star in love with darkness ✔

3, ''Karanlığa hayran olan yıldız''

Al aşkım bu bölüm sana~ ArizonaKertenkelesi9

⭐

Gerçekten, yine kutuyu almış olman beni öyle şaşırtıyor ve mutlu ediyor ki, bunu sana açıklayamam.

Bu yazdıklarımı okuyunca gülüyor musun, beni merak ediyor musun, veya bana acıyor musun bilmiyorum ama teşekkürler, Min Yoongi. Az da olsa bunları yazma cesareti veriyorsun bana.

Bu sefer daha fazla kuru çiçek koymuştum kutuya, ve çizdiğim bir resmini daha koydum. Şey, gözüne falan girmeye çalıştığımı düşünüp yanlış anlama sakın. Sadece, eğer mutlu oluyorsan, bu beni de mutlu ediyor.

Ama Min Yoongi, bugün yine beni şaşırtmadın. Birinin daha kalbini parçaladın, hem de hiç umursamadan.

Kimseye yüz vermemen, elbette beni mutlu ediyor. Bir şansımız olmadığını biliyorum ama yine de seviniyorum işte. Ama cidden bu davranışların, insanları çileden çıkartır.

Ben bile üzülmüştüm, o sarışın saçlı çocuk erkeklerden hoşlanmıyor olduğunu bilmiyor olabilirdi, neden bu kadar aşağılamıştın ki onu? Hem sadece hoşlanıyorum demişti, cidden seni anlayamıyorum.

Şey, neyse. Artık yaptıklarını sorgulamaktan da yoruldum.

Ben yine de seni sevmeye, her zamanki gibi devam edeceğim. Yıldız karanlığa âşık olamaz mı?

Aslında kendime yıldız dememeliyim, ben yıldız değilim, olamam da. Bu kendini beğenmişliktir, bu da yapacağım son şey benim. Ama bir arkadaşım bana yıldız diyor sürekli, bu yüzden aklımda kalmış olmalı.

Sahi karanlık demişken, bu çok saçma bir tabir. Başka biri olsa daha güzel şeyler söylerdi sana, ama gerçekten öylesin Yoongi. Korkutucu ama güzel, soğuk ama mükemmelsin.

Acaba şuan, ne yapıyorsun? Ben mesela, sana duygularımı daha güzel anlatacak ne yazabilirim, onu düşünüyorum. Pek umurunda değil biliyorum, ama keşke umurunda olsaydı.

Şey, dertleşmeye hiç ihtiyacın oldu mu Yoongi? Eğer dertleşmek istersen, yardımcı olmayı çok isterim. Tabii bunun için karşına çıkmam gerekecek ama, eğer bu sana yardımcı olacaksa, düşünmeden karşına çıkarım.

Biliyor musun, gerçekten seni görmeden ve düşünmeden duramıyorum. Hep ikimizi hayal ediyorum, beraber. Bilmiyorum, seni hayallerimde kötü biri olarak değil de daha iyi biri olarak hayal ediyorum. Sanki değişebilmen mümkünmüş gibi, iyi biri olabilirmişsin gibi.

Hep aynı şeylerden bahsettiğimi biliyorum, ama kelimelerle aram pek iyi değildir Min Yoongi. Ama bu kalp, bu kalp bilmesen de sana ait. Ve hep öyle kalacak.

Şimdi, keşke yanımda olsan. Sarılsan bana, mutlu olsak beraber. Gidebildiğimiz yere kadar beraber gitsek. Pek mümkün değil sanki, sence?

Şey, acaba gerçekten bu yazdıklarımı okuyor musun? En merak ettiğim sorulardan biri bu, biraz boş konuşsam da eğer okuyorsan mutlu olurum.

Saçlarını farklı farklı renk yapmayı çok seviyorsun, değil mi Yoongi? Sarı, kahverengi, siyah... Hoşuna gidiyor ama, saçın ne kadar zarar görüyor haberin var mı? Lütfen, saçını sık sık boyama. Benim içim gidiyor, en azından kendini az da olsa seviyorsan dikkat et.

Ah, şey, daha devam etmek isterdim ama şuan uzakta bir köpek görüyorum ve buraya gelmesinden korkuyorum. Köpeklerden de çok korkarım, o yüzden üzülerekten yazımı burada bitiriyorum.

Seni çok çok seviyorum.

