Slytherinde Bir Potter/HarryPotter Fanfic

Bölüm 26

Akşam büyük salonun bir köşesinde uzun bir platform kurulmuş ve salondaki masalar ortadan kaldırılmıştı. Etraftaki öğrenci kalabalığından dolayı derse talebin yüksek olduğu rahatlıkla gözlemlenebiliyordu.

Blaise etkilenmiş bir şekilde ıslık çalarak "Vay canına" dedi. "Her duyan gelmiş". Lark omuz silkerek karşıladı arkadaşını. "Tabii ki!" dedi hiçbir şaşkınlık belirtisi göstermeyerek. "Sonuçta düello dersi verecekler. Ne bekliyordun ki?". Draco da sessizce kafasını sallayarak Lark'a onay verdi. Aslında sessizlik Draco'dan beklenmeyecek bir şeydi. Ama buraya gelene kadar Bay Malfoy'un verdiği düello dersleriyle ilgili o kadar hikaye anlatmıştı ki, Lark ve diğerleri bıkkın bir şekilde, bir kelime daha ederse düello eşi olarak Weasley'i yada daha kötüsü Granger'ı Malfoy'a vereceklerini ilan etmiştiler!

Pansy, kalabalığa daha da yaklaşıp etrafı gözlemeye başlarken "Sence öğretmen kim olacak?" diye sordu. "Bilmiyorum" diye yanıtladı Lark, Harry ve diğer iki Gryffindor'u burada bulmaya çalışarak. Eğer kardeşini biraz bile tanıyorsa burada bulacağına emindi. "Bu arada, Malfoy, artık konuşabiliyorsun. İzin veriyoruz" Sarı saçlı Slytherin'e bakmadan belirtti.

Draco gözlerini devirirken "Sonunda" diye inledi. Blaise, Draco'nun solunda dikilirken "Akıllandın mı Malfoy" dedi. "Daha fazla düello hikayesi yok, değil mi?!". "Kendiniz istediniz" diye sırıttı Malfoy kibirli bir şekilde ellerini göğsünde kavuştururken. Başını geriye doğru attı. "Muhteşem Draco Malfoy'un deneyimlerinden mahrum kalacaksınız!". "Muhteşem Draco Malfoy'a haber verin, benim biraz işim var" dedi Lark ileriye doğru adım atıp kalabalığın içinde kaybolurken. Draco suratını buruşturdu. "Nereye gidiyor ki şimdi bu?". "Kesin diğer Potter'ı görmüştür"diye açıklık getirdi duruma Pansy. Blaise iç çekti "Size söylüyorum, Harry'e acımaya başladım. Yani cidden acımaya başladım hem de!!".

Lark, Slytherin'llerden uzaklaşıp biraz ileride Granger ve Weasleyle birşeyler konuşan Harry'e doğru ilerlemeye başladı. Hermione onu görünce Harry'nin kulağına birşeyler fısıldadı. Ve çok başarısız bir oyuculukla - Aslında Granger ve Harry'ninkiler başarılıydı ama Weasley feci çuvallamıştı!- yüzlerindeki tedirgin, ciddi surat ifadeleri endişesiz gülümsemelere döndü. Bir Slytherin'i kandırmaya yetmeyecek yalancı ifadelerdi bunlar. Hele Lark gibi birini hiç kandıramazdı...

"Ah, Lark" diye birşeyler gevelemeye başladı Harry biraz rahatsız olmuş bir tavırla. "Burada olacağını düşünmemiştim". "Aslında ben düşünmüştüm" diye belirtti Hermione bir gülümsemeyle. Lark ona baktı. Eh, Granger gibi biri için Lark'ın burada olacağını tahmin etmek çok zor değildi. "Ne diyebilirim ki" diye omuz silkti Lark soğuk bir tavırla. "Düello Kulübü ilgimi çekmeyi başardı.

Hermione'nin yüzü bir an şaşkınlıkla dona kaldı aldığı bu soğuk yanıttan dolayı. Yutkunarak bozulduğunu belli etmemeye çalıştı. "Şu sıralar baya meşgul görünüyorsunuz" diye devam etti Lark ilgisiz bir tonda. "Ortalıkta fazla yoksunuz". "Ne oldu Potter, ne zamandan beri bizim yolumuzu gözler oldun?!" diye bir şaka yapmaya çalıştı Ron büyük bir gülümsemeyle. "Sizin yolunuzu gözleyen yok Weasley, sadece şu ortanızdaki kişiyle ilgileniyorum" Lark cevap verdi sert bir şekilde.

Harry dudaklarını ısırarak Lark'ın sert tanrı karşısında kendi sakinliğini korumaya çalıştı. Eğer Lark sinirliyse onu karşısında sakin kişiyi oynamanız gerekirdi. Harry, bunu bilecek kadar iyi tanıyordu kardeşini. "Malfoy ve diğerleri nerede?" diye sordu konuyu değiştirmeye çalışarak. Lark kafasıyla arka tarafı, kalabalığın ardını gösterdi. "Oralarda bir yerdeler" diye cevapladı hızlıca.

Lark, Harry ve diğerlerini son bir kez inceledi. "Neyse, ben onların yanına geri dönüyorum. Sadece bir şey demek için uğramıştım. Başına fazla bela açma, iksir dersindeki gibi kolay kurtulamazsın bu sefer". Üç Gryffindor'un yüzü de asıldı bir anda. İksir dersinde çevirdikleri oyunu, Goyle'un kazanına fişeği atmalarını kimsenin görmediğini düşünüyorlardı şimdiye kadar. "Sen... Bunu nereden biliyorsun?" diye sordu Harry tereddütle. "Kör değilim Harry, gözlerimi kullanmayı gayet iyi biliyorum. Sadece..." O zehir yeşili gibi parlayan gözleri Hermione'yi süzdü baştan aşağıya, "Doğru zamanda doğru tarafa bakıyordum diyelim". Hermione ürperdiğini hissetti Lark'ın bu sakin ama soğuk yanıtı karşısında