Adımın anlamı,seni sevmektir.
Kuşların göç yolu olurum sana,
Ateşler yakarım,ömrün uzasın,
Bakarsın gerçektir,değilse bile...~İbrahim Tenekeci
🍃
Eylül:
Ne çabuk geçiyor zaman,aşk yaraların...Anladım ki zor kavuşurmuş insan sevdiğine. Zor olurmuş,ama güzel olurmuş. Zor olan şeylerin kıymeti daha çabuk bilinirmiş.
Belki geç kalmıştık birbirimize. Hani derler ya "geç olsun güç olmasın" diye,tam tersi güç olsun,ama geç olmasın hiçbir zaman. Çünkü sonradan insan pişman olabiliyor geç kaldığı için. Daha erken kavuşamadığı için...
Ali ve ben birbirimizin kıymetini o kadar iyi biliyorduk ki şimdi... Birimizin parmağına iğne batsa,hissediyorduk sanki... Öyle güzel sevmek,öyle içten...
Evlilik aşkı öldürür derler. Tam tersi biz daha çok kavuşmuştuk,daha çok bağlanmıştık. Ayrılırsak eğer,ölür gibi hissedermişcesine...3 yıl geçmişti...Tam 3 yıl önce evlenmiştik. İkimizin de son senesiydi. Mezun olacaktık bu sene.
Evlilik için erken miydi bilemem,ama aşk için değildi.Güzel düşünceler eşliğinde tavana bakmayı bir kenara bırakıp sol tarafıma dönmüştüm. Ali hâlâ uyuyordu. Hep böyleydi işte,uykucu...Uyuyunca çok sevimli duruyo bu çocuk ya. Böyle nasıl desem,bebek gibi sanki.
B
en de her zaman ondan erken uyanırdım. Onu izlemek için...
Ama kahvaltıya misafirlerimiz vardı. Tek başıma hazırlayamazdım,bu sarı'nın yardımı gerekiyordu.
Elimi,saçlarına götürmüştüm. Gözlerini aralayıp,komik bir sesle "Eylül?" demişti."Sabah mı oldu Eylül ya?"
"Evet,uykucu seni. Kalk artık kahvaltıyı hazırlayalım."
"Bak 5 dakika daha uyusak mı acaba?Ne güzel olur."
"Olmaz kalk çabuk kalk kalk."
Ali'yi büyük çabalarla kaldırmıştım. Bahçedeki büyük masaya güzel bir kahvaltı hazırlamıştık birlikte.
Küçük,sevimli bahçeli bir evimiz vardı.
Ben de son şeyleri masaya getirirken kapı çalmıştı.Ali: Ben bakarım canım.
Gelenler Songül ve Güney'di. Onlar da zor kavuşmuşlardı birbirlerine. Songül inatçılığıyla amma süründürmüştü Güney'i.
*3 yıl önce-Okul*
Güney bu sefer çok kararlıydı. Artık Songül'ün inatçılığından,gururundan vazgeçmesi için her şeyi yapacaktı.
Kantine "Songül" diye bağırarak gelmişti.
Güney: Songüül!
Songül:Ne bağırıyor bu manyak ya?Ne var ne?
Güney:Konuşacağız.
Songül:Konuşmayacağız.
Güney:Songül gel diyorum.
Songül:Gelmiyorum diyorum kardeşim. Zorla mı?
Güney:O zaman burada söylerim ben de. Songül ben seni seviyorum. Çok seviyorum!
![](https://img.wattpad.com/cover/129069760-288-k924402.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
FanfictionAşk neydi? Uzaktan uzağa mı sevmekti? Aşk;birbirine bakmak değil,birlikte aynı yöne bakmaktı...