İyi okumalar -Tuğbaxx
-YENİ BÖLÜM-
"Derek sen...Ah Tanrım.Ben aşşağıya iniyorum.Yemekte konuşuruz."
Onun cevabını beklemeden koşarak asansörw biniyordum ki bir kadına çarptım ve o da elindeki dosyaları yere düşürdü.
"B-ben üzgünüm."
Kadın bana sinirle bakarken yere çöktü ve dosyaları toplamaya başladı.Ben de ona yardım ederken Derek'in arkamızdan bize doğru geldiğini fark ettim.Kadın Derek'e bakarak;
"Bebeğim bakar mısın? Bu kız yüzünden sana getireceğim özel evraklar yerle bir oldu."
Ben bir Derek'e bir kadına bakıyordum.Neden bilmiyorum ama bu ultra mini etekli sekreterin az önce Derek'e "bebeğim" demesi çok tuhaf hissetmeme neden olmuştu.Ne yani yoksa kitaplarda ve filmlerde olduğu gibi bu sekreter Derek'in metresi miydi? Yoksa her sekreter patronuna "bebeğim" der miydi?
Derek ciddi olmaya çalışıyor ama aynı zamanda bana bakıp gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi.Sonunda;
"Rosa şimdi yemek yiyeceğim.Sen o dosyaları masama bırak.İşim bittiğinde sana haber veririm.Ve bu arada sana çarpan kişi Allison.Benim yeni çalışanım.Ona göre davranmanı istiyorum."
"Peki sen yemekteyken benim dosyaları düzenlemeye başlamamı ister misin? Böylece başka işlerin için vakit olur."
"Hayır.Sen sadece dediğimi yap."
Kadın hafif bozulsa da belli etmeyerek ;
"Tamam tatlım nasıl istersen."
Derek daha fazla konuşmadan asansöre bindi.Ben de yanında durdum.Asansörde alt kata inmek biraz uzun sürdü.Ben de bu sürede merakıma yenik düşüp;
"O kız.Şey...E...Bilirsin.Sevgilin ya da metresin filan mı?"
Derek dudaklarını ıslatıp ardından sinsice gülümseyerek cevap verdi.
"Neden soruyorsun? Ne önemi var."
"Ben...Yani bir önemi olduğundan değil sadece merak."
Derin bir nefes aldı.Tam ağzını açmıştı ki asansörün kapısının açılmasıyla cevap vermeden dışarı çıktı.Sorumun cevabının evet veya hayır olmasından emin olmasam da bir gün bu davranışı yüzünden onu boğacağıma emindim.
Kocaman odanın.ortasında kare ve her köşesi farklı yemeklerle doldurulan masayı görünce aklımdaki tüm düşünceler yok oldu.Tanrım.Cidden çok acıkmıştım.Derek ile masaya karşılıklı oturduğumuzda onu beklemeden ve utanmadan -ilk defa- yemeğe daldım.Karnım artık bir lokma dahi alamayacak duruma geldiğinde arkama yaslandım ve onun da yemeğini bitirmesini bekledim.Ama o yerken konuşmayı tercih etti ve;
"Gerçekten acıkmışsın."
"Evet senin de benden farkın yok."
Haklısın.Dün geceden beri doğru düzgün bir şey yediğim söylenemez."
"Derek ben dün gece için üzgünü-"
"Allison.Bu konuyu kapat.Yoksa eğer açarsan bu hiç iyi olmaz.Yani senin için."
"Pekala.O zamaan.Anlat bakalım en çok utandığın zamanı.Gerçi böyle bir zamanın olduğundan şüpheliyim ama."
Derek bir kahkaha attıp ardından;
"En çok utandığım zaman mı?"
Başımı evet anlamında salladım.
"Hm.Bir bakalım.Sanırım 13 yaşındaydım ve Wilter'ın odasında onun eşyalarına bakınıyordum.Ardından içeriye kapıyı çalmadan birisi girdi.Arkamı döndüğümde sarışın bir afetle karşılaştım.Sonra kadınla biraz konuştuk ve kadın aniden üzerime çıktı.Ben daha acemiliğimin şokundan kurtulamadan Wilter içeriye girdi.Beni tam bir hafta boyunca uzun toplu ayakkabıyla gezdirdi.Meğer bu kadın Wilter'ın metresiymiş.İşte sanırım en utandığım olay bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ.
RomanceBu kız...Bu kız kesinlikle çok cesurdu.Ama bana bulaştığı için aptaldı da.Ona neler yapabileceğimin farkında değil miydi? Yine de böyle bir kıza ihtiyacım vardı.HER ANLAMDA... Allison Wilde çok zeki ve cesaretli bir kızdı.Ve masumdu da.Ta ki mafya b...