Jimin okulu bittikten sonra hep yaptığı gibi Yoongi'ye yazı yazmak için aynı ağacın kenarına sinmiş, çantasındaki kurumuş çiçekleri ve Yoongi'yi çizdiği resmi kutuya koyuyordu. Nedensizce yazıyı burada yazıyordu Jimin, okulda veya evde kolaylıkla yazabilirdi ama orada yazmak daha iyi geliyordu ona, belki de bunun sebebi karşısında Yoongi'nin evinin oluşuydu.
Jimin çantasından bir kalem ve kağıt çıkardıktan sonra, karşısındaki eve baktı bir süre. Yoongi'nin onu aramayışı mutlu ediyordu Jimin'i, ama bir yandan da gözetlenip gözetlenmediğini bilmek onu ürkütüyordu. Jimin ne yazacağını düşünmeye başlayıp evi incelerken, kapının önünde gördüğü bir kutuyla istemsizce kaşları çatılmıştı. Kutu, onun hep kullandığı kutuya benziyordu. Oysa ki Yoongi Jimin'in dikkatini çekmek için verdiği kutulardan birine kağıdı koymuştu, ama Jimin bunu bilmiyordu tabii.
''Bu da neyin nesi, dün Yoongi almamış mıydı kutumu?'' Jimin görmüştü dün Yoongi'nin kutuyu aldığını, ama yine de istemsizce yüzü düşmüştü.
Jimin merakına yenik düşüp eşyalarını bir çırpıda çantasına geri koydu ve boş kutuyu da eline aldıktan sonra, hızlıca karşıya geçti. Korkuyordu aslında biraz Yoongi onu görür diye, ama yine de merak ediyordu işte.
Kutunun önüne geldikten sonra eğildi ve üzerini incelemeye başladı Jimin. Ne not vardı, ne de başka bir şey. Kendisinin gönderdiği kutu olduğundan emindi, bu yüzden kısa bir süre tereddütte kalsa da sonunda açmaya karar verdi. Elindeki boş kutuyu bir kenara bıraktı ve önündeki kutuyu açtı. Gördüğü görüntü karşısında, yüzü şaşkın bir hal almıştı. Kutuda sadece katlanmış bir kağıt parçası vardı.
''Hediyelerimi alıp yazımı bırakmış mı yoksa?'' dedi Jimin dudaklarını büzerken. Kağıdı eline aldığında ise, üzerinde yazan yazı kalbinin kısa bir an teklemesine sebep olmuştu.
Gizemli çocuğa yazıyordu ve Jimin, bunu Yoongi'nin yazmış olma ihtimalinin gerçek olabileceğini düşündükçe başının döndüğünü hissediyordu. İçini büyük bir heyecan kaplamıştı, belki de yanlış anlamıştı ama bu heyecan ve sevinç onun için yeter de artardı bile.
Elleri titremeye başlarken, o an neden bu kağıdın bir kutuda olduğunu sorgulamadı Jimin. Yoongi'nin yazısının ne de güzel olduğunu düşündü, aynı kendisi gibi.
Ne kadar içi içini yese de kağıdı geri kutuya koydu Jimin, sonra da yanındaki kutuyu da alarak yeniden karşı kaldırıma geçti. Ağacın arkasına saklandıktan sonra, iki kutuyu da yere bıraktı ve gözünün önüne gelen saç tutamlarını düzelttikten sonra kutunun içindeki kağıdı aldı eline. Yavaşça katlanmış kağıdı açtı. Okumaya başlamadan önce, derin bir nefes verdi ve kalbi hızlı hızlı atarken okumaya başladı.
Her kelimeyi okurken bunu gerçekten Yoongi'nin yazdığına inanamıyordu Jimin. Böyle biri olduğunu biliyordu zaten, o yüzden yazdıkları pek kötü etkilememişti onu. Yazının başını okurken keşke kız ve güzel olsaydım diye geçirdi içinden Jimin, dediği gibi her şey o zaman daha kolay olurdu.
Gerçekten Yoongi'nin ona cevap vermesini beklemiyordu, Yoongi de Jimin gibi inanamıyordu bu duruma.
Yine kabaydı Yoongi, ama Jimin'e ona yazması için izin vermesi kalbine su serpiştirmişti Jimin'in. Ayrıca Jimin şimdi Yoongi ile konuşmuş sayılırdı, bu da inanılamayacak bir şeydi ve Jimin çok mutluydu.
Jimin o an mallık yapacağını biliyor olsa bile, kağıdı kokladı belki Yoongi'nin kokusu sinmiştir diye. Ama ne Yoongi'nin kokusunu hissetmişti, ne de başka bir kokuyu. Derin bir nefes verirken, yüzüne buruk bir gülümseme yerleşmişti çünkü aklına Yoongi'nin bir kızla buluşacağı gerçeği gelmişti. Zaten üç dört günde bir başka kişilerle buluşup görüştüğünü biliyordu, ama bizzat Yoongi'nin bunu söylemesi kalbini kırmıştı Jimin'in.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star in love with darkness ✔
FanfictionPark Jimin umutsuz bir âşıktı ve sevdiceğine hazırladığı minik hediyelerle ona mektuplar yollarken, acımasız Min Yoongi tüm bunları küçük görüyordu.