DS'

⭐

Yoongi okumayı bitirdiği kağıdı masaya koyduktan sonra, aynı Jimin'in dediği gibi kendi kendine gülmeye başladı. Ama yazılan şeylere değil, daha çok bunları yazan kişinin erkek olmasına gülüyordu. Çok tuhaftı bir erkeğin onu sevmesi, ayrıca da sinir bozucu. Ayrıca başına ilk defa böyle bir şey gelmiyordu, daha önce bir çok kişiden böyle yazılar almıştı. Ama onlar Yoongi'nin kurumuş çiçek sevdiğini bilmiyorlardı, veya Yoongi'nin resmini çizmemişlerdi. 

Yine de böyle gizli işlerdi sevmezdi Yoongi, bu yazılanları okumasının tek sebebi belki kim olduğu hakkında bir ipucu bulabilmesiydi ve bulmuştu da. İkinci sınıftı, ve sürekli ders çalışıyordu, yani inek biriydi. Yoongi onu bulmak istiyordu çünkü bu yazdığı aptalca şeyleri yüzüne vurmak istiyordu, ona göre bunları yazan kişi çok salak biriydi ve düşünceleri de saçmaydı. 

Yoongi kutunun içinden çıkardığı kuru çiçekleri bir kenara koyduktan sonra, kutunun dibine baktı ve çizilmiş kendi resmini gördü. Resimleri çok severdi Yoongi, bu yüzden de hevesle kendi resmini eline almış ve incelemeye başlamıştı. Jimin'in onu çizdiği ilk resim de çok güzeldi, şuan elinde tuttuğu resim de. Nasıl böyle bir yeteneği olduğunu aklı almıyordu, ama yine de bu aptal biri olduğu gerçeğini değiştirmezdi.

''Karanlıkmışım,'' güldü Yoongi kağıtta yazanlar aklına geldiğinde. ''düşününce mantıklı geliyor gibi, ama bir karanlığa nasıl böyle düşebilirsin ki?''

Yoongi Jimin'in gerçekten çok saf olduğunu anlamıştı, yazdıklarından da belliydi zaten. Ama bir yandan da Yoongi'yi gözetliyor ve hakkında çoğu şeyi biliyor oluşu, Yoongi'yi fazlasıyla şaşırtmıştı. İstemeden de olsa etrafına daha fazla dikkat etmeye çalışıyordu, ama yine de onu gizliden izleyen birini göremiyordu.

''Şu DS ne anlama geliyor acaba?'' Yoongi aklına takılan şeyle kaşlarını çatarken, bunu içten içe fazla merak ettiğini farketti. ''İsminin kısaltması mı? Hayır, o kadar da aptal olamaz...'' elindeki resmi masanın üzerine koyduktan sonra, arkasına yaslandı ve istemsizce düşünmeye başladı. 

Bu çocuk onu gerçekten seviyor gibiydi, saçları zarar görmesin diye daha az boyamasını bile söylemişti ama yine de Yoongi'nin umurunda değildi. Ona göre saçmaydı böyle şeyler, aşk diye bir şey yoktu ve aşkın onu değiştirebileceği de tümüyle saçmalıktı. Büyük ihtimalle bu gizemli çocuk da takıntılı biriydi sadece, böyle düşünüyordu Yoongi.

Yoongi insanlara kötü davranıyordu evet, ama sadece içinden geldiği gibi davranıyordu. Kimse ona bunun doğrusu öğretmemiş, kimse yaptıklarına yanlış dememişti daha önce. Evet, kimse.

Çünkü Yoongi, çok mükemmel ve etkileyici bir insandı. Sesi karşısında insanlar donup kalıyordu, bakışları altında eziliyorlardı ve ona bir şey diyemiyorlardı. Ama Jimin ilk adımı atmıştı, gizli bir şekilde olsa bile. 

Yoongi ona gönderilen mektupları, -yani Jimin'in tabiriyle mektuptu, tekrardan okumaya ve cevap vermeye karar verdi. Hemen cevap vermeyecekti tabii, ama gizemli çocuk bunu yapmaya devam ederse Yoongi büyük ihtimal kendine engel olamayıp düşüncelerini dile getirecekti. 

Tabii bunun üzerine Jimin'in eli ayağı birbine dolaşacak ve ne cevap vereceğini bilemeyecekti, sonuçta koskoca Min Yoongi ona cevap vermiş olacaktı.

⭐