BÖLÜM ~2~

384 162 72
                                    

Selamm :)
Lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar. İnşallah beğenirsiniz.

Gerçekten rüya görüyor olmalıydım. O çocuk neden buradaydı? Peki neden buraya doğru geliyordu? Düşündüğüm şey olamazdı değil mi?

Yavaş adımlarla benim oturduğum sıraya geldi. Boş olan sıraya oturup ayaklarını uzattı. Tüm sınıf onu izliyordu. Peki ben neden izliyordum? Söylediğim cümle iğrenmeme sebep olup kendime gelmemi sağladı.

Oturduğum sıradan kalkıp koşarak lavaboya gittim. Sanırım kızların hepsi çareyi kızlar wc'sinde buluyordu. Kalabalık olan ortama girmemek için boş olan lavaboya girdim. Kapıyı arkadan kilitleyip, olanları ve o günü düşünmeye başladım. Neden peki? İşimi elimden alan çocukla aynı sınıfı hatta aynı sırayı paylaşıyorduk?...

~1 HAFTA ÖNCE~

"Öykü, masa 21'deki tabakları topla!" gelen müşterileri beklerken patronun kalın sesini duydum. Patronu onaylayarak "Hemen gidiyorum." dedim ve masaya doğru ilerleyip tabakları topladım. Onlarıda mutfağa götürüp, tezgaha bıraktım.

İçeri döndüğümde kapıdan bir grup müşteri geldi. Boş bir masa bulup oturduklarında siparişlerini almak için yanlarına gittim. Nazik bir ifadeyle "Hoşgeldiniz efendim. Ne alırdınız?" diye sordum. Hepsi teker teker isteklerini söylerken bende elimdeki not deftere siparişleri yazıyordum. Nihayet istedikleri bittiğinde, geldiğimden beri küçümser bakışlarıyla beni ezmeye çalışan sarışın kıza göz devirip oradan ayrıldım.

Siparişleri teker teker götürürken masadaki ela gözlü çocuk beni gözleriyle süzüp "Çok erken geldin ya keşke akşama kadar bekleseydin." dedi. "Kusura bakmayın. Bir daha olmaz zaten." Her kelimemi bastıra bastıra söylemiştim. Oda aynı benim söylediğim gibi "Olmasın zaten." deyip gözlerini devirdi.

O an o gözleri oymak için her şeyimi verebilirdim, ama bu işe ihtiyacım olduğu için kendimi tutup sakince "Başka bir isteğiniz var mı?" diye sordum. Yüzüme bakmadan "Şimdilik yok." deyince "Afiyet olsun o zaman." diyip masadan ayrıldım.

Bunun gibi zengin züppe erkeklerden nefret ederdim. Bu oğlanı görünce daha bir nefret ettim. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. İşimi halledip çıktıktan kısa bir süre sonra çocuğun beni çağırdığını gördüm. Sinirden yumruk yaptığım ellerimi daha çok sıkarak yanına gittim.

"Ne istersiniz?" dememe kalmadan "4 kahve getir." diye sert bir dille söyleyince - o an üstüne atlamak istesemde- işimi kaybetmemem gerektiğini düşünüp sakince " Hemen getiriyorum efendim" diyebildim. Tam arkamı dönmüş gidecekken "Biraz daha sıkarsan kanayacak." diyip sıktığım yumrukları gösterdi ve pis pis sırıttı. Hiç bir şey demeden arkamı dönüp kahveleri getirmeye gittim.

Bu çocuğun derdi neydi acaba? Önüne gelen her kızla böyle mi konuşuyordu? Böyle düşününce bu oğlandan bir kez daha tiksindim.

Birinin kolumu dürtmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Kahveler hazır." dedi önümdeki işe yeni başlayan kız. "Tamam sağol." deyip kahveleri tepsi ile birlikte aldım ve masaya yöneldim. İnşallah kahveleri hemen içip çıkıp giderler diye içimden bolca dua ederek masaya yaklaştım.

Ciddi bir şeyler konuşuyor gibiydiler. Ben gelince sustular ve kahveyi masaya koymamı beklediler. Herkese teker teker verirken özellikle o çocuğu ve sarışın kızı sona bıraktım. Sonuncu bardağı masaya bırakırken ne olduğunu anlayamamıştım. Kahve elimde değildi, masada da yoktu.

Telaşla çocuğun üzerine baktığımda üstüne dökülmüş olduğunu fark ettim. Şok olmuş bir şekilde çocuğa baktığımda ayağa kalkmış çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Ona baktığımı fark edince avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.

~GECE MAVİSİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin