Bölüm 7 :Acımasız katil

236 49 92
                                    

******

"Kahraman olmak, verilen yanlış kararların arkasından bile doğruları bulmaktır..."

--

Banshee'den..

--

Tek başıma Era'nın bulunduğu yoğun bakım odasının önünde oturuyordum. Benim çığlığımdan sonra kalbi durmuştu ama buraya gelene kadar tekrar çalışmıştı, bir süre kalbi durup tekrar çalışırken banshee hislerim tavan yapıyordu. Bir ölecek bir dirilecek diye beklerken kafayı yiyordum! Ona yakın olanlar ise çok gitmek istemişti, özellikle "barry" ama öğretmenler onları evine yönlendirmişti. Bir kişi giderdi bu tür yerlere. Neredeyse bir gündür bu hastanenin içindeydim. Hiç uyumadan ve gözlerimi era'dan ayırmadan olduğu yer de bekliyordum. Artık iyice umutsuzlaşmıştım..sanki her şey bitmişti. Çünkü annem ruh alma konusunda pekte acımalı davranmıyordu..gerçi nasıl iletişime geçeceğimi bir tek teyzelerim biliyordu ama söylemiyordu ya neyse. Bir süre böyle düşündükten sonra içimdeki banshee ruhu seslenmişti bana

**

"Neden? Seni aptal! Neden her şey bitmiş gibi davranıyorsun?! Sen banshee'sin! Kendine gel! Hiçbir şey daha bitmedi. Eğer intikam istiyorsan alice'in yanına git ve o çetenin arkasında kim olduğunu öğren..İyi de, eğer arkasını öğrenip o çeteyi yok edersem, alice nasıl çökerttiğimi soracak...o zaman ne diyeceğim? Sadece polislere mi bıraktım diyeceğim?...O zaman işleri sadece bana bırak...Ne?! D-dur, asla sen kontrolü ele alamazsın! Sen benim içimde bir ırksın! Ayrı bir bilincin yok!...O kadar emin olma tatlım...sadece benim tavsiyeme uymazsan öyle yapacağım o kadar"

"Doktor! Doktoor!"

Diye ayağa kalkıp bağırdığımda doktor hızla yanıma gelmişti

"Arkadaşımın durumu nasıl?!"

"Lütfen bağırmayın..-"

"Kapa çeneni! Ben arkadaşımın durumu nasıl diyorum sana! Çabuk söyle yoksa seni elimden ancak tanrı alır!" İmalı bir biçimde bana gülümsediğinde cevaplamıştı

"Durumu şuan stabil hanımefendi, ama ne zaman uyanacağı kendi iradesine kalmış."

"Teşekkür ederim...ve özür dilerim, öyle bağırmamalıydım."

"Önemli değil, sen sadece fazla endişlenmiştin..arkadaşın için."

İkimiz de neyi ima ettiğini anlamıştık. Yüzüm kızarırken bir şey demeden saçlarımı savurarak oradan ayrılmıştım

---

Era'dan..

--

Neredeyse bu şeytanla bir saattir savaşıyordum ama yorulmak bilmiyordu. En sonunda ikimizde durmuştuk, konuşmaya ben başlamıştım

"Y-yeter! A-artık dur lütfen!"

"Durmak mı? O söz insanlara yaraşır birşey ama erayhus. Bizler yenilmez birer tanrıyız, öyle değil mi?"

"Tanrılar da ölür hades!"

"Aaaa bak dea, hemen kabullendi muhtemel sonunu." Diyerek sırıtmıştı

"Yeter! Madem burada her şey mübah, o zaman içimdeki çok çıkmak isteyen kötüyü çıkarma vakti geldi!"

Kanatlarımı öfkeyle açtığımda beyaz kanatlarımın aksine kırmızı ve altın rengi karışık renktelerdi, gözlerim kızarmaya başladığında gözlerimin kırmızıya döndüğünü fark etmiştim. Sarı saçlarım yerini simsiyah saçlara bıraktığında kanatlarımı öldürücü şekilde düşünerek hades'e atmaya başlamıştım! Hades her ne kadar bu kristalleri savuştursa da daha fazla dayanamayarak bir tanesi isabet etmişti, acı içinde bağırdığında daha da sinirlenerek tüyümü koparıp hançer haline getirip ona doğru koşuyordum. Tam kalbine sokacaktım ki hades'i sahadan alıp locaya kaçırmıştı fakat benim sinirim geçmemişti! Yaptıklarının hesabını ödeyecekti! Kanatlarımı tekrar açıp oraya uçacaktım ki zincirlenerek sabitlenmem bir olmuştu. Dea araya girmişti elini olumlu anlamda havaya kaldırdığında

Lunar Kiss (Negatif Öpücük)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin