Bölüm 9 "Pasiv Katil"

3.4K 53 13
                                    

Yanağımdan akan göz yaşı asansörün tabanına düşüp küçük bir ıslak iz bırakmıştı.Islak kirpiklerimin arasından Christian’a baktığımda yüzü sert ve acımasızdı.”Dolandırıcılığa girdiğini anlıyor musun?”dedi Christian bana dikkatlice bakarak.Christian gözleriyle beni yakıp kül ediyordu.Şu an yerin dibine çöküp kendimi gömesim vardı.Kendi elimi tutarak asansörün köşesinde duruyordum.Christian “Ne güzel…”diyerek dirseğini duvara koydu ve eliyle gözlerini kapattı.Birden asansörün ışığı sönünce küçücük oda karanlığa bürünmüştü.

Yavaşça sırtımı köşeden ayırmayarak aşağı doğru kaydım ve yere oturdum.Ayaklarımı göğsüme birleştirdim ve yüzümü avuçlarımla kapatarak sessizce ağlamaya başladım.Bu kadar iğrenç bir hayatım vardı işte.Çoğu problemlerin suçlusu da bendim.Ama neden? Anneme yardım etmekte bir yanlışım yoktu.Babamı öldüren de ben değildim.Brad’in gözü ise…Aman tanrım…

Sessiz bir hıçkırık ağzımdan çıkınca gözlerimi sıktım.

Ben bir uğursuzluk torbasıydım…Herkesin hayatına etmekten başka bir şeyim yoktu.Belki de bu hayatta bir yerim yoktu.Gereksizim…

Birden avuçlarım yüzümden ayrılmıştı.Karanlıkta bir şey görmüyordum fakat Christian’ın yanımda oturduğunu hissediyordum.Sıcak elleri ıslak yanağımı okşayınca zaten bu karanlıkta bir şey görmeyen gözlerimi kapattım.Christian’ın sıcak ve yumuşak eli yanağımı okşarken içimde iki tane karışık duygu vardı.Biri vicdan azabı,diğeri ise Christian’a karşı duymaya başladığım bir hoşlantı…

Eli yanağımdan ayrıldığında,iki eli de ellerimi tutmuştu.Sıcak elleri o kadar yumuşak o kadar sihirliydi ki,yüreğime dokunarak onu okşuyordu sanki…

Christian’ın dudaklarını yanağımda hissettiğimde,dudaklarımı arıyormuş gibi geçtiği her yerde buseler konduruyordu.Dudakları kuş tüyü gibi yanaklarımı gıdıklıyordu.Burnumu çekip gülümsedim.Christian artık dudağımın sağ köşesini öperken gülümsediğimi fark etmişti “Artık gülümsemeye başlamışsan öpmeyi bırakıyorum ve köşeme geri gidiyorum.”dedi Christian ve kalkmaya başladığını hissediyordum.Karanlıkta onu görmesem de sağ tarafıma kolumu götürdüm ve kalkmaya hazırlanan dizine dokundum “Hayır.Gitme.”dedim yavaşça.Christian’ın dizi inince geri yanıma oturduğunu anlamıştım.Christian elini omzuma koyduktan sonra hafif vurarak bir şey arıyordu.Elleri boynuma çıktıktan sonra saçımı bulmuştu.Christian nazik parmaklarıyla saçlarımı örseleyerek “Neden?”diye fısıldadı.

Onun vücuduna daha yakın olmak istiyordum.Karanlık asansörün tabanına oturmuş kıçımı sağıma doğru öteledim.Kıçımla bacağını hissedince durdum ve başımı yavaşça sağa doğru yatırmaya çalıştım.Başım gövdesinde dururken “Bilmiyorum…Seni istiyorum…”dedim sessizce.Christian’ın güldüğünü duyuyordum.Eli hala saçlarımı okşuyordu.”Emin misin?”sesi çok yumuşak ve çekici çıkmıştı.”Evet…”dedim ben nefes vererek.Şu an kendimi çok huzurlu hissediyordum.

Huzur için çok şey lazım değilmiş meğerse…

Daha yeni ağlıyordum,Christian’a gerçeği söylemiştim,asansör duruyordu ve ışığı sönmüştü,kıçım bu asansörün soğuk ve kirli tabanında üşüse bile başım onun gövdesinde duruyordu,eli ise saçlarımı okşuyordu.

Hayır aşık değildim.Çünkü bunlardan çoğunu Brad’e de hissediyordum ama Christian’a daha yakındım.Her anlamda…“Daha bu konu üzerinde konuşacağımızı biliyorsun dimi?”dedi Christian merakla.Gövdesinde duran kafamla onaylayarak “Elbette..”dedim ve derin nefes aldım.Ama şu an huzur saatimiz vadı.Bütün problemleri arka plana atıp kafa dinliyorduk…

Birden asansörün ışıkları yanınca Christian’ın gövdesinde duran başımı kaldırarak gözlerimi açtım.Christian gözlerime baktıktan sonra ayağa kalkarak üzerini silkeledi.Hala yerde oturuyordum.İçim çok rahatlamıştı ve hala kendine gelemiyordu.Başımı yukarı doğru kaldırarak Christian’a doğru baktım.Arkası kirliydi.Ayağa kalkarak elimle arkasına hafifçe vurarak silkeledim.Christian şaşkınca gözlerime bakınca beceriksizce gülümsedim ve “Kirlendi..”dedim sessizce.

Aşkın Kutupları (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin