PLATONİK▶KAVGA

916 79 17
                                        

"Küçükken annem,yerde ekmek görünce 'yükseğe koy kuşlar yer' derdi.Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk,acaba kuşlar yedi...?"
                                              ~Can Yücel

                                  🎈

Ali;

Burak'ın zamanlaması muhteşemdi gerçekten. Eylül ne söyleyecekti ki?
Allah'ım lütfen "Hayır ben Burak'ı sevmiyorum, seni seviyorum Ali" desin.
Ne saçmalıyorsun Ali?Kendine gel.Olmayacak duaya amin denmez.
Sevmiyordu işte,sevmeyecekti.Düşüncelerim ve kalbim birbiriyle kavga ederken Eylül'ün konuşması şimdilik bu kavgayı sonlandırmıştı.

Eylül:Burak benim sana bir şey söylemem lazım ya

Bir şey mi söyleyecek?Hadi seni sevmiyorum de,hadi...

Burak:Dinliyorum aşkım,söyle.

Eylül:Şey...Şey ya...

Burak:Söyle Eylül.Kötü bir şey mi oldu?

Eylül:Yok...

Burak:Yoksa bu Ali şerefsizi bir şey mi yaptı sana?Söyle Eylül.Yaptıysa söyle ağzını burnunu dağıtayım.

Ne diyor lan bu?Bir hışımla ayağa kalkmıştım.Ben sevdiğim kıza zarar verecek kadar adi miydim?Bir de şerefsiz dedi.Burak'ın karşısına dikilip konuşmaya başlamıştım:

-Sen bana şerefsiz mi dedin?Bir de Eylül'e zarar vereceğim...Ben...Eylül'e...Ulan-

Eylül:Ali...Demedi öyle demedi...Valla...Hadi otur sen...Burak sen de otur...

Sinirden konuşamıyordum bile.. Burak'ın gözü yumruğumla buluşmuştu çoktan.Kusura bakma Eylül.
Burak bir iki adım geriye sendelemişti yumruğumla birlikte..Eylül hanım da hemen yanına koşmuştu tabi...Çok güzel, harika!
Burak burnunu tutarak yerden kalkmıştı...Yanıma yaklaşmıştı,ben de vurduğum yumruğun karşılığı olarak bir yumruk yemiştim bu gerizekalıdan!

Eylül:Ya Ali!Burak!Yapmayın lütfen!

Üzgünüm Eylül.Bu sefer seni dinleyemem bu salağa haddini bildirmem gerek!
Attığı yumrukla biraz sendelesem de hemen kendimi toparlayıp yanına gitmiştim.Yakasından tutup konuşmaya başlamıştım bu sefer:

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin