III. BÖLÜM

151 12 2
                                    

Maria'nın ölümünün ardından iki ay geçti. Bu iki ay içinde ona olan sevgim nasıl daha ilk günkü gibi taze kaldıysa şu anda hissettiğim öfke ve pişmanlık hala aynı.

İki aydır tek kelime etmedim, her sabah uyandığımda yorganın altında bir saat ağlıyorum, cenaze dışında odamdan dışarıya adım bile atmadım. Ağlamak dışında yaptığım tek şey diz üstü bilgisayarıma kod yazıp düşünmek.

Bugün yine kod yazarken Emily içeri girdi:

"Tamam , ablacığım artık hayata dönmelisin. Biliyorum sevdiğin birini kaybettin. İki ay boyunca şirketin batmaması için uğraşırken senden hâlâ ümitliydim.  Ama artık içimden bir ses bu umudun yalan olduğunu söylüyor. Hem Maria'da senin onun için bu kadar üzülüp de kendini yıpratmanı istemezdi." dedi.

"Haklısın, özür dilerim Emily." diye yanıtladım iki ay sonra ilk defa. "Ama senden son bir isteğim daha olacak. Şirketten benim için bir şey almalısın. 49. katta sağ tarafta 1512 numaralı bir cep saati var. Onu bana getirirsen eski hayatıma dönerim."

"Bu saat tam olarak ne işe yarıyor?" diye sordu ablam.

"Getirdikten sonra açıklarım." dedim.

"Tamam, gidiyorum." dedi kapıya doğru yönelerek.

"Emily, bir sorun var!" dedim hemen.

"Her zaman bir sorun vardır. Anlat bakalım!".

Bana doğru döndü, konuşmamdan dolayı mutlu olduğu belliydi. Bunun anlamı, geri dönmem için ne gerekiyorsa yapardı. Devam ettim:

"Herhangi bir kameranın senin binaya giriş yaptığını görmemesi lazım. Yoksa saati senin aldığın belli olur. O yüzden binaya giriş yapmadan önce yirmi dakikalığına tüm kameraları kısa devre yaptıracağım. İletişim için bunları al."

Hunter marka kulaklık uzattım, aldı ve kulağına taktı. Üzerindeki düğmeye basınca görünmez oldu. Böylece kimse göremeyecekti.

.....

"Girişteyim." dedi Emily.

"Tamam, kapattım. Unutma, sadece yirmi dakikan var." dedim.

Bir süre sonra

"Aldım." diye rapor verdi.

"Emily hemen oradan çıkman gerek! Güvenlik kameraları fark etmiş olabilir." dedim hemen.

Neyseki dışarı çıkmayı başardı.

.....

"Zaman makinesi, ha! Planın neydi Peter? Maria'yı kurtarmak için zamanda yolculuk yapmak mı?" diye bağırdı ablam kapıyı sertçe açarak.

"Hayır! Maria öldü! Kendi bulunduğum bir zamana gidersem zamanda bozukluk oluşur! Ben sadece uzak geçmişe gidip kafa dinlemek istiyorum. Birkaç saniye sonra yine burada olacağım." diye bağırdım.

Kapıyı yavaşça kapatarak:

"Peki, bu zaman yolculuğunu herhangi bir yan etkisi yok mu?"

"Var." dedim. "Ama yan etkisi bazı duyguları köreltmek olduğu için pek de umrumda değil."

Hızlıca atıldım ve elinden saati aldım. Zamanı rastgele geçmişe aldım ve birden kendimi XI. yüzyılda buldum.

Bundan sonrası ablamın gözünden aynen şöyle oldu: Bir anda ortadan kayboldum. On saniye sonra daha iri, daha güçlü ve tamamen siyahların içinde sırtında iki tane katanayla tekrar belirdim...

2049 NINJA: Katana [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin