Mh: Sevgilim... Jisung. Uyan bebeğim.
Js: Uyanmam. Uyanırsam kıçımın acısı artacak.
Mh: Acımamasını sağlayabileceğimi biliyorsun.
Js: Evet.
Minho elini Jisung'un kalçasında gezdirerek acının dinmesini sağladı. Boynundaki morluğa doğru elini uzattuğında Jisung tarafından durduruldu.
Js: Üzerimde izin kalsın istiyorum. Morluklar kalabilir.
Mh: Yenilerini oluşturabilirdim. Benim için sorun olmazdı yani.
Js: Şşş~ yine olmaz. Ama çok güzeldi.
Mh: Evet bebeğim öyleydi.
Js: Gidelim. Ama önce giyinmemiz gerek.
Minho Jisung'un kıyafetlerini getirip giydirdi. Kendisi de giyinince tekrar yola çıktılar. Bir ormana gelince Jisung'u uyardı.
Mh: Dryadlar'ın* alanına giriyoruz. Ormana girerken dikkatli ol ve herhangi bir ağaca veya köküne dokunma. Bizi farketmelerini istemeyiz. Ve ses de çıkartma.
Js: Tamam.
El ele ormana girdiler. Olabildiğince sessiz bir şekilde yürüyorlardı.
Ormanın ortasına geldiklerinde Jisung, beline bişey dolandığını hissetti. Oraya baktığında bir ağaç dalının kendisine yavaşça dolandığını gördü. Minho'nun elini korkuyla sıkıp fısıldadı.
Js: M-Minho.
Minho Jisung'a baktığında panikleyip durdu.
Mh: Kıpırdama. Sakın kıpırdama.
Js: Korkuyorum.
Mh: Yanındayım korkma sevgilim.
Jisung'a sarılıp boynunu öptü.
Uzaklaştığında dal bu sefer de Jisung'un boğazını sarmıştı. Ama sıkmıyordu.
Js: Canımı acıtıyor. Her yerimi kesiyor Minho!
Jisung canının acısından ağlamaya başlamıştı.
Mh: Hayır ağlama. Lütfen ağlama Jisung.
Js: Canım acıyor. Yardım et.
Mh: Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum! Tanrı'm...
Jisung'un boğazı gittikçe sıkılırken nefes almakta zorlanıyordu. Çıkıntılar yüzünden de kanamaya başlayan boynu hayatta kalmasını zorlaşyırıyordu.
Js: M-Minho...nef-es ala...mıyorum. Yardı-dım et!
Mh: Halledeceğim sevgilim! Sadece düşünmem gerek!
Js: Da-yana-mıyorum.
Minho aklına gelen şeyle Jisung'a baktı. Kalın dalların üzerindeki kanı farketmesi zaman almamıştı. Neredeyse ağacın her yerinde vardı.
Mh: Bişey buldum sevgilim. Sadece biraz daha dayanmalısın.
Ormandan uzaklaşırken Jisung'un acı dolu yardım çığlıklarını duymamaya çalıştı.
Hızlıca Ra'nın yanına gitti.
Ra: Neden geldin? Jisung nerede?
Mh: Dryadlar onu farkettiler. Onu kurtarmak için Necronomicon'a* ihtiyacım var.
Ra: Onu sana öylece veremeyeceğimi biliyorsun.
Mh: Lütfen verin... O...o ölmek üzere. Yalvarırım yardım edin.
