Selamm... 😜 Nasılsınız?
Bu bölüm baya uzun oldu. İnşallah severek okursunuz.
İyi okumalar 🤗🤗
Gözlerini kaçırdığında bir şey olduğunu sezmiştim. Anlatması için koluna dokunduğumda bana baktı ve çaprazımızdaki masaya ilerledi. Orada masa mı vardı? Hiç farketmemiştim.
Oturduğunda hemen anlatmayacağını fark ettim. Belkide bana güvenmiyordu. Dayanamayarak "Anlatmayacak mısın artık?" diye sordum. Gözlerime bakıp "Sana bunu anlatamam." dedi. Neden peki ? Neden anlatamazdı ? Düşüncelerimi dile getirerek"Neden? " diye sordum. Gözlerini kaçırarak" Kimseye söylemeyeceğime söz verdim."dedi. Kime söz vermişti ?İyice kafam karışmıştı. Artık lafı gevelemeden anlatması gerekiyordu. Yoksa kafayı yiyecektim. Bu kızın ne işi vardı o adamlarla? Ne alakası olabilirdi ki? Biliyorum ona karışamazdım. Ama ona karşı o olmasada ben samimiydim.
"Bana güvenebilirsin, kimseye söylemiyeceğim" dedim güven verircesine. Başını yerden kaldırıp bana baktı. Bir süre öyle durduktan sonra anlatmaya başladı. "O gördüğün adamlar Hakan diye birinin adamları. Bu adam borcu olanların veya paraya ihtiyacı olanlara para veriyor."
Bu iyi bir şey değil miydi? İhtiyacı olanlara para yardımı yapıyor sonuçta. Böyle güzel insanlar varmıydı gerçekten. Sevinmiştim. "Peki karşılığında bir şey yaptırmıyor mu?" diye merakla sordum. "Yaptırmaz olur mu hiç. Hakan Öztürk'ten bahsediyoruz. Bir iki aya yakın zamanda aldığın parayı faiziyle geri veriyorsun."
Faiz mi? Gerçekten böyle biri miydi? Ona söylediğim tüm iyi lafları geri alıyorum. Bu kadar kötü biriyse Sinem niye öyle bir adama bulaşmıştı ki?" Fazlasını ödüyorsanız neden para alıyorsunuz ?" diye sordum tekrardan." Herkesin paraya ihtiyacı vardır. Bu sıralar işler yolunda gitmediği için ben de böyle bir yola başvurdum maalesef. Ama bu kadar kötü biri olduğunu bilmiyordum. Duyduğuma göre bu adam haraç felan da alıyormuş." deyince şaşırmıştım. Babamdan daha kötü resmen, en azından babam sadece benden para alıyordu.
Duyduklarım bende baya etki yapmıştı. Bir insandan zorla para almakta nedir? Sinirlerim bozulmuştu. Sinem'e dönerek "Bir sorun çıkarsa bana söyle lütfen.'' deyip daha fazla soru sormadan ona teşekkür ederek oradan ayrıldım.
Eve geldiğimde babam evde yoktu. İçimden derin bir 'oh' çekerek odama çıktım. Akşama kadar verilen ödevleri yaptığımda, yorgun düşmüştüm. Üstümü değiştirip yatağıma hücum ettim. Uyumadan önce telefonuma baktığımda bildirim geldiğini gördüm. Bilinmeyen numaraydı. Mesajlar kısmına girip gelen mesajı okudum.
05......... :Öykü ben Arda, numaranı Elif'ten aldım. Beni kaydeder misin?
Arda'nın numarasını kaydedip ona kaydettiğime dair bir mesaj attım. Telefonumu yanımdaki masaya koyarak gecenin huzurlu kollarına kendimi teslim ettim.
Sabah alarmımın güzel sesiyle (!) uyanmıştım. Uykulu bir halde lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odama geri döndüğümde saçımı toplayıp üniformamı giydim ve çantamı alıp aşağıya indim. Babam elinde çerezlerle televizyon izliyordu. 'Sabah sabah çerez mi yenir?' diye geçirdim içimden. Beni görmemişti. Görmesinide istemiyordum zaten.
Onu aldırmayarak vestiyele bıraktığım anahtarları alıp evden çıktım. Kulaklığımı kulağıma takıp müziklerimden Jimin- Promise şarkısını açtım ve dinlemeye başladım. Okul yolunu türlü şarkılar dinleyerek bitirmiştim.
Sonunda okula vardığımda çoğu kişinin gelmiş olduğunu gördüm. Kapıda bekleyen Arda'yı görünce yanına gittim. Beni görünce gülümsedi ve "Bende seni bekliyordum. Günaydın" dedi. Beni beklemesine şaşırarak "Sanada günaydın. Beklemene gerek yoktu. Yani eninde sonunda sınıfa geleceğim" diyerek karşılık verdim. O da sırıttı ve ardından sınıfın yolunu tuttuk.