Diana, yaşadığı ve koruduğu şehir olan İstanbul'a döndü. Martin ve Alex ise aynı şekilde Moskova'ya döndüler. Ben ise Emily ile biraz daha vakit geçirmek bahanesiyle New York'a dönmedim.
Mahkumların bulunduğu bodrum katına gizlice indim. Birazcık ilerledikten sonra
"Merhaba kardeşim." dedi kırmızı lazerlerin arkasından Black Samurai.
"Bazı sorularım var ve sen onları benim için cevaplayacaksın." dedim.
"Neyi anlamadın? Kardeşim olduğun için sadece iki soru sorma hakkı veriyorum."
"Bir mesaj iletmek için gönderildiğini söyledin. Seni kim gönderdi?" diye sordum.
"Sanırım sana tam olarak cevap veremeyeceğim tek soru bu. Beni en yakınındaki kişi gönderdi, Peter. Ama gelecekten tabi ki. Kim olduğunu bulmak sana kalmış. Ama ben ona gölge diyorum."
Kehanet aklıma geldi: "Gölge yendiğinde" Bunu sonradan daha iyi bir ortamda düşünmek için aklımın bir kenarına yazdım.
"Bana Uzokyum hakkındaki her şeyi anlat."
"Tabi ki, kardeşim."
...
New York'a döndükten beri iki gün geçti. Hunter Tech'e gittim ve bilgisayarımın başına oturdum. İlk olarak iş başvurularına baktım. En dikkatimi çeken isim Marco Mark'tı. Başvuruyu kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2049 NINJA: Katana [TAMAMLANDI]
FantasyPeter Hunter adında bir yetim ona mutluluk veren ve hayatına anlam katan tek şey olan sevgilisinin ölümünden sonra masumları korumak için Ninja olur. Ama o bir kahraman değildir, o halkın gözünde bir suçludur... .......... Adam çığlık atmaya başlayı...