ゃ four

1.1K 125 50
                                    

juppimark: ❝ Tatlı bir nisan ayında adam evine dönerken yolunun üstündeki ikinci el oyuncak satan dükkana uğrayıp çocuğunun çok istediği oyuncağı almış. Garip bir görüntüsü olan bir el büyüklüğündeki palyaçoyu güzelce paketlettirmiş. Eve geldiğinde yedi yaşındaki oğlunu yanına çağırmış ve uslu bir çocuk olduğu için ona istediği oyuncağı aldığını söyleyerek parlak kağıda sarılmış palyaçoyu uzatmış. Çocuğunun yüzündeki gülümsemeyi gören baba iyi bir şey yaptığını düşünerek keyiflenmiş ta ki ertesi sabah çocuğunun kanlar içindeki bedenini bulana kadar. 

Eşinin çığlığı ile yataktan fırlamış ve sesin geldiği yere, çocuğunun ikinci el oyuncaklarla dolu küçük odasına doğru koşmuş. Odanın her köşesi, içindeki her şey parlak bir kırmızılıktaymış. Yedi yaşındaki erkek çocuğu odanın tam ortasında vücudunda sayısız kesikle yatarken dün sahip olduğu küçük palyaçosu yüzündeki iğrenç gülümsemesiyle çocuğun yanı başında duruyor ve elinde adamın daha önce fark etmediği bir bıçak tutuyormuş. Adam şok ve dehşet içinde yere yığılan karısına daha sonra küçük palyaçoya bakmış. Küçük palyaçonun yaralı yüzündeki gülümseme daha korkunç bir hal alırken adam orada küçük, lanetli bir palyoçaya karşı aklını yitirmiş.❞

Hissettiğim dehşet duygusuyla yatağımın içine sindim. Tüm vücudum titriyordu ve sadece hissettiğim korkuya odaklanmıştım. Başka bir şeyle ilgilenemiyor, başka bir şey düşünemiyordum. Sessizlikle geçen bir dakika boyunca derin nefesler alarak kalp atışımı normalleştirmeye çalıştım. Titremem geçtiğinde yerimde doğruldum. Vücudum girdiğim pozisyonda kaskatı kesilmişti. Kollarımı ve bacaklarımı hareket ettirirken telefonumu elime aldım. Sonunda gerçekliğe dönebilmiştim. Mark'ı ve hayatıma dahil oluşunu, attığı mesajları kendime hatırlatarak ona cevap yazdım.

choerries: "Gerçekten bunu yapmaktaki amacın ne? Seni anlayamıyorum."

juppimark: "Bana ya da amacıma odaklanma. Sadece hikayelere odaklan. Sana acını unutturacak olan onlar."

choerries: "Acı falan çekmiyorum ben!"

Başımı çevirdiğimde giysi dolabımın kapağındaki boydan aynada kendimi gördüm. Kasılan çenem ve öfkeyle parlayan gözlerim... Mesajımdaki sertlik yüzüme de yansımıştı. Bu saçmalığa gülmek istedim ama kendimde o gücü bulamadım. Okuldan bir çocuk bana korkunç hikayelerle geliyor ve acımı unutturacağını söylüyordu. Hayatımda daha önce bu kadar saçma bir şeyle karşılaşmamıştım. Telefonumu elime aldım ve Mark'ın yeni profiline girip onu engelleyecekken ondan gelen mesajla durakladım.

juppimark: "Sen hayatımda gördüğüm en berbat yalancısın." 

Tales From The Darkside | MarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin