11, ''Karanlığın bilmediği (?) yıldız''

2.3K 270 199
                                    

Bazı şeylere açıklık getirmenin zamanı geldi de, geçiyor.

Bana âşkın olduğuna inandırma çabalarını takdir ediyorum, ama inanmamanın yanında, inanmak da istemiyorum. O yüzden ne kadar çabalarsan çabala, üzerimde hiçbir etkin olmuyor.

Dünyadaki herkes iyi biri olamaz. İyi biri olmadığımı biliyorum, ki bunun yanında birinin beni sevmesini de beklemiyorum zaten. Yani benim gibi birini sevmen tamamiyle senin suçun, yaptıklarımı eleştiremez ve değişmemi bekleyemezsin. Ama senin için sadece gençlik hevesi olduğuma eminim, hiçbir şey ölene dek sürmez ve senin olduğunu düşündüğün hislerin de bir süre sonra tükenecek, ortada bana karşı hissettiğin hiçbir şey kalmayacaktır.

Ki bu en doğrusudur. Erkeklerden hoşlanmıyor olabilirim, ama eğer ciddi düşünmeseydin belki takılabilirdik bir süre, ama böyle şeyler hiç bana göre değildir. O yüzden hiç boşuna umutlanma.

Sana karşı dürüst olacağım, nedenini bilmediğim bir şekilde. Bazen yazdıkların etkiliyor beni, lanet ediyorum buna. Düşünüyorum, acaba gerçekten içimde bir yerlerde sadece kendimi düşünmediğim, bencil olmayan biri var mıdır diye. Ama komik geliyor bu bana, çünkü sanki öyle olamazmışım gibi hissediyorum.

Belki de olamam. İnsanların üzüntüleri beni etkilemiyor bile, buna engel olamıyorum.

Her neyse. Sana niye anlatıyorsam bunları?

Bak, benim neyimi sevdin bilmiyorum ama, eminim bana benzeyen ve 'sevgiye' inanan bir çok insan vardır. Benim çok zamanımı çaldığın söylenemez, ama kendi zamanını boşuna harcıyor ve gençliğini harap ediyorsun. İleride pişman olacağın şeyler yapıyorsun, eminim içinde bir yerlerde beni değiştirebileceğine dair bir inanç vardır, ama emin olabilirsin ki öyle bir şey asla, asla olmayacak.

Ne sevgiye inanacağım, ne erkeklerden hoşlanacağım, ne de sana bir şans verip, iyi biri olacağım. Boşuna ümitlenme.

Ve, nasıl bu kadar korkak biri olabilirsin ki? Gerçekten, hem salaksın hem korkak. Üzgün değilim ama korktuğunda seni korumak için yanında ben falan olmayacağım.

Anladığım üzere minik birisin sen, ve ben de senden büyük ve cesur biri olarak, seni koruyacağımı falan düşünüyorsun sanırım, ama inan ki dünyada böyle olan bir tek ben yokum. Bunu aklına sok.

Sana yakıştığımızı düşündüren nedir bilmiyorum ama, bence hiç yakışmayız. Herkesle yakışabilirim, ama seninle asla yakışamam. Erkeksin sen, sevgiye inanabilsem bile aynı cinsten iki insanın birbirini sevebilmesi o kadar saçma geliyor ki bana, daha normaline alışamamışken buna hiç anlam veremiyorum.

Yine sana yazma sebebimi bilmiyorum, ama aslında aklıma takılan bir kaç şey var, minik.

Farkettim ki, yazılarında benden hoşlanan şu 'sarışın' çocuktan çok bahsedip duruyorsun, amacın nedir? O çocuğu bana acındırıyor musun? Beni sevdiği için saygılı olmamı mı bekliyorsun?

Sakar insanları hiç sevmem. Onu zaten başından beri sevmiyordum, ama üzerime kahve döktüğünde daha da sinirlenmiştim ona, ne kadar sakar olduğunu anlamış oldum.

Ve pekala, çocuk kilolu değildi. Hatta çok zayıftı, kabul. Ama çirkindi. Kocaman dudakları, zayıf olmasına rağmen anlamadığım bir şekilde göz zevkimi bozan yüz hatları, ve iğrenç sarı saçlarıyla gerçekten kötü görünüyordu. Dolgun dudakları hiç sevmem ki ben, sevsem bile kızlarda severim zaten, erkeklerde gerçekten kötü görünüyor.

Buna rağmen başıma bela olan bu çocuğa nasıl iyi davranabilirim ki ben? Hakaret etmesem gitmeyecek gibiydi, ki etmeme rağmen yüzsüz gibi hâlâ peşimde dolanmaya devam ediyor, en çok da buna şaşırıyorum.

Sanki hiç ağlamamışsın gibi, sanki hiç sana kötü şeyler yapmamışım gibi, neden hâlâ beni değiştirmeye ve iyiliklerimi -varsa eğer- görmeye çalışıyorsun, Jimin?

Evet, sandığın aksine seni tanıyorum, biliyorum. Aslında umurumda değildin, ama şans eseri kim olduğunu öğrendim.

Şimdi ne yapacaksın?

star in love with darkness ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin