Chan Woojin'in sinirlenip gideceğini düşünmüştü ama Woojin daha çok şaşırmış görünüyordu. Yüzünde en küçük bir kızgınlık belirtisi yoktu.
Kendine geldiğinde sakince üzerinden kalkıp yanına oturdu.
Ch: Kızmayacak mısın?
Wj: Neden kızayım? Aşık olmak suç değil.
Ch: Özür dilerim. Sen Jisung'u seviyorsun biliyorum. Ama her hareketin bana umut veriyor. Sonra Jisung'a bakıyorsun. Ama nasıl bakmak be! O bakışın içimdeki tek umudu öldürüyor. Sonra bana bakıyorsun. Ama çok güzel bakıyorsun. Gözlerinin içi parlıyor. Kafamı karıştırıyorsun.
Wj: Chan, Jisung'u seviyorum, evet. Ama hangi anlamda sevdiğim konusunda kafam karışmaya başladı. Belki aşığım belki de sadece beğeniyorum. Ama sana karşı da bişeyler besliyorum. Ne olduğunu anlamam için zamana ihyacım var.
Ch: Sana yıllar verdim Woojin. Ama artık zaman kalmadı. Belki bir gün sonra yaşamıyor olacağım.
Hızla kalkıp Chan'ı yanağından öptü.
Wj: Ben birazdan döneceğim.
Ch: Gitme. Hala hastayım ben! Ateşim var! İlgilen benimle!
Wj: En fazla yarım saat sürecek.
Ch: Yarım saat çok mu az?! Hmmmmh! Yanımda kal!
Wj: Hemen döneceğim. Geldiğimde belki de laneti bozacağım.
Chan bu sefer Woojin'i ittir eye başlamıştı.
Ch: Tamam git! Hemen hemen hadi! Bak iyiyim ben turp gibiyim!
Woojin kahkaha atıp Chan'ın burnunun ucunu öptü.
Wj: Sakın battaniyeyi çok örtme. Yoksa...
Ch: Yoksa?
Wj: Altı daki şişliği seni kullanarak indireceğim.
Chan yavaşça battaniyenin ucunu tutup yine aynı yavaşlıkta sadece gözlerini açıkta bırakacak kadar çekti. Bu Woojin'in yine bir kahkaha atmasına sebep olmuştu.
Wj: O kadar çok istiyorsan geldiğimde yapabilirim.
Ch: Kesinlikle istiyorum.
Wj: Tamam o zaman beni bekle güzelim.
Woojin olabildiğince hızlı bir şekilde Minho'nun evine gitti. Kapıyı çaldığında yine Jisung açmıştı.
Wj: Yardımına ihtiyacım var Jisung.
Js: Neden? Bir sorun mu var?
Mh: Bebeğim gelen kim- Hyung? Neden yine geldin?
Wj: Bişeyi anlamam için Jisung'un yardımına ihtiyacım var.
Mh: Sana yardım edemez. Git şimdi.
Wj: Söz konusu olan Chan'ın hayatı! Lütfen yardım edin.
Minho sonunda razı olup Woojin'i içeri aldı. Jisung'a sıkıca sarılıp Woojin'in ona yaklaşmasına engel oldu.
Mh: Ne istiyorsun?
Wj: Jisung'dan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığımı anlamalıyım. Chan için.
Mh: Yani?
Wj: Felix'i çağırdım. (bebeğim bu senin içindi)
Mh: Pekala. Bekleyelim.
Çok geçmeden kapı çalmıştı. Minho gidip kapıyı açtı.
Mh: Merhaba Lix. Uzun zaman oldu.