"Kanatları varmış kalbin.Sevince uçar,sevilmeyince göçermiş..."
~Cahit Zarifoğlu🎈
Eylül;
Burakla anlaştığımız cafeye gelebilmiştim sonunda...Kapıdan içeri girdiğimde bir göz atmıştım etrafa...Burak benden önce gelmişti.Hemen yanına gitmiştim.Ayağa kalkarak sarılmak için uzandığında kafamı sallayıp selam vererek Burak'ın karşısındaki sandalyeye oturmuştum.
Burak:Eylül...Bir sorun mu var?
Eylül:Yani...
Burak:Bir şey mi oldu Eylül?Bak endişelendiriyorsun beni bu saatte...
Eylül:Rahatsız etmedim ama değil mi?
Burak:Hayır Eylül...Sen soruma cevap ver.Kötü bir şey mi oldu?
Eylül:Yok...Kötü bir şey değil...Yani...Aslında iyi bir şey de olmayabilir.
Burak:Eylül !
Şimdi ben nasıl 'senden ayrılmak istiyorum' diyecektim ki buna?Hakkımda endişelenecek kadar seviyordu işte...Salak Eylül...Salak Eylül...En baştan kabul etmeyecektin işte..
Burak:Eylül...Anlatacak mısın artık?
Eylül:Burak...Ben...
Ve tabii ki konuşmamı bölen bir telefon sesi...Ne güzel cesaretimi toplamıştım,söyleyecektim...
Telefonumla bakışıyordum şu an...Songül arıyordu...Burak:Açsana...
Ayağa kalkıp masadan biraz uzaklaşmıştım...Şimdi Songül çok fena kızacaktı...Korkuyla telefonu açarak "efendim" dememle Songül bağırmaya başlamıştı bile...
Songül:Neredesin kızım sen?Ben gidiyorum diyerek bir anda çıktın?Nereye gittin,ne yapıyorsun,ne oldu,başına bir şey geldi mi?Nasıl merak ettim !
Eylül:Songül iki dakika sakin olur musun?İyiyim ben..Hem dedim ya Burak'la gideceğim diye...Ayrılmak istediğimi söyleyeceğim...
Songül:N-ne?
Eylül:Öyle işte...
Songül:Eylül na-

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
FanfictionAşk neydi? Uzaktan uzağa mı sevmekti? Aşk;birbirine bakmak değil,birlikte aynı yöne bakmaktı...