Uzun süredir bölüm atamıyorum bu bölüm sürpriz olsun madem. Ama telefonum elimden alınacak yazamayacağım maalesef...
Fatih bizi almaya geldi. Arabaya binip konağa gittik eee Tahir bey daha gelini alacaktı....
Konaktan içeri girip konvoyun gelmesini bekliyordum. Sonra davul sesi duyduğumda geldiklerini anladım. Benim babam burada olmadığı için Mustafa Abi indirmişti beni Tahir'in yanına aşağı indiğimizde davul sesi kesildi ve Tahir bana doğru yaklaştı. "Ula Nefes nasıl güzel olmuşsun" Sırıtmıştım. Bahçede davul zurna eşliğinde biraz oynadıktan sonra düğün salonuna gitmek için arabaya binmiştik. Arabayı Mustafa abi kullanıyordu yanında da Asiye abla vardı. Biz de arkaya oturmuş birbirimizi hayranlıkla süzüyorduk.
A:Eee heyecan var mi bakalum.
N:Tabi ki Asiye abla heyecandan kalbim patlayacak.
T:Patlamasın, o kalp bana lazım...
Demişti Tahir tam Mustafa Abi kızacaktı ki 3-5 çocuk arabayı durdurup zarf istediler. Mustafa Abi de verdi tabi ki
....
Düğün salonundaki gelin odasına girip aynadan bana ve Tahire bakmıştım çok yakışıyorduk sanki be.
Bu sırada Asiye abla içeri dalıp "E gı hadi sizi beklilar" demişti ve çıkmıştı biz de son kez biribirimize bakıp gülümsedim ve odadan çıktık. Piste geldiğimizde şiddetli bir şekilde bizi alkışlıyorlardı. Beraber geçip ilk dansımızı yaptık. Konuşmamıştık. Çünkü gözlerimizden mutluluğumuz belli oluyordu. Biz dans ederken Mustafa Abi de Asiye ablayı dansa kaldırdı. Murat da Nazarı dansa kaldırırken Fatihe "Bir sen sap kaldın he" diye laf attı. Fatih de 'kim demiş' bakışı attı ve büyük bir cesaretle berrağı kaldırdı. Hep birlikte dans ettikten sonra Nikah masasına oturduk. Hakim bana "Sayın Nefes Zorlu hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Tahir Kaleliyi eş olarak kabul ediyor musunuz?" Tüm içtenliğimle "Evetttttt" diye bağırmıştım. Aynı soru Tahire soruldu. Biraz bekledi ve o da "Tabi ki de Evetttttt" diye bağırdı. Hakim imzaları attırdıktan sonra "Ben de belediyenin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı-koca ilan ediyorum. Damat bey gelini öpebilirsiniz" Evlilik cüzdanını elimde tutarken Tahir beni kendine döndürüp dudaklarının içiyle anlımdan öpmüştü. Nikah faslı bittikten sonra herkes pistte oynamaya başlamıştı aynı şekilde Tahır ve ben de...
.. ..
.. ...... ....
Gece bittiğinde fena eğlenmiştik. Balayına gitme vaktimiz gelmişti ama ben halâ nereye gideceğimizi bilmiyordum. Konağa gelip üzerimize rahat bir şeyler giydikten sonra havalimanına gittik.
N:Tahirrr! Nereye gidiyoruz söylesene
T:Oy nenem, Nefes bir susmadın ha riv riv riv
N:Ya Tahir!
T:Gidince görürsün bak yazıyor orda nereye gideceğimiz.
İtalya yazıyordu. Ne! İtalyaya mı gidicektik yani?
N:İ-İtalyaya mı gidicez?
T:Evet Nefes en sevdiğin ülke değil mi? Türkiyeden sonra
N:E-Evet de sen bunu nerden biliyorsun? Of neyse ama ben hiç gitmedim italyaya
T:Tamam Nefesim ilkini benimle yaşarsın fena mı?
Gülmüştüm. Kesinlikle Asiye abla söylemişti çünkü ben hayallerimi ondan başkasına anlatmamıştım. Uçağa bindikten yaklaşık 10 saat (Tamamen salladım ciddiye almayın sjjdjs) sonra İtalyaya gelmiştik. O kadar güzeldi ki heykelleri, çiçekleri, doğası mükemmeldi.
T:Hadi bitanem otele geçelim.
N:Tamam geçelim.
Burada geceydi. Otele geçtiğimizde Tahirin neler yapabileceğini az çok kestirebiliyordum . Otele gelip eşyaları yerleştirdik.
Kamu Spotu: Halvet var Hemide Ağır "Ay utandım yağğğ ksjdjsj"
Üstümü giyinirken Tahir arkamdan kelip çenesini omzuma koyup belime sarılmıştı. "Nefes dayanamayrım."
Sırıtıyordum onu böyle görmek hoşuma gidiyordu. Ses çıkartmayınca beni önüme döndürüp dudaklarını dudaklarımla buluşturmuştu. Çok sert öpüyordu. Ben de ona karşılık verince daha da şiddetlenmişti. Çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Tahir birden beni havalandırıp duvara yapıştırdı. Ağzımın içine inlemiştim. Sonra yeniden havalandığımı hissettiğimde sırtım yatakla buluşmuştu. Ama Tahir 1 saniye olsun dudağını ayırmamıştı. Eli südyen kopçama gitti ve bir hışımla südyeni üzerimden çıkarttı. Ben de onun tişörtünü tutup üzerinden bir parça eksilttim. Dudaklarını benden ayırıp hızlıca pantolonunu çıkarttı ve yine öpmeye başladı. O kadar yumuşacık dudakları vardı ki pamuk gibilerdi. İnsanın ağzının içerisinde eriyordu sanki. Tahir yavaş yavaş aşağı doğru inmeye başladı. Boynuma gömülüp kokumu içine çekti. Sonra göğüs ucumu emmeye başladı bir eliyle de diğer göğsümü sıkıyordu. İnliyordum. Göğsümden ayrıldığında beni süzdü. Göğüs ucuma bakıp;
T:Kanamış
Dedi ve sırıttı demek ki bu yüzden acımıştı. Pantolonunu da çıkarttıktan sonra ikimizin de üzerinde sadece iç çamaşırları kalmıştı. Tanır yine öpmeye başlamıştı ama artık dayanamıyordum.
N:Tahir yap artık şunu!
T: Daha hazır olmadığını hissedebiliyorum Nefes gerginsin ve istemiyorsun!
N:İstiyorum. Ben seni hep istedim. Seni istiyorum.
Diye bağırmıştım. Tahir "Çok mu?" diye sormuştu. Farkındaydım kaygısı vardı. Acım var sanıyordu. Ama o acıları ve yaraları sarmıştı çoktan...
"Çok" diye cevap vermiştim. Yine beni öpmeye başlamıştı. Öpüşürken eli iç çamaşırıma gitti ve üstümden sıyırarak çıkarttı. Ben de doğrulup onunkini çıkarttım. Çıplaktık ve ben utancımdan ölüyordum. Bir yandan da onu istiyordum. Yatakta yatarak bunları düşünürken Tanır benim heryerimi öpüyordu. Sonra birden içime girince çığlığı basmıştım.
N:Ah! Öküz insan haber verir. Ah!
T:Dalmıştın ben de ayıltayım dedim fena mı?
Tahir içimde gelgit yapıyordu. Ara sıra boğukça inliyorduk. Tahir içimden çıkmadan yine öpmeye devam etti. Yorulduğunu anlayınca içimden çıkıp kendini nefes nefese yatağa bıraktı.
T:Çok güzelsin be kızım...
Bu söz hoşuma gitmişti tabiki ayağa kalkıp ;
N:Tahir hadi kalk banyoya
Sırıtarak "Banyo fantezisi mi yapıcaz?" "Yuh Tanır daha yeni yaptık." Somurtmuştu kedi işte kedi "Belki sonra yaparız" dediğinde anında kalkmıştı. Banyoya girip banyo yaptım o benimle banyo yapmak yerine beni izlemeyi tercih etmişti ben de itiraz etmemiştim. Banyo yapıp çıktım ve üzerimi giyinip yatağa uzandım. Tahir de giyinip yanıma yattı. Bu kadar huzurlu olmamız anormal değil mi sizce de?
Bölüm sonu....
Biraz uzun süre bölüm gelmeyecek telefon yok malum. Haydi kalın sağlıcakla....Yorum ve Vote atmayı unutmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karadeniz'in Fırtınası
Short StoryBir anda boynuna gömülüp kokusunu içine çektim. Şaşırmıştı. O kadar etkileyiciydi ki kokusu uyuşturmuştu. Dünyadaki en güzel kokuydu. Sonra kafamı kaldırdım. T:Nefes noldu? N:Kokunu tatmak istedim. Deyip utançla kafamı yere indirdim T:O zaman ben d...