Chan uyandığında elini tutan Woojin'e baktı. Siniri hala geçmemişti. Ama onu çok özlemişti. Kaşlarını çatıp biraz daha izledi.
Woojin Chan'ın eline parmaklarını nazikçe sürterek okşuyordu ama yüzüne bakmıyordu. Bakamıyordu. Ona karşı çok mahcuptu.
Elini Chan'ın saçlarına götürdü ve kahküllerini alnından çekti. Gözlerini Chan'ın yüzüyle buluşturdu. Chan anında gözlerini kapatmıştı.
Woojin'in kokusunu ağır bir şekilde hissedebiliyordu. O çok yakınındaydı. Kokuyu derince içine çekip gülümsedi. Kokusunu çok özlemişti.
Alnında hissettiği sıcaklıkla nefesini tuttu. Woojin alnından öpmüştü.
Daha şoku atlatamadan saçlarının arasına defalarca öpücük kondurmuştu.
Wj: Özür dilerim Chan. Başka ne diyebilirim bilmiyorum. Senden ayrı olmak garip bir şekilde canımı yakıyor. Beni affet.
Ch: W-woojin...
Wj: Üzgünüm.
Ch: Boşver. Ben de çok abarttım.
Wj: Barıştık mı o zaman?
Ch: Evet.
Wj: Sana bişey sormalıyım.
Ch: Sor.
Wj: Onunla aranızda ne var?
Ch: Kiminle?
Wj: Bu sabah yanında yattığınla.
Ch: Ah... Hyunjin'den bahsediyorsun.
Wj: Adı her neyse.
Ch: Biz onunla çıkıyoruz.
Woojin sinirle gözlerini kapattı. Chan'ı paylaşmak istemiyordu. Yine de sakin kalmaya çalıştı.
Wj: Peki.
Ch: S-sadece peki mi?
Wj: Ne diyebilirim ki? Peki.
Elini tutup kaldırdı ve kucağına aldı.
Wj: Gidelim. Sevgilin merak etmesin.
Ch: Pekala gidelim.
*****
Minho ve Jisung o koltukta uyuyakalmışlardı. Gizlice evlerinin içine giren minik periler (herkesle uğraşırlardı) yeni avları olarak bu çifti seçmişlerdi.
Minho kıkırtıları duyup uyanmıştı ama ne olduğunu tam kavrayamamıştı. Tekrar uyumaya karar verip gözlerini kapattığında Jisung, mırıltılı sesiyle konuşmaya başladı.
Js: Minho bu sesler ne?
Mh: Bilmiyorum bebeğim. Eminim önemli değildir. Uyumaya devam et.
Tekrar uyuyup uyandıklarında ikisinin de tişörtleri üzerlerine değildi. Minho'nun pantolonu da yoktu ve periler Jisung'un pantolonunu çıkartmaya çalışıyorlardı.
Jisung korkuyla Minho'nun elini sıktı. Minho ise perileri evden kovmaya çalışıyordu.
Mh: Sizin burada ne işiniz var?! Gidin! Yah! Uğraşmayın sevgilimle! Gidin dedim!
Periler kıkırdayıp hızla evden çıktıklarında Jisung Minho'ya sarıldı.
Js: Onlar neydi?
Mh: Onlar da peri. Ama daha minik ve daha yaramazlar. Sürekli birilerini hedef olarak seçip uğraşıyorlar.
Js: Konuyu değiştireceğim ama bişey sormak istiyorum.
Mh: Sor bebeğim.
Js: Her perinin kendine özel bir gücü olduğunu söyledin. Seninki ne?