-15-

870 79 14
                                    

Seokjin gecenin sessizliğini daha iyi duyabilmek adına ağır adımlarla korkuluklara yaklaştı. Sıkıca kavradığı ellerinin üzerine ağırlığını verirken sessizliği derince içine çekti. Hemen altlarında kalan geniş terasın etrafından gelen çiçek kokusu olduğu gibi yüzüne atıyordu.

Gecenin bir saati şehrin sessizliğini özlemiş, ses çıkarmadan balkona çıkmıştı. Elindeki sıcak kahve içini pek ısıtamasa da soğuğa tahammül edebileceği bir manzara vardı karşısında. Sanırım idol olmanın acınası tarafı buydu; sessizlik anları öyle azdı ki gecenin bir saati de olsa tadını çıkarmak için uykusuz kalmak gerekiyordu.

Son zamanlarda şeker kadar tatlı ve yoğun olan kalbi yüzünden oldukça mutluydu. Arada grup içinde şirin atışmalar olsa da herkes eskisi kadar gergin ortamlar olmadığından gayet memnundular.

Omuzunda hissetti hafif ağırlık ve sıcaklıkla arkasını sönüyordu ki güçlü kollar çoktan ince belini sarmıştı bile. Kim olduğunu tahmin etmeye gerek yoktu, başını yasladığı omzundan derin gamzesi gün yüzündeydi zaten.

"Bu soğukta dışarıdasın, ölmek mi istiyorsun Jinie?"

"Üşümüyordum ki."

Namjoon kokusunu içine çekerek boynuna sulu bir öpücük kondurduğunda kıkırdamasına engel olamamıştı. Huylanmıştı. Karşılık olarak omuzuna doğru uzanıp yanağına ufak bir buse kondurdu. Tam gömülmek istediği şirin gamzesinin üzerine...

"Her şey o kadar yolunda ki korkmaya başladım."

Kıkırdadılar aynı anda. Namjoon da son günlerde eskisi gibi rutin giden hayatlarını yadırgar hale gelmişti. Kaos ortamına öyle alışmıştı ki kendini en önemli sahnelerine bölüm sonu yapan kore dizilerinde hissediyordu.

"Ben de öyle. Sanırım evren artık birbirimize vakit geçirebileceğimiz anların geldiğini müjdeliyor."

"Buna gerek yoktu ki, zaten yan yanayız Namjoon."

"Yanındayken özlemek diye bir şey var, güzelim. Bilir misin onu?"

Seokjin bilmem kaçıncı kıkırtısını sessiz şehre doğru bırakırken daima böyle anlar yaşayabilmek adına dua etmeye başladı. Arkadan sımsıkı saran beden tüm soğukluğu çekip almıştı.

İstemek kolaydı ama gerçekten sonsuza dek beraber olacaklar mıydı? Belki hayatlarını resmiyetle mühürlemek en iyisiydi. Bir de sessizliği bozacak çocuk kahkahaları...

"Sonumuz nasıl olacak kim bilir."

"Nasıl olmasını istersin?"

Seokjin muzip ifadeyle gülümsedi. Gerçek anlamda düşünür olmuştu bunu. Grupça kurduğu hayaller dışında hep iyi bir aileye sahip olmayı dilemişti. Bir de hayatına renk katan küçük canavarlara sahip olmak isterdi. Her sabah sevdiğinin kokusuyla uyanıp çocukları için tatlı endişelerin tadına bakmak isterdi. Günün sonunda bir araya gelerek yorgunluklarını atabilecek sıcak bir yuva da olurdu.

Hiçbir üyeden ayrılmak istemediğinden arada büyük buluşmalar düzenler, hepsi için istediği her yemeği yapardı. Hatta 'omma' şakalarına kızmazdı bile.

"Sen ve mutluluk kelimesinin bir arada olduğu her hayat benim için uygun olur herhalde."

Namjoon bir süre dalgınlıkla düşünen sevgilisine izin verdi. Mayışmış gözleriyle yan profilden yüzünü izlerken düşünürken büzdüğü dudakları onu öpmeye teşvik ediyordu.

Jealous-sweet/ NamJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin