17. Bölüm

597 44 8
                                    

Hiç içime sinmedi ama olsun :/

Louis gerginlikten kıpırdamıyordu bile.

"Iyiye gittiğini sanıyordum."

"Hayır. Hayır... Şunu söyleyebilirim ki burası ilk geldiğimde düşündüğüm şeyin dışına çıkıyor." Adelyn uzun hırkasının kollarını daha da sündürdü ve duvara yaslandı. "Bu da me demek?

"

"Buraya geldiğimde rahat bırakılacağım için mutlu olmuştum ama şu an içki bile içemiyorum." Louis parmaklarıyla oynamaya başladı "Ve Bridget'i ziyaret etmem gerek. B-ben rahatsız ettiğimi düşünüyordum ve.. hala öyle düşünüyorum ama onu rüyamda gördüğümde.." yutkundu ve devam etti "Son götürdüğüm çiçekleri kurumuş olarak gördüm, bana daha sık gelmem gerektiğini söyledi."

"Ne tatlı söylediği her şey yapıyorsun demek."

Louis ne amaçla söylendiğini anlayamadığı cümle karşısında Adelyn'e baktı "Neydi bu Adel? Komik değil."

"Komik olsun diye söylemedim."

"Beni Bridget'ten mi kıskanıyorsun?" Adelyn sinirle mavi gözlerini Louis'ye dikti "Ne diye kıskanayım? Yanında ben duruyorum değil mi?" Bir kaç saniye sonra Louis'yi sinirlendirdiğini anladığında ayak parmaklarına odaklandı.

"Elena beni merak ediyor olmalı. Ondan özür dilemem gerek."

"Durumunu biliyor."

"Sende durumumu biliyorsun ama beni bir.. hayaletten kıskandın. Ayrıca beni tutmaya çalışırken Elena'yı resmen dövdüm."

Louis yerden destek alıp kalktı ve psntolonunu çekiştirdi. "Sonra görüşürüz.  Tamam mı?" Adelyn omuz silkti "Tabi."

 

 

Louis, Adelyn'in odasından çıkıp kendi odasına yürümeye başladı.

Sakinleşene kadar Elena'ya gerçekten kötü vurmuştu ve şimdi bir sevimlilik yapmak istiyordu ama ne yapabilirdi ki.

Odasına girdiğinde şöyle bir etrafa bakındı ve aralık kapıdan tuvalet kağıtlarını gördü.

Hemşire odasının kapısını çaldı ve önce kafasını uzatıp sonra da içeri girdi.

Elena içerideydi ve bilgisayara elindeki dosyadan bir şeyler işliyordu. Louis seslenmekten vazgeçip boğazını temizlediğinde kapıya döndü ve ayağa kalktı

"Lou?" Louis Elena'nım gözündeki morluğu gördüğünde ağzı açık kaldı.

"Bunu ben mi yaptım!" diye boğuk bir ses çıkarabildi.

"Bir şey yok, sorun yok. Elinin kenarıyla gözümün yanına vurdun, tabi yanlışlıkla. Önemli değil acımıyor, sadece morardı."

Louis şok halini hiç bozmadan arkasında sakladığı tuvalet kağıdından çiçeği hemşiresine uzattı.

Berbat derecede suçlu hissediyordu.

Elena'ysa tıpkı Adelyn'in dediği gibi konuya hakimiyetinden ve tabi bir hemşire olarak unutmuştu bile, hatta o hala kendini suçlu hissediyordu sonuçta Louis bir hasta olarak hassastı ve Elena istemeden de olsa onun sinirlerini bozmuştu.

Tabi Elena'nın şu anki sinirleri ve ruh hali, elinde çok amaçlı bir çiçekle karşısında özürlerini sunan Louis'yi gördüğünde pamuk şeker kıvamını almıştı.

Louis çiçeği tam Elena alacakken indirdi. " Ne oldu?" dedi Elena.

Louis'yse cevap vermedi. Bunun yerine Elena'ya yaklaştı ve iki parmağını Elena'nın yüzüne doğru  götürdü.

SPEKTRUM (Louis Tomlinson Fanf.-Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin