BÖLÜM ~1~

640 179 82
                                    

Merhaba arkadaşlar bu bizim ilk kitabımız inşallah severek okursunuz.Biz kitabımızda karakter tanıtmak istemiyoruz. Herkesin bir hayal gücü var. Benim koyduğum karakterle sizin hayalinizdeki farklı olacağından dolayı zorlanacaksınızdır. Karakterleri kitabı okurken tanıyacaksınız. Hem sizinkiler daha akılda kalıcı olur. Bir de yazım yanlışlarımız varsa kusura bakmayın. Dikkat ederek yazmaya çalışıyoruz. Şimdiden herkese özür dileriz.

Neyse ben sizi bölmüyüm bu arada Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Başlama tariniz.

İyi okumalar 😊

Gözlerimle, karşımda duran üç kat büyüklükteki yeni okulumu taradım.Üniformalı öğrenciler arabalardan inip okulun büyük kapısından geçiyorlardı. Yerimden hafifçe irkilip okulun kapısından içeri girdim.
Bahçedeki öğrenciler çardaklara oturmuş kahkaha eşliğinde sohbet ederken gözüm onlara takıldı.

Hepsi çok mutlu görünüyordu. Sanırım arkadaşlık güzel bişeydi. Eski okulumda kimseyle konuşmadığım için pek fazla arkadaşım yoktu. Kimsenin durumumu öğrenip de dalga geçmesini istemezdim.Bende kendi halimde takılırdım. Yeni başlayacağım bu okul özel bir okuldu ve bende tam burslu olarak kazanmıştım. Zekamla gurur duyuyordum.

Düşüncelerimden ayrılıp okulun içine girdim. Müdürün odasını bulup sınıfımı öğrenmem lazımdı. Merdivenlerle ilk kata çıkıp müdür yazan odayı aramaya başladım.

Neyseki çok dolanmadan buldum ve kapıya hafifçe vurup bekledim. İçeriden 'gir' sesini duyduğumda kapı kolunu kavrayıp içeri girdim.
Kırk, kırkbeş yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim müdür, bilgisayardan kafasını kaldırıp gözlerini kısarak bana baktı.
"Yeni öğrenci sensin sanırım Öykü Soner" Kafamı sallayıp onu onayladığımda konuşmaya devam etti. " Peki hoşgeldin yeni okuluna. Sınıfın 11/B iyi dersler." Müdüre tebessüm edip " Teşekkürler" dedikten sonra kapıya yöneldim.

Odadan çıktığımda oflayarak nefes verdim. Yeni okul olunca ister istemez heyecanlanmıştım. Hele o sınıfa giriş anı bütün gözler sana çevriliyor falan. İşte bu da benim hayatımdaki küçük çaplı heyecanlardı.

Zilin çalma sesini duymamla beraber düşüncelerimden sıyrıldım ve sınıfımı aramaya başladım. Bir sürü koridordan geçtim bir sürü sınıf gördüm ama bir türlü 11 /B'yi bulamadım. Saate baktığımda çoktan 15 dakikanın geçtiğini gördüm. En sonunda tam pes edecekken karşımda duran sınıfın 11/B olduğunu fark etmemle ampulu bulmuşum gibi gözlerim ışıldadı. ( Nasıl oluyor bende bilmiyorum valla sxsxszs) Zaten geç kaldığım için hiç düşünmeden kapıyı tıklatıp içeri girdim. Tam da beklediğim gibi tüm gözler bana çevrilmişti.

"Geç kaldığım için özür dilerim hocam. Sınıfı zor buldum da." dedim ayakta ders anlatan hocaya. Matematik hocası olduğunu tahmin ettiğim kadın sert bi sesle " Bir daha olmasın. Yeni geldin galiba o yüzden bir şey demiyorum." dedi ve " İstersen önce adını söyle." diye ekledi. Ben de sınıfa dönüp "Adım Öykü Soner. Bazı nedenlerden dolayı okulumu değiştirmem gerekti o yüzden bu okula geldim." dedim. Hoca "Peki Öykü boş bir yere geç de derse devam edelim." deyince gözümle boş bir yer aradım.

Yaklaşık 20 kişilik sınıfta iki boş yer vardı. Biri biraz arkalarda cam kenarında yüzünü tam göremediğim bir oğlanın diğeriyse en önde orta sırada bir kızın yanıydı. En önde olmaktan hep nefret ettiğim için hiç düşünmeden oğlanın yanına oturdum.

Ama bir gariplik vardı sanki. Sıraya oturmamla birlikte bütün gözler bana çevrilmişti. Nedenini bilmiyordum ama oturmamam gereken bi yere oturmuşum gibi hissettirmişti bu bana. Hele duvar kenarındaki siyah düz saçlı bir kız bana son duamı etmemi söylercesine bakıyordu. Neyseki hocanın masaya vurup derse başlamasıyla bu garip on saniyelik durum ortadan kaybolmuştu. Ben de bu anı unutup dersi dinlemeye başladım.

Ders boyunca ders işledik. ( Allah Allah çok garip sjjsjzj). Hoca güzel anlatıyordu aslında ama matematiği pek sevdiğim söylenemediği için sıkılmıştım. Sınıftaki herkesin de benimle aynı durumda olduğu çok net belli oluyordu.

Tenefüs zilinin çalma sesinin duyulmasıyla birlikte herkes derin bir oh çekti. Ben de hayatımda ki her tenefüste yaptığım gibi hoca çıktıktan sonra boş bir defter çıkarıp kendi çapımda karalamaya başladım. Arkadaşsızlık bunu gerektiriyordu kendi kendini meşgul etmeni... Ama bu durumdan mutluydum. Yani tabi yakın bir arkadaşım olsaydı iyi olurdu ama tek başıma olmak o kadar da kötü değildi.

Artık alışmıştım kimsenin görmediği biri olarak yaşamaya. Sadece derse ve sınavlara girip eve gidip gelmeye. Tabi arkadaşlarıyla birlikte eğlenen insanlar gördükçe bi eksiklik hissediyordum hayatımda ama yine de ben kendime yetiyordum.

Masanın sarsılması ve karaladığım defterin tam ortasına bir elin koyulmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Ne olduğunu anlamadan kafamı kaldırmamla karşımda derste beni öldürecekmiş gibi bakan kızı görmem bir oldu. Hala aynı gözlerle bana bakıyordu. "Ne yaptığını sorabilir miyim acaba?" deyip kızın ellerini sertçe masadan ittim.

Ardından tüm sınıfın gözlerinin yine bana döndüğünü fark ettim. Kız aynı şekilde ellerini tekrar masaya koyup "Burda oturmak yasak kalk hadi!" dedi biraz sesini yükselterek. Bu saçma gerekçeyi beklemiyordum açıkçası. O yüzden umursamadım "Saçmalıyacaksan uzaklaş uğraşamam seninle." dedim ve defterimden boş bir sayfa açıp bir şeyler karalamaya devam ettim.

Şuan gerçekten hem uğraşamazdım hem de daha ilk günden kavga etmek istemiyordum. "Duymuyorsun galiba kalk dediysek kalkacaksın. Yenisin diye diğer yüzümü göstermek istemiyorum. Hadi beni uğraştırma pılını pırtını topla ve kalk şu lanet sıradan!" diye bağırmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Niye bu kadar abartıyordu ki! Bir sırayı sadece yani. Çok istiyorsa ben gelmeden önce otursaydı. Ama yine de diretmeye karar verdim. "Neden bu kadar abarttığını bilmiyorum ama ben burda oturacağım. Hatta sen böyle davranınca daha çok oturasım geldi. Artık ölsem kalkmam bu sıradan." deyip dalga geçercesine güldüm.

Sakin konuşmam zaten onu sinir ediyordu bir de böyle gülmem iyice sinirlenmesine neden olmuştu. Tam bir şey diyeceği sırada zil çaldı ve kapıdan birinin girmesiyle herkes normal işine döndü. Kızda kulağıma yaklaşıp "Bu burada bitmedi." diyerek sırasına geçti. Bi anda herkesin normale dönmesini sağlayan kim olabilir diye düşünerek kapıdan giren kişiye baktım. Bakmamla donup kalmam bir oldu...

Devam edecek...

İlk bölümler biraz kısa olabilir. Sonradan daha da artacak inşallah İnşallah severek okumuşsunuzdur
Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın...

💙💜💙💜💙

~GECE MAVİSİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin