2.3

5.2K 250 18
                                    

   Teneffüs zili çalmış , Hera kalkmadığı sırasında yine aynı pozisyonda oturmuş sınıfta şakalaşan , dedikodu eden , birbirlerinin üstüne binen kişileri izliyordu .

   Bugün gerçekten de sıkıcı bir gün olacağa benziyordu . Sıkkın bir şekilde yüzünü şişirdi ve dışarı büyük bir nefes bıraktı .

  Okul elbet güzel bir yerdi ama şu yaşına kadar ne öğrenmişti ki ? Toplama , çıkarma , bölme , okuma , yazma ... Bunları öğrenmek için illa okul mu gerekiyordu ?

  Anlayamıyordu bir türlü . Öğrenmek isteyen elbet öğrenir , ne gerek var böyle sıkıcı yerlere !

  Yanında hissettiği hareketlenme ile kafasını yana çevirdi ; Melih yanına oturmuş , cebinden çıkardığı son model telefonu ile uğraşıyordu .

  " Yerine oturdum , özür dilerim . Oturabilirsin ."

  Ayağa kalkmıştı ki bileğinde hissettiği el onu geri yerine oturtturmuştu . Hera bileğini geri çekerken elini saçlarına daldırdı ve düzeltti .

   " Bu derslik otur ama burada kalıcı değilsin zaten ."

   " Ne demek kalıcı değilim ? Okuldan mı ayrılıyorum ?"

   " Hayır aptal ! Benim yanımdan  kalkıp başka bir sıraya oturacaksın ."

  " Hah! Sen git madem öyleyse , beni istemiyorsan . Bak zaten kenardasın , ayağını kaydırsan kalkarsın ."

" Ne kadar cadısın sen öyle ! Hâlbuki buradan bakılınca saf birisi gibi gözüküyorsun ."

" Kendini savunmak , korumak , ezdirmemek cadılık sayılıyorsa öyleyim o zaman , kendini bilmiş ukala ."

  Melih yanındaki hazır cevap kıza aldırmamış , sırasında biraz daha yayılmıştı ki içeri giren hoca ile ayağa kalkmak zorunda kalmıştı .

  Ne ara zil çalmıştı ? Sınıf , hocanın her ders söylediği ve öğrencilerin duymaktan belki de öğretmenlerin söylemekten haz aldığı şeyi söylemiş , sınıf yerine geri oturmuştu .

  Dersleri , Almanca idi . Hera , akıllı tahtayı açan oldukça şık giyinimli hocayı izledi . Şu gün bir an önce bitse de eve gitse !

  " Seite 55! ( Sayfa 55!) "

  Hera , sayfa 55' i açarken Melih ise sırada toparlanmış Hera'nın önündeki kitabı ortaya çekmişti .

  Hera bir şey dememiş , kendisini derse vermişti .

" Sen cevapla ."

" Ben mi ? "

" Evet , sen . Şu soruyu oku ve Türkçeye çevir ! "

  Hera zor bela önünde açık olan kitaptaki soruya baktı . Hadi ama , bu kadar zor olmamalı !

  Melih elindeki kalem ile cevabı , sorunun altına yazmış , Hera'nın cevaplamasını beklemişti .

" 1b:Lesen Sie die Broschüre noch einmal und beantworten Sie die Fragen! "

" Telaffuzun güzel , afferin !"

" Teşekkür ederim hocam ."

" Burada ne demek istemiş Hera ?"

" Hmm ... Şey , broşürü tekrar okuyun ve soruları cevaplayın ."

   Hoca , Hera'ya gülümsemiş ve başka bir kurbanı daha kaldırmıştı . Hera , Melih'e baktı  ve onun hakkında düşünmeye başladı .

   Kitap bile getirmemişti ama soruyu da kolaylıkla kendisi cevaplamıştı .

" Kitabın nerede ? "

HADESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin