Jeongin çınlayan kulağının etkisiyle uzaklaşmak istedi ama Seungmin onu çok sıkı tutuyordu.
Seungmin'e sürtünmeye başladı. Ayrıca öpüşlerini derinleştirmiş, elini saçlarının arasına atmıştı. Bu sefer de uzaklaşmaya çalışan Seungmin'di.
Sm: Jeongin çekil üstümden.
Jg: Seni istiyorum!
Sm: Hyunjin yardım et!
Hyunjin az önce gördüğü sahnenin etkisinden çıktığı anda Jeongin'i kendine çekti. Kolundan tutup odaya doğru çekiştirmeye başladı. Yatağa fırlatıp üzerine çıktı.
Hj: Sen sadece bana ait olabilirsin. Başkasına değil. Sadece beni öpebilirsin. Sadece bana sarılabilirsin. Sadece bana seni seviyorum diyebilirsin. Ve sadece beni isteyebilirsin. Sen, sadece benimsin. Sadece benim olarak kalacaksın.
Jeongin kendine geldiğinde Hyunjin'in gözlerine baktı.
Jg: Hyunjin? Ne oldu? Ne yaptım?
Hj: Şimdi benim ol Jeongin. Daha fazla dayanamıyorum.
Jg: Bana kızgın değil misin?
Hj: Neden kızgın olayım ki?
Jg: Gözlerinin önünde abimi öptüm. Bana kızgın olman gerekirdi değil mi?
Hj: Hayır bebeğim sorun değil. Biraz şaşırdım ama kızgın değilim. Hatta biraz değil bayağı şaşırdım. Ama bundan sonra benden başkasının seni öpmesine izin vermeyeceksin. Bana bunun için söz vermen gerek.
Jg: Tamam söz veriyorum.
Jeongin'in kulakları yine çınlamaya başlamıştı. Ama bu seferki daha farklıydı. Daha çok çınlıyordu. Beyninin içinde hissedebiliyordu.
Çınlamalar geçtiğinde Jeongin'in gözlerinde veya mimiklerinde en ufak bir duygu belirtisi yoktu. Hyunjin'i yavaşça üzerinden çekip yataktan kalktı. Kapıyı açıp odadan çıktı ve salondaki koltuğa oturdu.
Hyunjin Jeongin'in arkasından geliyordu. Ne olduğuna anlam verememişti. Seungmin de meraklanmıştı. Jeongin'in yanına oturup elini tuttu.
Sm: Jeongin neyin var güzelim?
Jg: İyiyim ben. Televizyon izlemeye gelmiştim. Bu program çok güzel... Neden bana öyle bakıyorsun?
Seungmin televizyona baktı. Açık değildi.
Sm: Yok bişey. Psikoloğunu aramam gerek.
Jg: Abi...iyiyim ben.
Hj: Jeongin bırak arasın.
Jg: İyi olduğuma inanmıyor musunuz? İyileştim ben. Hepsi öldü. Birdenbire her biri teker teker öldü.
Yine gözlerinde duygu yoktu. Hatta her zaman olan ışık bile kaybolmuştu.
Sm: Aradım birazdan geliyor. Yiyecek bişeyler getirmem ister misin? Ya da elma suyu getireyim?
Jg: İstemiyorum. Televizyon izleyeceğim. Hyunjin benimle beraber izlemek ister misin?
Hj: İ-isterim tabi.
Gülümsüyordu. Ama gözleri ışıldamıyordu. Boş bakıyordu. Sanki o değilmiş gibi. Sanki biri onun bedenine girmiş gibi.
Hyunjin'e sarılıp tekrardan gözlerini kapalı olan televizyona çevirdi.
Kapı çaldığında Seungmin kapıyı açmak için kalktı. Psikoloğu gelmişti.
Sm: Hoş geldiniz.
Psikolog: Hoş buldum. Jeongin nerede?
Sm: Salonda.
Psikoloğunu gören Jeongin yine gülümseyip el salladı.
Jg: Merhaba noona!
Psklg: Merhaba Jeongin. Seninle özel olarak konuşmam gerek. Sorun olur mu?
Jg: Hayır noona.
Hj: Ben gideyim.
Hyunjin gidince boş kalan yere psikolog oturdu.
Psklg: Jeongin iyi misin?
Jg: İyiyim.
Psklg: Öyle görünmüyorsun.
Jg: Cidden iyiyim. Neden kimse bana inanmıyor? İçimdekiler öldü. Bu gerçek benim. Bari sen inan.
Psklg: Jeongin şimdi dediklerimi aynen yapman gerek. Uzan ve gözlerini kapat.
Jeongin koltuğa uzanıp gözlerini kapattı.
Psklg: Şimdi söylediklerimi hayal et. Kaza günündesiniz. Anlatmaya başla.
Jg: Tamam. Kaza günündeyiz. Babam bizi kahvaltıya götürecek. Ama annemle kavga ettiler. İkisi de çok sinirli ama ben üzülmeyeyim diye belli etmiyorlar. Kavganın nedenini hatırlamıyorum. Arabaya biniyoruz. Ben bişey anlatıyorum onlar gülüyorlar. Sonra birden bir kedi arabanın önüne atlıyor. Babam direksiyonu kırıyor ve kediye çarpmaktan son anda kurtuluyoruz. Bunun yüzünden yine tartışma başlıyor. Onları duymak istemiyorum. Kulaklarımı kapatıyorum. Babam annemin saçını tutup cama vuruyor ve bayılmasını sağlıyor. Annem çok hassastır. Hemen canı yanar. Babam eve dönmek istiyor. Elleri titriyor. Ama eve gitmiyoruz. Bir ormanın içindeyiz. Babam kolumdan tutup beni arabadan çıkartıyor ve dövüyor. Canım çok acıyor! Vurma! Üzgünüm uslu bir çocuk olacağım! ANNE YARDIM ET! ANNE!
Jeongin aniden krize girip bağırmaya ve ağlamaya başladı. Psikolog onu sakinleştirmeye çalıştıkça daha çok bağırıyordu.
Hyunjin sonunda bağırış seslerine dayanamayıp odadan çıktı ve Jeongin'i kendine çekerek kollarının arasına aldı.
Hj: Tamam bebeğim ben buradayım. Ağlama.
Jeongin Hyunjin'in boynuna sarılıp tişörtünü sıktı.
Jg: B-babam trafik kazasında ölmedi. Onu ben öldürdüm.
______
Selam!
Olaylar iyice karıştı.
Sizce Jeongin'e birden bire ne oldu?
Jeongin babasını nasıl öldürdü? Ya da gerçekten öldürdü mü?
Kendinize iyi bakın💛💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ugly (Hyunİn)
FanfictionÇok fazla tutulmayan minnoş çift Hyunİn ficidir. Keyifli okumalar...