Teneffüs zili çalmış , Hera kalkmadığı sırasında yine aynı pozisyonda oturmuş sınıfta şakalaşan , dedikodu eden , birbirlerinin üstüne binen kişileri izliyordu .
Bugün gerçekten de sıkıcı bir gün olacağa benziyordu . Sıkkın bir şekilde yüzünü şişirdi ve dışarı büyük bir nefes bıraktı .
Okul elbet güzel bir yerdi ama şu yaşına kadar ne öğrenmişti ki ? Toplama , çıkarma , bölme , okuma , yazma ... Bunları öğrenmek için illa okul mu gerekiyordu ?
Anlayamıyordu bir türlü . Öğrenmek isteyen elbet öğrenir , ne gerek var böyle sıkıcı yerlere !
Yanında hissettiği hareketlenme ile kafasını yana çevirdi ; Melih yanına oturmuş , cebinden çıkardığı son model telefonu ile uğraşıyordu .
" Yerine oturdum , özür dilerim . Oturabilirsin ."
Ayağa kalkmıştı ki bileğinde hissettiği el onu geri yerine oturtturmuştu . Hera bileğini geri çekerken elini saçlarına daldırdı ve düzeltti .
" Bu derslik otur ama burada kalıcı değilsin zaten ."
" Ne demek kalıcı değilim ? Okuldan mı ayrılıyorum ?"
" Hayır aptal ! Benim yanımdan kalkıp başka bir sıraya oturacaksın ."
" Hah! Sen git madem öyleyse , beni istemiyorsan . Bak zaten kenardasın , ayağını kaydırsan kalkarsın ."
" Ne kadar cadısın sen öyle ! Hâlbuki buradan bakılınca saf birisi gibi gözüküyorsun ."
" Kendini savunmak , korumak , ezdirmemek cadılık sayılıyorsa öyleyim o zaman , kendini bilmiş ukala ."
Melih yanındaki hazır cevap kıza aldırmamış , sırasında biraz daha yayılmıştı ki içeri giren hoca ile ayağa kalkmak zorunda kalmıştı .
Ne ara zil çalmıştı ? Sınıf , hocanın her ders söylediği ve öğrencilerin duymaktan belki de öğretmenlerin söylemekten haz aldığı şeyi söylemiş , sınıf yerine geri oturmuştu .
Dersleri , Almanca idi . Hera , akıllı tahtayı açan oldukça şık giyinimli hocayı izledi . Şu gün bir an önce bitse de eve gitse !
" Seite 55! ( Sayfa 55!) "
Hera , sayfa 55' i açarken Melih ise sırada toparlanmış Hera'nın önündeki kitabı ortaya çekmişti .
Hera bir şey dememiş , kendisini derse vermişti .
" Sen cevapla ."
" Ben mi ? "
" Evet , sen . Şu soruyu oku ve Türkçeye çevir ! "
Hera zor bela önünde açık olan kitaptaki soruya baktı . Hadi ama , bu kadar zor olmamalı !
Melih elindeki kalem ile cevabı , sorunun altına yazmış , Hera'nın cevaplamasını beklemişti .
" 1b:Lesen Sie die Broschüre noch einmal und beantworten Sie die Fragen! "
" Telaffuzun güzel , afferin !"
" Teşekkür ederim hocam ."
" Burada ne demek istemiş Hera ?"
" Hmm ... Şey , broşürü tekrar okuyun ve soruları cevaplayın ."
Hoca , Hera'ya gülümsemiş ve başka bir kurbanı daha kaldırmıştı . Hera , Melih'e baktı ve onun hakkında düşünmeye başladı .
Kitap bile getirmemişti ama soruyu da kolaylıkla kendisi cevaplamıştı .
" Kitabın nerede ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HADES
Teen Fiction" Baba yine bir intihar vakası." dedi karşısında duran kendisinden genç adama karşı. Adam bir anda sinirle bastonuyla yere sert bir şekilde vurdu. Bu adamın emri olmadan kim intihar ederdi ? İntihar sayısı gittikce artıyordu.İnsanları hayvan avl...