Bölüm 18

91.8K 3K 68
                                    

           

Feyza uyandığında yüzünde büyük bir gülümseme oluştu bunun sebebi kocası tarafından sarıp sarmalanmış olmasıydı, başını kocasının çıplak göğsüne biraz daha yanaştırdı, artık kalpleri de bedenleri de birbirlerinin olmuştu. Feyza akşam olanları düşününce yanakları ısınmaya başladı ve yavaşça kocasının yanından ayrılmak istedi ama Alparslan biraz daha kollarını sardı karısına

"benden utanma ceylan gözlüm" Feyza ne ara kocasının uyandığını ve onun utandığını anlamamıştı ama utancından geri kocasının kollarına girdi ve yüzünü görmesin diye çabaladı. Alparslan sabah böyle bir durumla karşılaşacağından emindi ama karısının böyle kedi gibi koynuna sokulması ve ondan utandığı halde ona sığınması çok hoşuna gitmişti

"o ceylan gözlerini benden esirgeyecek misin yoksa, bak bakıyım bana" Feyza hala yüzünü saklayınca Alparslan Feyza'yı kendine doğru çekti ve yüzlerini eşitledi karısının pembe yanaklarını görünce onları ısırmak istedi ama karısını daha da utandırmamak için vazgeçti

"neden benden kaçıyorsun Feyza'm yoksa, pişman mı oldun" Feyza gözlerine bakmamaya çalıştığı kocasının sözleriyle hemen ona baktı

"asla pişman olmadım olmamda unutamayacağım bir gün yaşattın bana ama gece olanlar... utanıyorum işte anlasana" Alparslan karısının yüzünde duran elini Feyza'nın beline indirdi

"demek unutulmazdı" Feyza kocasının onca lafından buraya takılmış olmasına gözlerini devirdi

"senin için öyle değildi anlaşılan gerçi sen benden önce de..." Alparslan karısının laflarının gittiği yönü beğenmediği için dudaklarına kapanmış ve onu susturmuştu, Feyza bir an afallasa da Alparslan'ın öpüşüne karşılık verdi. Birbirlerinden ayrıldıklarında Feyza nefes nefeseydi

"sakın ama sakın bir daha böyle laflar etme, ben senden geçmişimi saklamadım çünkü bil istedim aramızda gizli saklı olmasın istedim. Sen benim karımsın kadınımsın senin saçına zarar gelse benim canım yanıyor sen benim için her şeyden kendi canımdan bile daha önemlisin sakın bunu aklından çıkarma birde için rahat etsin diye söylüyorum bende senin karşında liseli ergenler gibi hissediyorum kendimi sen benim ilkimsin sende hissettiğim aşk sevgi istek arzu tutku bambaşka" Alparslan Feyza'yı tekrar öperken bu defa ikisi de birbirlerini kana kana içiyorlardı, Alparslan zorla kendini Feyza'dan ayırdı

"ilk günden seni zorlamayalım karıcım nasıl olsa bundan sonraki her gün bizim" Alparslan Feyza'nın dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı sonrada onu yataktan çıkardı ve kucağına alıp banyoya götürdü

"Alparslan ne yapıyorsun ben kendi işimi halledebilirim"

"biliyorum ama ben karımı yıkamak istiyorum olamaz mı?"

"olmasın"

"utanmaman gerektiğini söylemiştim hem ilk defa da yıkadığım söylenemez" Feyza Alparslan'ın koluna vurduğunda daha fazla ısrar etmedi ve birlikte banyoya girdiler.

Feyza banyodan Alparslan'dan önce çıkmış ve o görmeden yatağı toplamak çarşafı değiştirmek istemişti, yatağı toplarken ilk günler aklına geldi ve çoktan iyileşen yarası sızladı eliyle avucunun içine dokunun Feyza Alparslan'ın gelmesi ile kocasına yakalanmıştı. Yanakları alev almaya başlasa da hemen yatağı toparladı ve yıkamak için banyoya götürdü

"kirli sepetine atsana"

"olmaz saçmalama hem ben hallederim sen giyin hadi" Alparslan belinde havlusuyla yeniden banyoya girdi ve Feyza'nın elini tutup avuç içini öptü

"acıyor mu hala" Feyza istemsizce gözleri yaşarırken Alparslan karısının canının yandığını düşünmüştü

"acıttım mı yoksa" hemen elini bırakmak istemişti

"hayır, sadece o gün aklıma geldi ve bir an sızladı ama çoktan geçti acımıyor" yanağından süzülen yaşı Alparslan hemen sildi

"peki neden ağlıyorsun"

"beni bu kadar çok sevdiğini görmek duygulandırdı bana kıyamıyorsun desem yeridir"

"kıyamam tabi ki sen benim nefesimsin ömrümsün sen olmasan ben yaşayamam" Feyza gülümsediğinde gözlerinden bir yaş daha düştü

"seni sevmem seni ağlatacaksa ben sevmeyeyim bari" Alparslan karısının yüzünü güldürdü

"bence bunun için geç kaldın Alparslan ağa" ikisi de gülümserken Feyza daha fazla vakit kaybetmemek için Alparslan'ı giyinmesi için gönderdi kendisi de çarşafı yıkadı ve daha sonrada kirli sepetine attı. Güzel bir kahvaltı hazırlamak için odadan çıktı ve aşağıya inmeye başladı ama kasıklarındaki hafif ağrı ile yüzünü buruşturdu, yavaş adımlarla merdivenleri indiğinde dışardan gelen erkek sesi ile korktu çünkü eşi çalışanları hep göndermişti. Adam yaklaştıkça ses daha da artmıştı sanki biriyle konuşuyordu Feyza korkarak merdivenlerden koşarak çıkmaya başladı ama bu kasıklarındaki ağrıyı daha da dayanılmaz bir acıya dönüştürmüştü, adamın kapıyı açmak için çabalamasıyla Feyza acısını göz ardı edip hızla merdivenleri çıktığında odalarından yeni çıkan Alparslan ile çarpıştılar

"Feyza iyi misin neyin var" Feyza hem nefes nefese kalmıştı hem de kasığındaki ağrı yüzünden bir eli kasıklarındaydı

"Alparslan çalışanlar ne zaman gelecekler"

"yarın sabah gelecekler de ne oldu şimdi korkutma beni"

"ben, ben kahvaltı hazırlamak için aşağıya inmiştim ama kapıda birileri vardı bir erkek bende yukarıya çıkmaya başladım sana haber etmek için ama galiba kapıyı açmaya çalışıyordu" Alparslan hemen geri odaya girip giysi odasından elinde silahıyla geri çıktı

"Alparslan ne yapıyorsun" Feyza silah ile daha da korkarken Alparslan'ı engellemeye çalıştı

"lütfen gitme polisi arayalım"

"sen odaya gir ve kapıyı kilitle ne olursa olsun çıkma bu odadan" Feyza'nın alnından öperken Feyza ağlamaya başladı

"seni bırakmam bende geleceğim"

"Feyza odaya gir dedim" Alparslan ses tonunu yükseltse de Feyza'ya etki etmemişti ve kocasının arkasından merdivenlerden inmeye başladı

Dışardaki adam hala kapıyı zorluyordu Alparslan karısını arkasına alırken yavaşça kapıya yöneldi ve yukarının kilidini açtı ardından da aşağıyı açıp kapıyı birden açtı ve silahı karşısındaki adama doğrulttu

SÖZ AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin