ÖZGÜR KAHRAMANLAR

18 7 65
                                    

Ashley bizi Zehra'nın aklından geçen yere getirmişti. Bu ev nedense bana çok tanıdık geliyordu.

"Hey! Şu anda Ayoza ile karşılaşmayacağımızın bir garantisi yok. Kulak tıkaçlarınızı yanınıza alın."
"Aslında şu an Ozan ile karşılaşacağımızın garantisi de yok." dedi Tianqi.
"Peki ya hem Ayoza hem de Ozan ile karşılaşırsak ne olacak Tianqi?" diye çıkıştım.
Belinda araya girdi:
"Sonuçta hepimizin cebi var. Yanımıza almaktan zarar gelmez."
Ben hariç herkes tıkaçları ceplerine tıkıştırıyordu. Bense masaya yönelmiştim. Uyumadan önce herkese masanın üstündeki deftere bir şeyler yazmasını istemiştim. Okumadan şöyle bir sayfaları gözden geçirmiştim de herkes yazmıştı.

Artık yolun sonuna gelmiştik. Jetten inip Ozan'ın evine gidecektik. Herkes silahlarını yanına alıyordu.
"Hey Steve!" dedi Jackson. "Sen hani zihin gücüyle eşyaları hareket ettiriyorsun ya."
"Evet, ne olmuş?"
"Eşyaları hareket ettirirken içinden Wingardium Leviosa diyor musun?"
Jackson'ın bu sözleriyle Steve gözlerini devirdi ve cevap verdi:
"Hey Jackson, sen hani ellerini çok hızlı titreştirerek eşyaları kırıyorsun ya."
"Heee"
"Eşyaları kırarken HULK EZER diye bağırıyor musun?"
Jackson kalakalmıştı. Yaklaşık iki buçuk saniyelik sessizliği Belinda'nın kahkahası bölmüştü.

"Ne duruyoruz haydi inelim!"
Ashley'nin sesiyle herkes yavaş yavaş jetten inmeye başladı. Ben de tam inecektim ki ikilemde kaldım.
Gözüm masanın üstündeki deftere gidip geliyordu. Evet içinde yazanları merak ediyordum. Evet, hepimiz merak ediyorduk ama bu beni defteri yanıma almaktan alıkoyamıyordu. Hadi ama bu kadar bencil olmamalıydım.

"Ayleeen! Gel hadi."
Johnny'nin ikazıyla defteri hemen ceketimin cebine sıkıştırdım ve jetten indim.
"Bir plana ihtiyacımız var." dedi Johnny.
"Ben içeriyi kolaçan edeceğim ve en uygun yeri bulacağım." Tianqi görevini biliyordu.
"Steve ve ben şuradaki büyük camları hallederiz." Jackson da görevini ezberlemişti.
"Çatlattığın anda kontrol ederim." dedi Steve.
"Ozan'ın aklını okuma işi bende." Kim olduğunu anladınız siz.
"İçeride Ozan'dan başkaları varsa da yumruklarımızı ve silahlarımızı konuşturacağız." Belinda da tam kıvamında savaşmaya hazırdı.
"Biz de bir şeyler yaparız o zaman içeride." dedim ve Johnny'e göz kırptım. Herkes gülmeye başlamıştı.

"Sanırım bize yeni bir lakap buldum. Bir tür takım adı gibi." Bu fikrin Belinda'dan çıkmama ihtimali %-93882828 idi ve evet, bu fikir Belinda'dan çıkmıştı.
"Neymiş o? Winx Club olmak istemiyorum." dedi Jackson.
"Abartma Jackson, o kadar kötü değilim." Belinda, Jackson'a göz devirme konusunda ustalaştığını kanıtlayıp devam etti
"Yani şimdi, biz okuldan kaçtık ve özgür kaldık. Ayrıca bence buradaki herkes tam anlamıyla bir kahraman."
"Yani?" Jackson sabırsızdı.
"ÖZGÜR KAHRAMANLAR!"
"Masum." dedi Steve.
"Çocuksu bence." dedi Tianqi.
"Bence çok güzel." Dedim.
"Hadi Özgür Kahramanlar! Ayoza'nın yerini öğrenelim!"
Bunu dedikten sonra eve doğru ilerlemeye başladık.

"Tianqi, Senin sıran." Dedi Ashley.
1-2-3... Tianqi gözlerini kapayıp açmıştı ve kahverengi yerini mora bırakmıştı.
"Alt kat boş. İkinci katta bir oda var. Sanırım ofis gibi. Masa sandalye var. Çalışıyor olmalı."
Ashley, Tianqi'nin bu sözlerini başıyla onayladı ve eve doğru ilerlemeye başladı.
Camın önünde durunca Jackson'a eliyle gel işareti yaptı.

Büyük camların önüne geldiğimizde Jackson, elini Ashley'nin yanağına koydu ve ona rahatlatıcı bir bakış attı. Ardından konsantre oldu ve ellerini cama koydu.
(Çok şip annecim.)

Aynı anda Steve de konsantre olmuştu. Jackson camda kırıklar oluşturmaya başladığı anda Steve camı kontrol etmeye başladı ve kırılan cam parçalarını yavaşça yere bıraktı. Kısa sürede Pencere tamamıyla temizlendi ve içeri girdik. Önce etrafımızı inceledik ve mutfak olduğunu anladığımız bu odadan yavaşça çıktık. Mutfağın karşısı salondu ve oradan ayak sesleri geliyordu. Tianqi öne atlayıp salona kafasını çıkardı. Niye böyle salakça bir hareket yapmıştı? Tianqi'nin bu hareketiyle içeriden bir erkek sesi geldi:

ÖZGÜR KAHRAMAN | #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin