Kırmızı mavi ışıklar dün gece Cadılar Bayramı partisinin yapıldığı evin önünde yanıp sönmeye devam ederken, havanın dondurucu soğuğuna rağmen etraftaki insan sayısı her geçen saniye daha da artıyordu.
Aslında işin ilginç yanı orada ne olduğunu henüz kimse tam anlamıyla bilmiyor ve neden toplandıklarına dair bir açıklamayı kendileri de yapamıyorlardı. Bildikleri tek şey yoğun bir kalabalık ve birden fazla polis aracı olduğuna göre kesinlikle ertesi gün işyerlerinde konuşabilecekleri ve üzerine boş tahminler yapabilecekleri ilginç bir konu olmalıydı.
Herkes fısıltılar halinde birbirine sorular sorarken polislerin çektiği barikatın hemen 3 metre uzağında duran genç çocuk arka taraflara doğru ilerledi "Biri öldürülmüş"
"Bir cinayet mi?"
"Tanrım ciddi olamazsın?"
"Kaç kişi öldürülmüş"
"Katil kimmiş?"
Haber, kalabalığın arasında adeta ışık hızından daha hızlı bir şekilde yayılırken ağızlardan küçük haykırışlar kaçıyordu. Hiç kimse ölenin kim olduğunu ve kimin hangi nedenle öldürdüğünü bilmediği halde daha şimdiden onlarca senaryo yazılmıştı.
Bunun bir kaza olduğunu söyleyen de vardı, içeriden bir kişinin cinnet geçirdiğini söyleyen de... Hatta tüm bunlardan farklı olarak, netflixte takılacak çok fazla vakti olduğunu tahmin ettiğim genç bir çocuk bunun bir seri katilin işi olduğundan emin olduğunu çevresindekilere anlatıyordu.
Orada ne yaşandığı henüz bilinmiyor olsa da bilinen tek şey bunun tüm kasabadaki dengeleri tamamen değiştireceği gerçeğiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
