"abiii"
"baran!" Alparslan silahı indirip beline taktığında Feyza hala Alparslan'ın arkasından çıkmamıştı korkudan
"baran senin ne işin var burada"
"sınavlar falan bitti bizde okulu kapatıp geldik" dilan da kafasını gösterdiğinde Alparslan gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı
"niye haber etmiyorsunuz"
"istersen eve girelim abicim" dilan ile baran içeriye girip kapı kapandığın da Alparslan'ın arkasındaki Feyza'yı gördü
"eve davet etmeme sebebini şimdi anlıyorum anlaşılan yanlış zamanda gelmişiz"
"dilan iğrenircesine bakıp salona girdiğinde gördüğü masa ile yeniden kapıya doğru yürüdü
"yürü baran biz gidelim abim müsait olduğunda bize haber eder" Feyza yapılan imalardan dolayı çok utanmış ve kırılmıştı kafasını Alparslan'ın sırtına yasladı görünmemek için ama Alparslan sırtındaki ıslaklığı fark edince Feyza'nın ağladığını fark etti
"ikinizde tek kelime daha ederseniz kalbinizi kırarım susun ve salona geçin"
"bu tek gecelik ucuz kadın için kardeşlerini mi kıracaksın abi"
"dilan kes sesini" Alparslan kardeşini kırmamak için ellerini sıktı yoksa elinden bir kaza çıkması an meselesiydi ama Feyza durumu fark etmiş hemen Alparslan'ın yumruk yaptığı elini tutmuş ve onu sakinleştirmek istemişti
"hah şuna bak, bari karşımızda yapmayın ya" dilan kapıyı açmış tam çıkacaktı ki Alparslan'ın kapıya hızla vurup kapanmasıyla ve ettiği af ile olduğu yerde kaldı
"karım hakkında düzgün konuş dilan bu son uyarım" baran duyduklarını ilk hazmeden olmuş ve aradaki gerginliğe engel olmak için dilan ile Alparslan'ın arasına girdi
"tamam en iyisi herkes sakin olsun ve salona geçip konuşalım tabi müsaitse" baran dilanın gidip geri gelmesinden dolayı hiçbir ima etmeden abisine baktı sorarcasına
"geçin bizde geliyoruz" baran dilanın kolundan tutup salona geçtiklerinde Alparslan arkasını döndü ve karısının ıslanmış yüzünü avuçları arasına aldı
"özür dilerim Feyza'm yapılan bu çirkin imalardan dolayı özür dilerim" Feyza kocasına sarıldı
"sen bir şey yapmadın özür dilemene gerek yok" Feyza birden kasığındaki ağrı ile acıyla inledi
"ne oldu iyi misin" Feyza söylemekte utanmış olsa da eli kasıklarına gitmişti Alparslan anlar anlamaz pişmanlıkla karısını kucağına aldı
"bırak beni görecekler"
"neden söylemedin, ben özür dilerim senin canını yaktım" Feyza elleriyle kocasının dudaklarını kapattı
"sen benim canımı yakmadın sadece merdivenler biraz zorladı birde korkudan koşarak çıkınca"
"tamam seni yatıralım ben sana yiyecek bir şeyler ve ilaç getireyim" Alparslan Feyza'yı odalarına çıkarttıktan sonra yatağa yavaşça yatırıp üzerini örttü tekrar aşağıya indiğinde mutfağa geçip karısına sandviç hazırlamaya başladı.
"abi" baran abisini mutfakta sandviç hazırlarken görünce şaşırmıştı koskoca Alparslan ağa sandviç hazırlıyor basit bir şey değil ki
"baran sonra"
"ben merak ettim her şey yolunda mı diye, yardıma ihtiyacın var mı?"
"ben hallederim sen dilana sahip çık" baran mutfaktan çıktığında Alparslan hazırladıklarını tepsiye koyup yukarıya çıkacaktı ki kapının orada ki karsının dün ki şalını ve çantasını görünce hemen onları da aldı ve yukarıya çıktı Feyza kocasının elindeki eşyalarını görünce utançla yüzünü kapattı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ AŞKI
JugendliteraturYıllar önce verilen bir söz iki gencin hayatlarını nasıl değiştirir? 08.06.2018 14.04.2021