Eziyet bölüm 3

731 18 1
                                    

Yoğun bir ajanlık çalışmamla sınıfındaki kızlardan öğrendiğim bilgiler beni aşırı üzdü. Bazı nedenlerden dolayı okula gelemiyormuş sürekli ağlıyormuş bu yüzdende derslere girip notları alamadığı için derslerden kalıyormuş. Okuldaki herkeste deli bildikleri için kimse notlarını paylaşmıyormuş. İnsanlık ölmüş be aga. Sınavlarında bitmesine az kalmıştı. Notları toplayıp ona en kısa zamanda vermeliydim. Ama bunu nasıl yapacaktım.? Tek tek toplamaya vakit yoktu. Tek bi çarem vardı inekler Fatih'i yüce inek Mete... kendi bölümünde birinciydi ayriyetten okulda da birinciydi. Ama çok garip bi çocuktu çok asosyal ve davranışları çok garipti sanırım bu kullandığı konsantre hapları yüzünden di. Bigün bu haplar bu çocuğu öldürecek. Hemen en sevdiği şeyleri öğrendim. Bomb-x diye bir içecek çok zor bulunuyormuş şimdilerde. Al başına bela. Hemen araştırdım ve taaaa bizim oturduğumuz yerden 50 km uzakta bi yerde a-101 de varmış. Başkada bi yerde bulamadım. Hemen o marketin telefon numarasını aldım. Aradığımda telefonu açan marketin depocusuysu.
-buyrun.?
-merhaba beyefendi elinizde kaç tane bomb-x kaldı.?
-sırf bunun içinmi aradınız beyefendi.!
-evet ama hayat memat meselesi lütfen çok saçma gelebilir ama onları alamazsam bir genç kızın hayatı kayacak.
Dediğimde biraz durdu ve düşündü.
-elimizde 6 tane kaldı. Hızlı ol sadece akşama kadar saklarım.
-çok teşekkür ederim Allah razı olsun beyefendi hemen geliyoruz.
Diyip telefonu kapatıp Serdar'ı aramam bir oldu. Kanka acil yetiş kırmızı alarm. Biz kırmızı alarmı aramızda çok zor durumlar için planladık kırmızı alarm dersek ne olursa olsun işimiz bırakıp gelirdik. Serdar'da 2 yıldır ayarlamaya çalıştığı okulun en güzel kızı Sinem ile sinama ayarlamıştı. Evet üzülmüştüm ama yapacak bişey yoktu. Serdar derin bir iç çekip geliyorum Knk 15 dk ya oradayım diyip telefonu kapattı. Aradan on dakka geçti Serdar gelmişti.
-hayırdır kanka ne acil durum ?
-çabuk gitmemiz lazım.!
-nereye.?
-burdan 50 kilometre ileriye.
-tamam da neyapacağız orda.? Bilgi ver bana senin için okulun en taş kızını bıraktım.
-bende olsam bende bırakırdım kardeşim. İnek Mete'ye rüşvet vereceğiz ve isteyeceği tek şey 50 kilometre uzakta hadi çıkalım yolda anlatacağım herşeyi.yoldayken olan biteni anlattım Serdar'a.
-işte böyle kanka.
-harbiden manyaksın sen.!
-bilmiyorum olum aşık oldum sanırım ilk defa böyle bişey oldu.
-olum sen her çarptığın kıza aşık olacaksan bizim işimiz yaş.
-öyle değil. İlk defa oldu diyorum sende biliyorsun geçmişimi. Seviyorum işte ciddi düşünüyorum
-tamamdır kanka takılıyorum sadece daima seninleyim.
-cansın.
Sonunda varmıştık hemen koşa koşa markete girdik. Telefonla konuştuğumuz adamı bulduk ve malları alıp çok teşekkür ettik. Akşam olmadan geri gelmiştik. Sıra inek Mete'nin yanına gitmekteydi. Ev adresi bende vardı. İçecekleri bir valize koyup evin yolunu tuttuk. Dingdongggg
-kimo?
-biz Mete'nin arkadaşlarıyız abla
Kapı açıldı karşısında iri yarı duran annesi vardı.
- Mete'nin fazla arkadaşı yoktur siz yenimisiniz yoksa?
Serdar araya atlayıp:
-evet biz yeni arkadaşlarıyız abla
-durun çağırayım. meteeeeeee oğlum arkadaşların geldi.
Mete kapıya gelip:
-tamam anne içeri girebilirsin ben ilgilenirim.
-tamam oğlum
-ne istiyorsunuz ?
-elimizde isteyeceğin bi kaç şey var sadece notları istiyoruz.
-içeri gelin
Diyip kafasıyla odasını işaret etti. hemen ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik odasına. karşımıza oturdu ve:
-malları gösterin
Kafamla Serdar'a işaret ettim. Serdar çantayı açtı.
-bu kadarcık mı ? Bunlar notların yarısına denk gelmez. Dua edin ki piyasada bulunmuyor. yoksa okadarda etmezdi.
-peki ek olarak ne istiyorsun.?
-200 lira size acıdığım için yoksa daha fazla isterdim. Bu notlara bi saat çalışsan bile tüm sınavları geçersin.
Serdar ayağıma sertçe vurup ne yapıyorsun oğlum dercesine baktı.
tamamdır kabul ediyoruz dedim ve bavulu ona uzattım.
-ha birşey daha bu kadar kolay değil emekte vermeniz lazım burda hepsini yazacaksınız yoksa olmaz
-kafayımı yedin Mete bunları yazmak saatler sürer.
-karar sizin. Ben emek verdim öyle kolay veremem.
Harbiden dedikleri gibi değişik bi çocuktu. Ama yapacak bişeyim yoktu.
-tamam kabul ediyorum.
Serdar şok geçirmişmişti. Serdar'a dönüp:
-sen git ben tek yazacağım
-eminmisin ?
-eminim hem senin yazını sen bile okuyamıyorsun boşa yazmış olursun
-tamam kanka
Diyip evden gitti.
Başladım yazmaya saatlerce akşam 8 gibi bitmişti. Okadar hızlı yazmıştım ki Mete bile şaşırmıştı. Parasını verip notları alıp koşa koşa gittim okula. Dedikoducu kızlardan öğrendiğime göre sude bu Akşam 9 a kadar okulun oradaki kafedeydi.
İşte karşımdaydı yine oturmuş uzaklara dalmıştı. Üstüm başım dağınık yamuk bi sıfatla merhaba dedim. Yine cevap vermedi. Karşısına oturup notları ona uzattım. Birşey demeden alıp incelemeye başladı. Gözlerini büyütüp bana baktı.
-ama bunlar tüm senenin notları. Nasıl olur imkansız.
-boş ver sen onu al ve sınavlarına çalış sınıfta kalacaksın yoksa.
Ağlamaya başladı.
-ben bunları hakedecek kadar değerli biri değilim. Beni tanısan nefret edersin.
Diyip kalktı tam giderken elinden tuttum
-ne olursa olsun senden nefret etmem al şu notları git çalış yarın sınavın var.
-çok teşekkür ederim. Ama bunları hak etmediğimi bilmelisin.
Diyip notları aldı ve ağlayarak uzaklaştı.
Görev başarılıııııı aaaadamım diye bağırdım. Çok mutluydum. Ama birşey mutluluğu mu kaçırdı. Son otobüs gitmişti. Kütüphanede yatmam lazımdı. Neyse buna değer diyip kütüphaneye çıktım montumu masanın üstüne koyup. Sandalyede uyudum.
Uykum çok ağırdı. Gözümü açtığımda saat 12 idi oda nesi biri montumu alıp üstüme örtmüş. Kafamı kaldırdığımda karşımda sude vardı. O güzel gözlerini büyütmüş bana bakıyordu. Allahım bu nasıl güzel bi gözdür....

Bilinmeyen hikayeler...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin