Annesinden izin alıp çıkan genç kız yolda yürürken takip edildiğini hissetti. Aklına gelenle panikleyen genç kız adımlarını sıklaştırdı. Bu gelen mesaj atan adam olmalıydı dönüp arkasına bile bakamıyordı yollar aksi gibi çok tenhaydı kimsecikler yoktu. O adımlarını hızlandırdıkça arkasındaki adam daha çok hızlanıyordu. Genç kız korku ve panikle koşmaya başladığında gözlerinden yaşlar akıyordu. Arkadan git gide yaklaşan ayak sesleriyle olduğu yere yığılmıştı...
Genç kız yüzüne değen suyla gözlerini yavaşça araladı etrafında bir çok insan vardı başında bulunan bir kadın elindeki şişeden avucuna döktüğü suyla genç kızın yüzünü siliyordu gözlerini açtığını fark ettiği genç kıza bakıp heyecanla sordu
" iyi misin kızım"
"Ne oldu bana"
"Ben karşıdaki tuhafiyenin sahibiyim camdan gördüm bayıldığını koşarak gidiyordun bir anda yere düştün." cansu kalkmaya çalıştı ama ona yardımcı olan kadın kalkmasına engel oldu.
"Ambulans çağırdık kızım yeni kendine geldin hemen ayağa kalkarsan tekrar düşersin"
"Ben iyiyim çok teşekkür ederim nişanlım bekliyordu merak etmiştir."
"Telefonun sürekli çaldı ama cevap veremedik bak istersen"
Cansu telefonunu çantasından çıkarıp baktığında sinanın defalarca aradığını gördü. Hemen aradı nişanlısını ikinci çalışında telefon açıldı.
"Alo cansu nerde kaldın" dediği anda ambulansın siren sesi duyulmuştu.
"Cansu ambulans sesi mi o"
"Evet Sinan"
"Cansu iyi misin sen kim için geldi ambulans" dediği anda sağlık personeli cansuya müdahale etmişti telefonu cansuya yardım eden kadın alıp sinana olanları bir çırpıda anlatmıştı. Cansuyu ambulansa alan ekip hastaneye gitmişti sinanda apar topar koşmuştu nişanlısının yanına.
Çok geçmeden cansunun bulunduğu odaya gelmişti genç adam. Kolunda serumla bitkin bir şekilde uyuyan kıza baktı ne olmuştu güzeller güzeli nişanlısına? Neden sürekli baygınlık geçiriyordu sevdiği kız? Gözlerini aralayan genç kız nişanlısını karşısında görmeyi beklemiyordu. Yavaşça toparlanıp oturmaya çalıştı. Ama çok halsizdi. Sinan sevdiği kıza yardım edip yatağa oturmasını sağladı. Yanındaki sandalyeye oturup ellerini avuçları arasına aldığı nişanlısına baktı.
"İyi misin"
"Daha iyiyim Sinan ne oldu bilmiyorum bir anda bayılmışım"
"Çok korktum cansu sana bişey oldu diye aklım çıktı bu bayılmalarının sebebi neymiş doktor bişey söyledi mi?"
"Buraya geldiğimde tahlil için kan aldılar sonuçlar çıktımı bilmiyorum ilaçların etkisiyle uyumuşum sonra sen geldin işte doktorla henüz konuşma fırsatım olmadı."
"Ben gidip konuşayım" deyip ayaklanmıştı Sinan cansu ellerini daha sıkı tutup
"Gitme" dedi nişanlısının bu isteği üzerine tekrar sandalyeye oturup sevdiği kızın gözlerine baktı.
"Ne oldu bitanem agrınmı var" dedi telaşla
"Yok iyiyim ben sadece yalnız kalmak istemiyorum" genç kız korkuyordu yalnız kalmaktan, sanki her an tehlike altında hissediyordu kendisini.Genç adam gözlerini alamıyordu yanında uyuyakalan nişanlısından ellerini sanki kenetlemişçesine sımsıkı tutup uyumuştu genç kız.
"Bir ömür kalsam seninle böyle" diye geçirdi içinden. Genç adam kapının açılma sesiyle gelen doktora baktı. Elindeki raporları inceleyen doktor kafasını kaldırdığında ona merakla bakan sinanı gördü.
"Geçmiş olsun" diyen doktora
"Saolun doktor bey cansunun neyi var neden sürekli bayılıyor?" diye sormuştu.
"Hastamızın bünyesi çok zayıf son zamanlarda biraz fazla yıpranmış sitresten üzüntüden uzak kalması gerekiyor. Ben size bazı ilaçlar yazacağım hastamız düzenli olarak kullanırsa eski sağlığına kavuşur merak etmeyin. Bu arada dediğim gibi aşırı sitres yorgunluk ve üzüntüden uzak durması gerekiyor hastamız kendine uyandıgında ağrısı olmazsa taburcu edebiliriz sizi tekrar geçmiş olsun" deyip çıkmıştı odadan doktor.
"Saolun doktor bey" deyip tekrar nişanlısına bakmıştı genç adam, cansu hala uyuyordu. Yaşadıkları geldi aklına apar topar nişanlanmışlardı sonrasında kaza olayı herşey düzeldi derken istanbuldaki okulu kazanıp gidememesi ailesiyle tartışması hepsi üst üste geldi bu yüzden sanırım diye düşündü genç adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANSUYUM
EspiritualGenç kız çaresizce elindeki yüzüğe bakıyordu olmuştu işte, daha 18 yaşında gençliğinin baharında nişanlanmıştı. Oysa ne hayalleri vardı kendi ayakları üzerinde duracaktı çalışacaktı ve aşık olduğu adamla evlenecekti.