HADES

2.5

  Hades ,  Hera'nın yarı çıkmış göğsünün üzerinde ki mürdüm kumaşı sola doğru çekmişti . Göğsü biraz kapansa fena olmazdı . Nasıl olsa salondaki tek erkek kendisi değildi  

   Hera ,  dövmeli ellerin teninden çekilmesi için dua ediyordu  aksi takdirde  nefessizlikten ölecekti . Hades ise bunu anlamış gibi ellerini çekmiyordu bağımlısı olduğu tenden .

  " Hera Hanım ,  bu elbise rengi size çok yakıştı ama sanki ...."

" Evet ,  haklısın Ozan . Bence de üstünde emanet gibi durdu ."

" Evet ,  efendim ."

    Hades ,  Hera'nın başka elbise giymesi için tek kaşını kaldırdı ve Hera'nın kabine girişini izledi .

  Hera ,  belki de bütün elbiseleri denemişti ama bir türlü kendisine uygun bir elbise bulamamıştı .

   Bu sefer denediği , son olmasını istediği elbisenin fermaurını çeken kadın yardımcı ,  Hera'ya kaçıncı bakışı bilmiyordu ama kendisine o kadar değişik ve güzel geliyordu ki  kıskanmdan edemedi .

   Hera ,  aynada kendisine son kez bakmıştı . Gözleri her kendisini görmesi ile yuvalarından çıkarcasına büyüyordu .

  Şimdi aynada gördüğü kişi kendisi miydi ? Anca Hades kendisini kıskanmasa  ya da kafasına uzaylı otursa inanırdı .

  " Bebeğim ,  nerede kaldın ?"

  " Geliyorum ."

   Hera ,  siyah  uzun ,  kabarık olan elbisesinin ucunu tutmuş ,  her yanı gümüş taşla süslendirilmiş topuklu ayakkabısı ile kabinden dışarı ilk adımını atmıştı .

  Salonda bulunan tasarımcı , tasarımcıların yardımcıları ve Hades durmuş siyahlar içerisindeki kıza bakmışlardı .

  Aman Allah'ım , bu gelen bizim bildiğimiz hani Hades'in her gün gördüğü Hera mıydı ? Hades kızın üzerinden çekmediği gözlerini karşısına gelene kadar da çekmedi .

  İçerideki tasarımcılar ve yardımcıları Hera'yı hayran bir şekilde alkışlamışlardı . Hera , utançla bakışlarını sevdiği adama değdirdi .

  Bu adamdan bir türlü utanamıyordu . Evet , utandığı anlar da oluyordu ama bunlar nadir anlardı işte .

" Nasıl olmuşum ? "

   Hades , kulaklarına dolan neşeli sesle anca kendisine gelmişti . Kızı  şöyle bir baştan aşağı süzdü  . Derin göğüs dekolte , kabarık ve uzun elbise , siyah renkte , bazı yerler küçük elmas taşlar ile süslenmiş ve elmas taşlarla süslenmiş topuklu ayakkabı ...

  "  Vous avez l'air si chaud, bébé . Je veux vous amener au lit maintenant !"

" Ha ? "

  Hades , ayağa kalkmış ve ellerini kumaş siyah pantolonunun cebine sokmuş , Hera'nın önünde durmuş ve eğilerek kulağına fısıldamıştı .

"  Çok ateşli görünüyorsun bebeğim . Seni şimdi yatağa götürmek istiyorum ."

  Hera , nefesini anında tutmuştu . Hani demişti ya ' Ben bu adamdan utanmam ' diye . Boşver sen onu ! Uzuvlarının her yeri kırmızı şuan !

   Hera , Hades'in omzuna tutunmuş , kendisine söylediği şeyi hayal ediyordu . Hadi ama , kendisi 18 yaşındaydı ve bu adamı deli gibi hem seviyor hem de istiyordu !

  Hades, kızın karnına kadar gelen dekoltesini dövmeli parmağı ile yol çizmişti . Şu anda hiçte iyi değildi . Önünde duran bu ateş kendisini o kadar yakıyordu ki ....