"Acziyet, cefanın babasıdır..."
(Şarkı hoşuma kaçtı)
---
Elisabeth'den,,
---
İnsanların istekleri çoğu zaman yıkıma kadar gitmiştir, güçlü olan insanlar her zaman zayıfları ezerek arzularını ve isteklerini tatmin etmiştir. Adaletsiz olan bu dünyada adaleti sağlayacak kadar iyi olan insanların hâlâ var olduğu düşüncesi bahane gibi geliyordu...sanki her türlü bok olduktan sonra avunacak bir kimlik yaratmış gibiydik. İyiliğimiz için yaptıklarımıza kılıf geçirerek tanrı adını verdik, kötülükler için ise başka bir kılıf geçirerek şeytan adını verdik, tüm yaptığımız şeylere bir bahane uydurarak varlık yarattık ve elde ettiğimiz şey "şeytana uydum, şeytan yüzünden kötülük yaptım" inanın bana, suç attığımız şeytan insanlardan daha iyi...şeytan insanlara etki edip kötülük yapın demez, insanların iradesizliğinden faydalanıp seçim sunar ve insanlar da yapar...gördüğüm en acınası varlıkların başında insanlar geliyor...bir an önce kendimizi yargılayıp başka varlıklara suç atmazsak hiçbir zaman bu boktan kurtulamayacağız...
---
Era'dan...
---
Aiden bize yarış teklifi ettiğinde evet demiştik fakat yarışacak arabam yoktu, enah'a dönüp baktığımda onunda bir fikri yok gibi gözüküyordu eve doğru el ele yürürken enah sessizliği bozmuştu
"Barry'e gitsek? Belki eski püskü de olsa bir araba ayarlar hı?"
"Olabilir, o benden daha uzun süreden beri dünyada."
"Ne?" Cidden ne demiştim ben?!
"Şey, yani buraya yeni geldim ve..belki o daha iyi bilir dedim çünkü...çünkü o amerika da ve ben yeni geldim..-" Huzursuzca nefes vererek lafımı kesmişti
"Yalan söylemeni istemiyorum, ya doğruyu söyle ya da sus. Hadi gidelim." Başımla onaylayarak yürümeye başlamıştık, aramızda garip bir soğuklukla karışık uzaklık vardı...yanına yaklaşarak elini tutmuştum, o da tutmuştu. Bana dönerek eklemişti "Ne olursa olsun bir daha yalan söyleme era...lütfen, kalbim dayanmıyor artık yalanlara." Elini tutarak kalbime koymuştum
"Değer verdiğim insanların öylece gitmelerine izin vermem...bunu bir kere yaptım ama bir daha asla yapmayacağım...hadi gidelim."
Başını omzuma koymuştu, bende onun başının üstüne...yolun yarısına yaklaştığımızda banshee ses vermişti
"Beden değiştirme ritüelini yap artık!" Ona içimden tamam diyerek yola odaklanmıştım ki sol tarafımda parçalanmış, camları patlamış evimi görmüştüm...durarak oraya bakıyordum gözlerim dolmaya başlamıştı, orayı annem ve babam satın almıştı ve o evimi mahvetmişti! Ne hissettiğimi fark ettiğinde koluma girip beni uzaklaştırarak kulağıma fısıldamıştı...sesinin tınısı beni her kelimesinde sakinleştiriyordu...
"Yarıştan sonra ikimiz tamir ederiz burayı hı?" Olur diye fısıldayıp gülümsemiştim, akşam olmadan barry'nin yanına gitmek istiyorduk
---
Barry'den..
---
Sabahın erken saatlerinde koşuya gittikten sonra eve gelmiştim, bir süre sonra era ve elisabeth gelmişti, en son atıldıklarını duymuştum. Enah hızlı davranmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lunar Kiss (Negatif Öpücük)
FantasyBanshee, gecenin öfkesi ve enah. 3 kimlik arasına sıkışmış ölüm perisi bir kız... Era, kristal kanat ve erayhus. 3 kimlik arasına sıkışmış bir sağlık tanrısı.. Kötülüğün pençesinde sıkışmış bir kızı iyileştirmeye çalışan oğlan başarılı olacak mıydı...
