Slytherinde Bir Potter/HarryPotter Fanfic

Bölüm 2

Lark için ilk günler karışık geçmişti. Özellikle Hogwarts'ta doğru yere gidebilmek çok zor oluyordu. Her yer saçma sapan hareket eden merdivenler, amacını anlamadığı kapı gibi görünen duvarlarla doluydu. Birde kayıp olmuş yollarını bulmaya çalışırlarken, şu hademe Filch'in sinir bozucu kedisi Mrs Norris o patlak gözleriyle karşılarına çıkıp duruyordu. Kedi, sanki onların kayıp olmuş hallerinden eğleniyormuş gibi onları izliyordu. Draco, birçok kez Lark'ı o sinir bozucu kediye tekme atmaktan alıkoymuştu. Draco'nun söylediğine göre o kedi Filch için gözcülük yapıyor, öğrencilerin yaptıklarını o yaşlı ve huysuz hademeye bildiriyordu.

Dersler Slyherinde eğlenceli geçiyordu. Derslerden arta kalan vakitlerde de Lark, Draco, Pansy ve Blaise birlikte dolaşıyorlardı. Birde Crabbe ve Goyle vardı tabii, ama onlar arkadaştan çok Draco'nun korumaları gibi bir şeydi. Tabii herhangi bir tehlike anında Draco'yu ne kadar koruyabilirler oda bir muammaydı. Lark, Draco ve diğerlerinin yardımıyla derslerde pek zorluk çekmiyordu. Astronomi dersinde, gezegenlerin amaçsız hareketlerini izlemek zorunda kalıyordu. Bir hayalet tarafından öğretilen Sihir Tarihi dersindeyse, tam anlamıyla uyumamak için mücadele veriyordu kendisiyle. Draco'yla beraber konuşarak uyanık kalabiliyordu ancak. Öğretmenin hayalet olmasıyla ilgili şakalar yapabilmeleri, bu dersin tek çekilebilir kısmıydı.

Bitki bilim azda olsa ilginç bir dersti, hiç olmazsa sıkılmıyordular. O bitkilerle uğraşması, özellikle çığlık atan yada ısırmaya çalışan garip bitkilerle uğraşması eğlenceli oluyordu.Şu ana kadarki en eğlenceli dersse, McGonagall'ın öğretmeni olduğu Biçim değiştirmeydi. Gerçekten büyücü olduğunuzu hissettiğiniz derslerden biriydi. Yaşlı öğretmen her ne kadar Gryffindor'un bina başkanı olsa da, Slytherin'lere de iyi davranıyordu. Tabii bu, pek çok Slytherin öğrencisinin ondan nefret etmesini engellemiyordu. Yaşlı kadının bunda bir suçu yoktu, adı Gryffindorla anılan her şeyden nefret ediyordular Slytherinliler.

Tılsım dersi idare ederdi, tek sorun Profesör Flitwick fazla kısa boyluydu. O kadar kısa boyluydu ki, Draco ve Lark onun üzerine basıp ezmekle ilgili birkaç şaka yapmıştı şimdiye kadar. Ama yetenekleri, boyuyla ters orantılıydı. En heyecanla bekledikleri, ama hayal kırıklığı yaratan ders de K.S.K.S'dı. Profesör Quirrell'ın sinir bozucu titrek konuşması nedeniyle ne dediği belli olmuyordu. Üstelik o garip kokan sarığı da öğrencilerin dikkatini dağıtıyordu. Şu ana kadar gördüğü öğretmenler içinde en çok hoşlanmadığı kişiydi Quirrell.

Cuma günü Draco'la beraber konuşarak ortak salona indi. Draco ona heyecanla İksir dersinin nasıl zevkli geçeceğini anlatıyordu yemek yerken. "Sonunda Snape'in dersi geldi" dedi neşeyle. "İnan bana kardeşine acıyorum Lark". Lark ağzındakini yuttuktan sonra kafasını salladı. "Eğer dediğin gibi Snape Gryffindor'dan nefret ediyorsa, bende acıyorum" dedi. Draco yüzüne yine o kibirli gülümsemesini koydu. "Nefret az gelir.." dedi, gözlerinin içi parlıyordu çocuğun. Lark gülümsemek istese de pek yapamadı, Gryffindor'un puan kaybetmesini pek önemsemiyordu aslında. Hatta bundan memnun bile olurdu, ama Profesör Snape'in kardeşine pek bulaşmamasını umuyordu.

Ama o umutları, dersin başlamasıyla uçup gitti. Soğuk ve ürpertici zindanlarda işlenen derste, Snape'in o kara gözleri sınıfta geziniyor, yoklama alırken okuduğu isimlere dikiliyordu. "Haa, evet" dedi yumuşak bir tonda. "Harry Potter, yeni yıldızımız". Lark'ın yanındaki Draco kıkırdamamak için ağzını kapatmak zorunda kaldı, onların arkasındaki Crabbe ve Goyle ise kıkırdamalarını saklamıyordular. Lark'ın zümrüt yeşili gözleri, soğuk ve tehditkar bakışlarla Crabbe ve Goyle'a yöneldi ve çocukların korkuyla susmasına neden oldular. Draco bir kez daha gülümsemesini tutmak zorunda kaldı. En iyi arkadaşının bu ifadesinden, onun ne kadar kızdığını anlayabiliyordu.