Mustafa Abi kasılmıştı, belli ki çok mühim bir konuydu, ne yapayım o da bana doğruluk demeyecekti.
A:Eee Mıstafam açıklasana
M:B-ben a-aslında...
T:Sen aslında ne?
M:B-Ben sizin k-kardeşinizim
T:Evet sen benim zaten kardeşimsin, dostumsun.
Sanırım Mustafa abi o anlamda dememişti. Yoksa hayır Tahir yıkılırdı.
M:Öyle d-değil biyolojik o-olarak da.
T:Ne dalga mı geçiyorsun ya a-annem senin de mi annen
Tahir yıkılmıştı işte içinde fırtınalar kopuyordu şuan emindim, hem de çok dindirebilirdim fırtınasını ama şuan olayın çözülmesi lazımdı. Muratla Fatih de yıkılmıştı. Herkes çok şaşkındı.
Y.M:Şimdi sen bizim abimiz misin? Bunu anneme sormalıyız.
Dediği gibi Tahir ve Fatihi alıp gittiler biz de peşlerinden gitmeliydik bence
N:Asiye Abla kalk kalk gidelim peşlerinden.
A:He tamam kuzum Mustafa arabanın anahtarını ver.
M:Ben götüreyim.
A:Mıstafam, yarim, sevduğum etma toparla kendinu taksiye atlayıp gelirsun tamam mı?
Ne güzel konuşmuştu öyle Asiye Abla, ne güzel sakinleştirmişti. Sanırım benim de sakinleştirmem gereken bir kaplan vardı.
N:E hayde hayde
Arabaya bindik sürmeye başladım. Ne yaptılar acaba Deniz Anne ne dedi, Tahir nasıl offff. Bu sırada arabayı konağın önüne park ettim. Kapıyı çaldım açan Murattı.
N:Noldu kuzum.
M:Annem itiraf etti, yıkıldık Nefes be yıllardır ya yıllardır nasıl saklar nasıl aklım almıyor.
Sarıldık, gözümden iki üç damla yaş akmıştı, içeri girdik Deniz Anne ağlıyordu hem de hıçkıra hıçkıra hemen yanına gittim.
N:D-Deniz Anne iyi misin? Annem iyi misin?
D:Kızımm iyiyim yavrum.
N:Ağlamayın lütfen
T:Bırak ya yıllardır yalan söylemiş bize hem de gözümüzün içine baka baka
N:Deme öyle Tahir açıklaması vardır. Üzme Deniz Annemi
Deniz Anne de Tahir de yangazlar da yıkılmıştı. Hem de çok bu yalan çok büyüktü ama illaki bir açıklaması vardı. Deniz Anneme dönüp
N:Açıkla hadi neden yalan söylediğini saklamak zorunda kaldığını açıkla.
D:Bildiğiniz gibi Mustafa 30 31 yaşında var ben de 55 yaşındayım. Daha babanızla evlenmeden önce bir delilik yapıp Mustafanın babasıyla çıkıyorduk. Baya sevgili kaldık sonra...
Düşmüştü bundan sonrası canını yakıyordu belliki hem de çok yakıyordu ki durdurduğu gözyaşlarını tutamayıp geri saldı.
D:Sonra h-hamile olduğumu öğrenince kaçtı, aldır dedi istemedim tabi ki sonra yıllar geçti Mustafa daha 3 4 yaşlarında o babası olacak adam geldi. Çocuğumu aldı benden...
O kadar güçlü ağlıyordu ki hepimiz gözyaşlarımızı tutamayıp ağlamaya başlamıştık, neler çekmişti öyle canım benim(yazar burayı hüzünlü şarkıyla yazdı o ağlıyor siz de ağlayın)
Sonra Deniz Anne Tabirle, yangazlara döndü.
D:Ben yıllarca onun hasretiyle yaşadım. Evlat acısı çektin ben yaşadığını bilsem bile kokusunu çekmek istedim. Göstermediler evladımı bana söyleyemedim size emin olun sizin kadar seviyorum onu da, Tahir sen onu eve askerlik arkadaşım diye getirince öyle mutlu oldum ki
Tahir annesinin yanına gelip elini öptü o da ağlamıştı. Sonra sarıldılar.
T:Annem ben de abimi en az senin kadar sevicem
Bunu demesiyle Deniz Annenin yüzündeki pişmanlıkla karışık mutluluğu görmeliydiniz.
Y.F:Biz üvey miyük da bize de sarul biz de sevirız Mıstafa abimi
Y.M:He sevirız kabullendik gitti sen mutlu ol yeter sultanım
Hepsi sarılmıştı, biz de Asiye Ablayla sarıldık. Sarılma işi bittikten sonra
N:Eee o zaman Mustafa Abiyi çağırıyorum.
Hepbir ağızdan 'Çağır ula' diye bağırdılar. Ah ne mutlulardı. Mustafa abiyi aradım.
N:Alo Mustafa Abi konağa geldene
M:Ciddi misin Nefes geleyim mi?
N:Gel Abim gel
Aradan yarım saat kadar süre geçmişti. Muhabbet etmiştik. O sırada kapı çaldı. Mustafa Abi gelmişti. İçeri girer girmez, Deniz Anne ayağa kalktı. 'Oğlummm' diye bağırarak bağrına bastı evladını, kokusunu içine çekti. Mustafa Abi de 'Annemm' diyerekten sarılmıştı, yılların hasreti sonuçta o da doya doya kokusunu içine çekmişti cennet kokan annesinin.
T:Oooo Mustafa KALELİ kaleli oldun da artuk
M:Soyadım yoktu zaten beni annemden ayıran şerefsizin soyadını taşıyacak değilim. Kaleli oldum artık.
Y.M:Ay çen büyüdün de Kaleli mi oldun çen
Bunu demesiyle Tahirden kafasına şaplak yemesi bir oldu tabii. Mustafa Abi bütün gece boyunca ailesiyle, yariyle hasret giderdi. En son biz de burda kalmaya karar vermiştik. Tahirle onun odasına çıktık sadece uyacaktık sonuçta... Odaya girip yatağ oturdum sonra Tahir girince ayağa kalkmıştım.
N:Tahiir...
T:Nefeess...
N:Sen nasıl bir adamsın ya.
T:Nasıl bir adamım ben?
Beni belimden tutup kendine çekti. Nefeslerimiz birbirine değiyordu.(Halvet yok heyecan yapmayın kvkc)
N:Hani böyle çok naif seviyorsun, altın kalplisin, farklısın sen herkesten herşeyden farklısın.
T:Nefesim, ben kendimi seninle keşfettim.
N:Hani o gece bana şiir okumuştun. Ne kadar naifti sesin, bir o kadar da tutkulu
T:Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm Sende buldum erişilmez hazları Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan Duyguların en ölmezini sende duydum Susuzluğum dudaklarında dindi Yalnızlığım ellerindeÇoğu gün unuttum açlığımı Sende doydum... İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun Anladım yaşadığımı her NEFES alışta Seninle geçtim bütün zamanlardan Seninle var oldum Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.
N:Ne güzel bir adamsın be sen
T:Beğendiysen her zaman söylerim ben sana...Evet müko bölüm oldu bence yorumları bekliyorum. Azcık ağlamış olabilirsiniz ama yapacak bir şey yok..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karadeniz'in Fırtınası
Short StoryBir anda boynuna gömülüp kokusunu içine çektim. Şaşırmıştı. O kadar etkileyiciydi ki kokusu uyuşturmuştu. Dünyadaki en güzel kokuydu. Sonra kafamı kaldırdım. T:Nefes noldu? N:Kokunu tatmak istedim. Deyip utançla kafamı yere indirdim T:O zaman ben d...