*Cadılar Bayramı partisinin olduğu geceden bir kesit*Anonim'in ağzından (Bu kişinin kimliği önemli değil, figüran gibi düşünebilirsiniz)
"Tanrı aşkına, kapıları kilitlemek zorunda mıydınız?" Denediği ikinci odanın da kilitli olduğunu farkeden Joe sinirle iç çekti
Bu halleri karşısında kıkırdamadan edememiştim, o ise elimi sımsıkı tutarak ikimize -kilitli olmayan- boş bir oda aramaya devam ediyordu.
Parti fazlasıyla iyiydi ve aşağı katta evin kapasitesinden fazla insan olduğuna yemin edebilirdim. Yüksek sesli müzik, renkli ışıklar, partinin başında kullanılıp sonradan kenara atılmış maskeler, evin neredeyse her yerine yerleştirilmiş Cadılar Bayramı süsleri ve özenle şekillendirilmiş balkabakları...
Kabul edelim, parti baya iyiydi ama Joe kesinlikle daha iyiydi
"Burası açık, kilitli değil. Hadi gel" Beni içeri yönlendirdi.
Fazlasıyla büyük ve ahşabın yoğunlukta olduğu bir odaya girmiştik. Işığı kapalıydı ve odayı aydınlatan tek şey hemen kapının karşısındaki camdan içeri giren ay ışığıydı. Odanın ortasında, kapıya paralel uzanan çift kişilik bir yatak, yatağın karşısında yine ahşap bir gardırop vardı. Bu eşyalar dışında oda çok büyük bir boş alana sahipti. Yere özensizce bir kilim atılmıştı. Bu odanın birine ait olduğunu sanmıyordum, muhtemelen misafir odası gibi bir şey olmalıydı ve bu da neden diğer odaların kapıları kilitliyken buranın kilidinin açık olduğunu açıklamaya yetiyordu.
Kollarımı hızla Joe'nun boynuna doladım. O ise yanaklarımdan başlayarak küçük öpücüklerle boynuma doğru ilerliyor ve bir yandan da bizi yatağa doğru yönlendiriyordu. Kendime engel olamayarak kıkırdadım.
Yatağın yanına vardığımız zaman cam ve yatak arasında kaldığı için az önce farketmediğimiz birinin yerde yattığını gördüm.
"Joe" Onu durdurarak yerde yatan kişiyi işaret ettim "Bu da kim?"
Joe onu durdurduğum için yakınarak arkasını döndü ve yerde yatan kişiye baktı. Benim aksime o bu durumu yardırgamamıştı "Sızmış olmalı"
Joe yatağın öteki tarafına geçip yerde yatan kişiye doğru ilerlerken ben de elini tutarak onu takip ettim.
"Hey, sen. İyi misin?" Joe omzuna parmak ucuyla dokunarak onu sarstı. Yakına gelince farketmiştim ki, yüzü derin çiziklerle kaplıydı. Ve sanırım o çiziklerden bazıları kanıyordu.
Joe'nun onu sarsışına herhangi bir tepki vermedi.
"Kendinde değil mi?" Endişeli bakışlarla onu izliyordum.
"Emin değilim" Joe onu az öncekine göre biraz daha hızlı sarsmayı denedi. İşte dehşet detayı da tam o anda farketmiştim. Kafasının bulunduğu yerde ahşabın üzerine kan dolmuştu. Bakışlarımı takip eden Joe da bu detayı farketti "Siktir, bu ne?"
İşaret parmağı ile orta parmağını birleştirerek onun boynuna doğru yerleştirdi, sanırım nabzının atıp atmadığını kontrol ediyordu. Onu hareket ettirmemiz ile birlikte ensesinin bulunduğu yere birikmiş olan kan, etrafa yayılmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murder Squad
Fanfiction"Eğer sırrının gizli kalmasını istiyorsan, onu kendinden bile saklaman gerek" #3-Styles