1.4

7.2K 324 30
                                    

   Kapandığı dudaklar anında ustalık ile karşılık vermeye başladı . Birbirlerinin dudaklarını ısırmaya ve öpmeye devam ediyorlardı.

   Onlar bir kaderdi ve bedenleri ise bir bağ idi. Dudaklar yanmaya devam ederken Hades tutuşan ellerini kızın kalçalarına götürdü . Dolgun kalçalar eline sığmazken kendi düşüncesine bir an gülmek istemişti.

    Onu gördüğünde küçük bir kız demiş ve kalçalarının elinden küçük olduğunu düşünmüştü. Şimdi ise ilk defa yanılıyor ama bunun için hayıflanmıyordu .

    Hera hissetği şevk ile adamın dudaklarını koparmak istedi . Dolgun dudaklar onun dudaklarına değdiği an taşarken aynı zamanda tadı bile güzel gelmişti kıza .

   Kendini adama biraz daha bastırırken sandalye mermer zeminde kayarak duvara çarpmıştı . Hades tam ayağa kalkıp koltuklara ilerleyecekti ki ağzına kan tadı geldiğinde  sandalyeye geri oturup acı ile inledi.

   Ağzına adamın dudaklarından metalik tadı alınca eş zamanlı olarak da sert bir inleme sesi duydu. Hızla dudaklarını dolgun dudaklardan ayırırken elleri adamın kanayan dudaklarına değmişti .

   Bunu kendisinin yaptığına inanamıyordu. Ama dudaklarına değen dudaklar o kadar yumuşaktı ki kendini tutamamıştı.

    " Acıyor mu ? Ben özür dilerim " dedi baş parmağını adamın kanayan dudağına baskı yaparken.

  Gerçekten şuan çok utanıyor , kendini suçlu hissediyor ve aynı zamanda da bu anın bozulduğu için yerlerde debelenmek istiyordu.

    Hades kucağında oturan kızın bir anda değişen ruh haline güldü. Erkeksi kahkası büyük odada yankılanırken Hera bir anda elleri ile adamın ağzını tuttu .

   " Gülme . Canın yanar !" Dedi adamın yanağını şefkatle öperken. Hades kızın düşünceli haline hayran kalmış yüzünde kalan gülümseme ile kıza bakıyordu.

   Onu iyi ki de yanına almıştı . Şuan kalbinin ne kadar huzurlu attığını düşündü. Hayatı eskisi gibi kırmızı değil aksine pembe olduğunu düşündü.

   Gözünün önünde sallanan el ile gözleri Hera'yı buldu . 'Ne oldu' der gibi kafasını salladı.

   " Şükür döndün . Diyorum ki krem sürelim de dudağın ağrımasın ve hızlı bir şekilde eski haline gelsin "

  " Gerek yok  . Hem senin küçük dişlerin nasıl dudağımı  -senin dediklerine göre - bu kadar kanatabilir  ? " Dedi ayağa kalkarak .

  " O zaman geçte aynaya bak bay küçümseyen " dedi hırsla kollarını göğsünün altında birleştirerek.

   Hades Hera'nın bu haline gülümseyerek göz devirdi. Hergün farklı bir lakap buluyordu kendisi için.  Odadaki boy aynasına doğru ilerledi ve karşısında elleri ceplerinde bir şekilde durdu.

    Gördüğü görüntü ile dilini yutuyordu. Sanki dayak yemiş gibiydi dolgun pembe dudakları . Hızla kafasını Hera'ya döndürdüğünde kaşlarını çattı.

   " Bunu sen mi yaptın cidden ?Ahh! Tanrım . Vahşi kız !" Dedi sinsi bir şekilde gülümseyerek Hera'ya doğru adımlarken.

   " Niye öyle gülüyorsun ?"

   "Bilmem "

   " Neden üstüme üstüme geliyorsun ?"

   " Seni yemek için "

     Hera  bir anda koşmaya başladı . Arkasından koşan adam ile çığlık attı ve koltuğun üstüne zıpladı.

    " Hayır yaklaşma atlarım !" Dedi ellerini önünde sallarken ona eş zamanlı olarak da koltukta zıplarken.

HADESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin