-10-

13.5K 779 253
                                    

Aradan saatler geçti. Ezgi her ne kadar eve dönmek istemese de Harun'un ısrarları üzerine geldiği korumalarla beraber geri döndü. Yasemin onu kapıda karşılamıştı. Saatlerdir onlara ulaşmaya çalışmış ancak hiçbir haber alamamıştı.

"Kızım neredesin sen? Kapıdakilere sordum. Fırat'ı kurtaracağım deyip kendini zorla karakola götürtmüşsün."

Olanları bir kez de Yasemin'e anlattı polise verdiği ifadeyi de anlattıktan sonra devam etti.

"Böyle işte. Gerçekleri bilip de oturamazdım yerimde."

"Sen, Fırat'ı kurtarmak için baya baya yalan söyledin yani? Doğru anladım değil mi?"

"Evet doğru anladın."

Yasemin, bariz bir şüpheyle kızın gözlerine baktı.

"Sana ne oldu? Ondan nefret ettiğini sanıyordum."

"Ediyordum."

"Geçmiş zaman kullanmış olmandan bir şeyler mi çıkarmalıyım?"

Bu sorunun cevabını o da bilmiyordu ki... Dün gece olanları ona anlatıp anlatmamak konusunda kısa bir tereddüt yaşadı. Eğer bunu birilerine anlatmazsa gerçekten içinde patlayacağını düşündü.

"Dün gece çok ilginç şeyler oldu. Yani bunu sana anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum ama..."

Yasemin, arkadaşının koluna girip salondaki koltuklardan birine oturmasını sağladı.

"Eğer anlatmak istersen dinlerim."

Nereden başlayacağını bilmiyordu. En iyisinin tartışmalarından itibaren anlatmak olacağını düşündü ve anlatmaya başladı. Kurduğu her bir cümlede Yasemin'in gözleri şaşkınlıktan biraz daha büyüyordu.

Gerçekten dünya üzerinde Fırat'la bu şekilde konuşmaya cesaret edebilecek tek kişinin Ezgi olduğuna karar verdi. Dün gece olanları dinlemeye devam ederken de bunun asıl nedenini öğrendi.

"Çok garip hissettim. Yani aslında tam olarak ne hissedeceğimi de bilemedim. Öylece önümde diz çöktüğünde kalbimin ezildiğini hissettim."

Yasemin ona sen çoktan âşık olmuşsun haberin yok demek istese de bu konuya karışmak istemedi. Sadece sessiz kalıp dinlemeye devam etti.

"Sonra da uyudu. Sabah kalktığında hiçbir şey hatırlamıyordu. Zaten o kadar sarhoştu ki hatırlıyor olsaydı şaşırırdım. Biraz ağzını aradım. Yetmedi dün bana söylediklerini söyledim. Tam bir şeyler söyleyeceği sırada Harun geldi işte. Sonrasını biliyorsun."

Genç kadın, ilgiyle arkadaşını dinledi. Bu anlattıklarından çıkardığı tek sonuç şuydu: Fırat senelerdir ona âşıktı ve bundan kimsenin haberi yoktu.  Ancak Harun'un bunu bilmiyor olduğuna inanası gelmemişti. Sonuçta Fırat'ın en yakınındaki kişiydi.

"Ona sormam gereken bazı şeyler var ama doğru düzgün bir cevap alabileceğimden çok da emin değilim."

O an Yasemin'in aklına bir fikir geldi. Ne kadar işe yarardı bilmiyordu ancak denemekten zarar gelmezdi.

"Bence Harun'la konuşmalısın. Ona sor aklındaki soruları. Sonuçta Fırat'ın en yakınında o var."

"Anlatır mı dersin?"

"Valla ben kardeşimi biraz tanıdıysam Fırat'la ilgili hiçbir şeyi kimseye anlatmaz ama dün gece olanları ona anlatırsan size yardımcı olmak için anlatacaktır. Yani öyle tahmin ediyorum."

Bu fikir aklına yatmıştı. Hem ne kaybederdi ki?  Yasemin'le bir süre daha sohbet ettikten sonra biraz dinlenmek için odasına çıktı.

Üzerini değiştirip yatağa uzanmıştı ki içindeki huzursuzluk uyumasına izin vermedi. Avukatın söylediğine göre Fırat'ı şimdiye kadar çoktan serbest bırakmış olmaları gerekiyordu.

Sen Ölme Diye || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin