Seungmin ve Chan eve geri döndüler. Jeongin ikisine de özenle bakıyordu. Tabi abisine bir tık daha fazla özen gösteriyordu. Onlarla ilgilenmek için rapor almıştı.
Jg: Bişeye ihtiyacınız olursa odamdayım.
Sm: Seninle konuşmamız gerek. Yanıma gel.
Jg: Tamam abi.
Jeongin Seungmin'in yanına oturdu.
Sm: Kişiliklerin hakkında konuşmalıyız. Artıyor ya da azalıyor mu?
Jg: Artıyor abi. Farklı kişilikler ortaya çıkıyor. Şimdi de bir çocuk dondurma istedi.
Sm: Yaa~ bu çok tatlı~
Jg: He abi ya! Gidiyorum ben!
Sm: Tamam dur.
Jg: O çocuk tatlı falan değil. Tatlı bir çocuğun bedenini almış canavar o!
Sm: Tamam tatlım. Uzan hadi biraz uyuyalım.
Jg: Sevgilin uzasın yanına. Onunla uyuyun.
Sm: Kıskanç kardeşim benim. Uzan hadi.
Jg: Seni ona kaptırmayacağım.
Sm: Tamam hadi!
Jeongin gülümseyip Seungmin'in yanına uzandı ve canını acıtmamak için gevşekçe sarıldı.
Jeongin uyuduktan bir süre sonra odaya Hyunjin girdi.
Sm: Sessiz ol.
Hyunjin kafa sallayıp Jeongin'e yaklaştı. Saçlarını biraz okşayıp şakağına dudaklarını bastırdı.
Sm: Burada yat. Ben Jeongin'in odasına giderim.
Hj: Gerek yok. Onu odasına götürürüm. Chan hyung seni sormuştu. Birazdan buraya gelir.
Sm: Tamam.
Jeongin'i kucağına alıp odasına götürdü. Yanına uzanıp saçlarını okşadı.
Hj: Jeongin, bebeğim bu kadar tatlı olmamalısın. Kıskanıyorum.
Jeongin yavaşça gözlerini açtı.
Jg: Hyunjin?
Hj: Efendim meleğim.
Jg: Ben en son abimin yanındaydım.
Hj: Biliyorum.
Jg: Buraya beni sen mi getirdin?
Hj: Evet.
Jg: Tamam.
Hj: Bu kadar mı?
Jg: Ne diyebilirim ki başka?
Hj: Bilmem. Yani mesela...neden güzel bir soru olurdu.
Jg: Tamam. Neden?
Hj: Bişeyler yaparız diye düşünmüştüm aslında.
Hyunjin Jeongin'in üstüne çıkıp yavaşça yüzüne yaklaştı.
Jg: Mesela?
Hyunjin Jeongin'in boynuna nefesini üfledi.
Hj: Anlamadın mı?
Jg: A-anladım.
Hj: İstiyor musun?
Jg: Emin değilim.
Hj: Neden?
Jg: Biliyorsun birçok kişiliğim var. Ya o sırada biri ortaya çıkarsa ve sana zarar verirsem?
Hj: Olmaz merak etme.
Jg: Yine de korkuyorum. En olmadık zamanlarda ortaya çıkıyorlar.
Hj: Tamam bebeğim. İstemiyorsan sonra da yaparız.
Jeongin'in üzerinden kalkıp sırtını başlığa yasladı. Jeongin de Hyunjin'in kollarının arasına girdi.
Jg: Böyle olduğum için özür dilerim.
Hj: Bu senin suçun değil. Özür dileme.
Jeongin Hyunjin'e sıkıca sarılıp ağlamaya başladı. Böyle olmaktan nefret ediyordu.
Hyunjin'in yapabileceği tek şey sevgilisinin saçlarını okşayıp her şeyin düzeleceğini söylemekti. Ayrıca işe yaradığı söylenemezdi.
Sevgilisinin kokusunu doya doya içine çekti. Jeongin Hyunjin'in kolları arasında derin bir uykuya dalarken hala ağlıyor ve sayıklıyordu.
Jg: İyileşmek istiyorum... İyileşmek istiyorum... Yardım edin... Biri bana yardım etsin...
Hj: Şşş~ herşey geçecek dedim ağlama.
Jeongin'i daha sıkı sardı. Saçlarının arasına sayısız öpücükler sırakarken içinden herşeyi düzelmesi için dualar ediyordu.
Hj: Sen fazla güzelsin sevgilim. Tek kusurun kusursuz olman. Minik baş belamsın benim.
Jeongin'den bir santim uzaklaşmadan yatağa uzandı. Jeongin'i de üzerine yatırdı.
Hala saçlarını okşarken kendi gözleri de yavaşça kapanıyordu. Jeongin'in kokusu onu her seferinde mayıştırıyordu. Jeongin'inki gibi derin bir uykuya dalmadan önce kokusunu son kez derince içine çekti.
______
Dinlediğim şarkılar: İkon-Dumb&Dumber, Ruber Band, Beautiful, B-Day, Rythm Ta, Stray Kids-NOT, 4minute-Hate, CRAZY...
Ve sonuç...depresif.
Selam!
Bunalıma girdim sanırım bu ne?!
Ben kendime gelince geri döneceğim.
Kendinize iyi bakın💛💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ugly (Hyunİn)
FanfictionÇok fazla tutulmayan minnoş çift Hyunİn ficidir. Keyifli okumalar...