Bölüm 21

557 51 23
                                    

Yazar Notu; Öncelikle bu bölümü okuyan herkese selam! Umarım hikayeyi okurken zevk alıyorsunuzdur. :) Hikaye'nin Tff'deki hali üzerinde bazı düzeltmelere gittim bu bölümde. Justin karakterini önceleri Ravenclaw'a koymuştum aslında. Bu durumu düzelterek kitaplardaki gibi Hufflepuff olarak geçirdim buraya. Tff'den bu hikayeyi bilenlere durumu bildirmem gerektiğini düşündüğüm için bu notu koymak istedim.

Bölüme geçmeden önce şu ana kadar hikayeyi oylayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Wattpad hesabımı takibe alan @DEATHEATER1905, @serpennsortia, @8_hortkuluk, @OnatKocabaolu'na da ayrı bir teşekkürü borç bilirim.

Buradan sonra lafı daha fazla gevelemeden sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum, beğenmeniz dileğiyle;


Bölüm 21


Blaise anında o oyuncu yüzüne ciddi bir ifade yerleştirirken başını öne doğru eğerek bir selam verdi. "Lütfen soylu Potter hazretleri. Bu kulunuza sarılma cezası vermeyin. Affınıza sığınıyorum Soylu, yüce, efendi..." "Tamam tamam, cezadan kurtuldun" diye kesti onun sözünü Lark başını iki yana sallayıp sırıtırken. Blaise yine o oyuncu sırıtışını yerleştirdi suratına. "Şükür.. Biraz daha saysaydım kusacaktım..." Pansy'e doğru fısıldadı. Lark'ın gözü Draco'ya çevrildi. Sarışın çocuk ellerini kaldırdı. "Üzgünüm Potter, bir kız değilsen bana sarılamazsın. Ne kadar istesen de..." "Ah, kalbimi çok kırdın Malfoy" Lark cevapladı arkadaşını. "İnan bana" dedi Pansy, "Kaybettiğin bir şey yok Potter".

Lark, burnunda bir gıdıklanma hissi oluşurken gözlerini aralamaya çalıştı. "Malfoy" dedi uykulu bir şekilde. "Eğer sensen... Öldün!". Karşı taraftan ses gelmeyince bıkkınlıkla yeşil gözlerini açarken "Tamam" dedi nefesini bırakıp. "Zabini, eğer sensen işkence dolu bir ölüme hazır ol". Karşısındaki kişiyi görünce kaşları ilgiyle yukarıya kalktı. "Ve eğer bensem de?" diye merakla sordu siyah saçlı kız. Pansy elinde asasıyla büyü yaparken, tüy kalem havada asılı duruyordu. Draco ve Blaise ise her zamanki pis sırıtışlarıyla yeşil gözlü kızın arkasına sığınmışlardı.

Lark, yeni uyanmışlığın verdiği hissiyatı üzerinden atmaya çalışırken sordu "Hanginiz aldı bu iblisi odaya?". Blaise gözlerini devirerek cevapladı. "Biliyorsun dostum, Parkinson bazen çok ikna edici olabiliyor". Draco, ellerini göğsünde kavuşturmuşken gri gözlerini kıstı. "Biliyor musun Blaise, bu bana birini hatırlattı". "Ah, öyle mi?!" Yalandan bir şaşırma nidası geldi Blaise'den. "Kim acaba, söylesene Draco?". "Hani bir çocuk vardı... İnsanlara istediklerini yaptırmak konusunda çok yetenekliydi. Neydi adı..." "Yoksa şu Slythrindekini mi diyorsun dostum?" "Evet evet, o" dedi Draco kafasını sallayarak.

Lark onların bu şakayı devam ettirmelerine gözlerini devirirken, Parkinson'a baktı. O da hala büyüyle havada asılı tuttuğu kalemiyle oynuyordu. "Siz ne şeker arkadaşlarsınız öyle" dedi sinsice sırıtarak. "Gelin size sarılayım?". "Ah hayır, bana bu cezayı veremezsin!" dedi Pansy dudak bükerek, "Lütfen, istediğin her şeyi yaparım. Ama sarılma olmasın!!".

Blaise iç çekerek konuştu. "Böyle güzel güzel anlaştığınızı görsem de... Biraz daha konuşursanız derse geç kalacağız dostlar. Ve Snape geç kalanları affetmez. Bizi bile!". Lark başını salladı. "Tamam, bana bir dakika verin hemen üzerimi değiştiriyorum". Draco ve Blaise odanın kapısına doğru adım atarlarken, Pansy yerinde sabit duruyordu. "Parkinson... Sen de bizimle geliyorsun" dedi Draco sırıtarak. "Ah, sen önden git Draco. Ben size daha sonra katılırım" diye dalga geçti kız. Lark gözlerini kısınca, yeşil gözlü kız da gözlerini kısarak ona aynı şekilde cevap verdi. "Utanmana gerek yok Potter. Ben yokmuşum gibi davran lütfen". Lark omuz silkti. "Tabii, nasıl istersen Parkinson". Odanın ucundaki duşa doğru gitmek için adımını attığı anda Parkinson'un sesini duydu arkasında. "Aslında düşündüm de, dışarıda beklemek daha iyi olur". Lark güldü. "Tam tahmin ettiğim gibi" dedi arkasına bakarak. Parkinson kapıya doğru giderken arkasını döndü ve Lark'a bakarak gözlerini devirdi. "Her zamanki gibi. Ama bir gün hiç tahmin etmediğin bir şey yapacağım Potter, göreceksin!". Lark umursamazca omuz silkti. "Tabii. Şansını denemekten çekinme" diye dalga geçti kızla...

Slytherinde Bir Potter/HarryPotter FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin