Farkindayim kisa ama hic yazmamamdan iyidir. Idare edin lutfen telefondan bubkadsr oluyor :( BOLUM SARKISI: ANOTHER LOVE
Louis
Louis
Louis
Louis gözlerini açtığında elinde kanlı bir bıçakla yüzünden sadece bir kaç santim uzakta duran Bridget ile burun buruna geldi
Yapma Louis.
Louis's POV
Kabusumdan kurtuluşlarımda yaptığım gibi boğulmama saniyeler kala kafamı sudan çıkarabilmişim gibi derin bir nefesle kendimi yataktan ittim
"Tanrım!"
Elena elindeki ilaç kutusunu yere düşürdü ve ellerini korkuyla ağzına kapattı ama yerimden kalkmaya çalıştığımı gördüğünde ellerini karnıma dayadı ve yatağa ittirdi "Hayır kalkma!"
Artemis's POV
Louis yattığında kalbinde oluşan baskıdan korkuyor ve Elena'nın onu iten ellerine direniyordu.
"Bırak!"
"Louis otur şuraya!"
"Bırak beni!" diye kükredi Louis sinirle.
"Louis her yer cam, otur!"
Elena nadiren verilen cam ilaç şişesini odanın orta yerinde istemesede kırmıştı ve cam olan bir şeyi odaya sokmak kesinlikle yasak olduğundan deli gibi korkmaya başlamıştı.
Louis'yi elinden kaçırırsa doğruca dışarıya koşturmaya başlayacaktı çünkü geçen hafta bunu bir kez yapmıştı, tabi o zaman yerde kırık bir şişe ve ondan sorumlu bir hemşire odada yoktu.
"Louis dur!" Louis'yse kelimenin tam anlamıyla kükrüyordu ve Elena'ya vuruyordu.
Elena Louis'yi sağ kolu altta kalacak şekilde duvara yapıştırdı ve diğer koluna da yapışıp tam manada arkasından sarılıp arkasına uzandı ve bacaklarıyla tepinen bacaklarını sardı.
"Dokunma! Dokunma bana!" Biri Louis'nin sesini duysa en iyi ihtimal kırık camlardan dolayı Elena ceza alırdı. En kötü ihtimalle ya hastaneden kovulur ya da Louis'nin hemşireliğinden ve o bölümden çıkartılıp masa başına geçirilirdi.
"Louis yalvarırım dur beni hemşirelikten atarlar!" Louis Elena'yı neredeyse duyamıyor gibiydi. Sarhoş gibiydi.
Elena sakinleştirici iğneyi yanında tutmadığına lanetler okurken bir yandan da Louis'nin ağzını biraz olsun kapatmaya çalışıyordu ama Louis sudan çıkartılmış balıklar gibi debeleniyordu "Bırak! Bırak! Bırak! Dokunma!"
"Louis sus artık! Sakin ol! Bridget burada değil! Kabus gördün! Sakin ol."
Louis sesini kesebildiğinde derin derin ve kesik kesik doğum sancısı çeker gibi nefesler almaya başladı.
"Aferim işte böyle. Sakin ol. Sakin ol."
Louis neredeyse ağlar gibi "Bırak." dediğinde Elena kollarını ve bacaklarını gevşetmeye başladı.
"Yatakta kalacaksın. Tamam mı? Kaçmak yok, yatakta yatacak ya da oturacaksın."
Louis nefes nefese "Hı hı." diye mırıldandı ve Elena Louis'yi yavaşça tamamen bıraktı.
Yataktan inerken beyaz, sert plastik terlikleri yere saçılmış camları eziyordu.
Louis kemiklerinin kırılmasından korkuyormuş gibi yavaşça sırt üstü döndü.
"Iyi misin?" diye sordu Elena mahçupça. Kendisini Louis'ye tecavüz etmiş gibi hissediyordu.
"Hava almam gerekiyor."
dedi Louis Elena'ya bakarak.
"Sadece şunu temizleyene kadar beklemeni istiyorum tamam mı? Lütfen?"
Louis tekrar tavana döndü "Çabuk ol işte."
"Hemen." Elena bir an için gidip fırça ve kürek getirmeyi düşündüysede Louis'yi yerde camlarla bir başına bırakmanın o şişeyi kırmaktan sonra yapabileceği en saçma şey olacağına kanaat getirdi ve tuvaletteki peçetelere yöneldi. Tuvalet kağıtlarını eline dolamaya başladı.
Yerdeki camları bir araya toplayıp büyük sayılan parçaları topladiktan sonra, toz haline gelenler için banyoya döndü ve biraz daha kağıt birleştirip ıslattı. Islak peçetelerle her şeyi topladıktan sonra ellerini yerde gezdirip kalan hiç bir şeyin olmadığından emin olumca kalktı.
"Tamam."
Louis hemen yerinden kalktı ve kapıya yürüdü.
Louis's POV
Bir kaç kez koridorları karıştırdıysamda sonunda yolu hatırladım ve odanın kapısını bir kez tıklatıp içeri girdiğimde kapının karşısında dikilen Adelyn'i gördüm.
"Neyin var?" diye sordu oylece bana bakarken.
"Hiç. S-sen ne diye dikiliyorsun öyle?" hafifçe gülümsedi. "Seni bekliyordum."
Saçlarımı karıştırdım. "Gelmesem bütün gün öyle duracak mıydın?"
Adelyn içini çekti "Yine bağırışmaya mı başlayacağız Lou?"
Louis başını iki yana salladı. "Hayır. Hayır, üzgünüm."
Adelyn'e bir adım yaklaştı. "Konuşmak istiyorum." ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPEKTRUM (Louis Tomlinson Fanf.-Türkçe)
FanficKonuşuyorlar, konuşuyorlar, konuşuyorlar...Lanet olsun ki herkes sadece konuşuyor! Ama kimse onun ne istediğini sormuyor! Neden onun ne istediğini kimse sormuyor? Neden sadece bir kez onu dinlemiyorlar?! Ama birisi dinleyecek, o ıssız yolun kenarınd...