kalbi yeni bir canlılık ve ışıltı ile titriyordu.

Oldukça erken uyandığını görünce, Jimin biraz kahve yapmak için mutfağa indi. Gözlemleyebildiği kadarıyla, bu Yoongi'nin günlük rutininin bir parçasıydı. Ancak, bu sabah bu görevi Jimin yapacaktı. Onun, dün gece için teşekkür etme şekli böyleydi.

"Senin için bir bardak doldurdum. Şeker alır mısın?" Diye sordu, merdivenlerden yaklaşmakta olan Yoongi için yosun yeşili kupayı tezgaha koyarken.

"Kendim eklerim. Teşekkürler." Dedi Yoongi, küp şekerlerin olduğu cam kavanozunu almak için iş çantasını tabureye bırakırken. Gözleri, Jimin'in yarısı siyah kahveyle dolu olan kupasına takıldı. "Üzgünüm, senin için sütüm yok." diye yorumladı kayıtsız bir şekilde.

"Ah, sorun değil. Ama kahvemi sütle içtiğimi nereden biliyorsun?" diye sordu Jimin merakla.

Fasulye olayını yanlış duymuş olabilirdi ama bu kez doğru duyduğuna emindi. Yoongi'nin onun hakkında garip şeyleri bilmesi de neydi böyle?

"Sen... sütlü kahve içecek birine benziyorsun." diye cevap verdi Yoongi zayıf ve ikna edici olmayan bir şekilde. Kendini bu kadar belli etmeyi kesmesi gerekiyordu. Cidden.

"Öyle mi?" Jimin kendi kendine düşüncelere dalarken kafasını salladı.

"Mhm."

"Ah, her neyse, bugün işten erken çıkıyorum." Jimin konuyu değiştirdi. "Yemek yemek falan ister misin? Birlikte?" Diye sordu utanmış bir şekilde.

"Akşam yemeği mi?" Yoongi'nin gözleri kararsızlıkla titredi, belki de biraz panikle. "Z-zamanında evde olacağımı sanmıyorum. Bensiz ye."

"Ah... tamam." Jimin hayal kırıklılığı ile mırıldandı ve Yoongi'nin, uzanıp genç olanın elini tutmamak için kendini kısıtlaması gerekti.

fated. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin