Yoongi, ben çok endişeliyim.
İyi olduğunu söylüyorsun ama, umarım cidden iyisindir. Seni öyle görünce ağlayacağımı hissettim. Canın acıdı, canım gitti.
Nedensizce kendimi suçlu gibi hissediyorum. Benden büyüksün pekala ama, yine de belki seni koruyabilirdim. O çocuk, yani senden hoşlandığını söyleyen çocuk başına bela oldu sanırım. Sakar biri olduğu kesin, sıcak kahveyi üstüne dökmesinin başka açıklaması olamaz.
Tabii sinirini üstünden çıkardın baya, ona şüphem yok. Çocuk gitgide gözünden düşüyor gibi. Neyse bu önemli değil, asıl önemli olan sensin ve ben kafayı yiyeceğim.
Çığlık attım, biliyor musun? Ama içimden. Oraya gelip acını bir şekilde hafifletmek istedim, ama yapamadım. İyi ki başkaları yardım etti sana, ama etmemeleri pek mümkün değil tabii. Seni çok seviyorlar, malum.
Ya, gelip sarılsaydım sana, anında diner miydi acın?
Şey, neyse. Bugün kendini sıkacak şeyler giymemiştin, çok mutlu oldum. Sanırım sıcaklamamışsındır, öyle umuyorum. Ve ah... Sana farkettiğim bir şeyi söylemek istiyorum, ama lütfen yanlış anlama.
Normalde etrafına çok bakan biri değilsin, Yoongi. Yani bakarsın ama bakma sebebin genelde güzel birini bulmak oluyor... Neyse. Bu sıralar sık sık etrafına baktığını farkettim. Neden böyle yaptığını anlamlandıramıyordum, ama bir süre sonra yanlış da olsa anlamış olabilirim.
Seni gizlice gözetleyen birilerini yakalama peşinde misin? Örneğin, beni? Bu çok saçma bir ihtimal gibi geliyor, çünkü şuana kadar beni bulmak istesen bulabilirdin. O zaman başka bir sorun mu var? Yani şey, istersen bana söyleyebilirsin. Elimden geldiğince sana yardımcı olmaya çalışırım.
Bugün hava sıcak ama çok güzel, güneş ayrı bir manzara ile parlıyordu sanki. Senin de hoşuna gitti mi? Böyle havaları sever misin? Bunu bilmiyorum mesela. Zaten bir insanı ne kadar tanırsan tanı, onun hakkındaki her şeyi bilemezsin. Bunu kabullenmemiz gerek.
Min Yoongi, isminin çok güzel olduğunu biliyor muydun? Tabiki de biliyordun, bilmemen mümkün mü? Senin gibi, çok mükemmel bir ismin var. Çok yakışıyor ayrıca sana, sürekli ismini söyleyesim geliyor.
Az önce aklıma bir şey geldi Yoongi, öyle güzel bir şeydi ki bu kalbimin bir an durduğunu hissettim. Sana söylemek istemiyorum aslında, çünkü biliyorum kahkahalarla gülersin aklıma gelen şeye. Ama kendime engel olamıyorum artık, çoğu şeyi içimde tutmaktan yoruldum ve artık rahatlamaya ihtiyacım var.
Şey, soyadının soyadım olduğunu düşündüm bir an. Öyle utanıyorum ki bunu yazarken, sana anlatamam. Düşündüğüm şeyden değil aslında utandığım, asıl utanç verici olan bunu sana yazmam. Ama biliyor musun, bu hayal benim başıma gelecek en güzel hayallerimden biri olurdu herhalde.
Zaten, hayallerimin tamamını sen oluşturuyorsun.
Benden az da olsa hoşlantı duyman, beraber uyumamız, beraber yaşamamız, yaptıklarımla yüzüne bir gülümseme yerleştirebilmem, yıldız ve karanlık olarak birleşip en güzel gece manzarasını oluşturmamız... Biliyor musun, bunlar sadece senin de içinde olduğun hayallerimin yalnızca ufak bir kısmı.
Acaba, gerçekten de öpüşmek nasıl bir duygu? Ne kadar güzel hissettiriyor da insanlar sürekli öpüşüyor? Şey, ben... Ah, nasıl söylesem bilemiyorum Yoongi.
Ben bir karar aldım. Bu kararın sonuna kadar arkasındayım, asla da vazgeçmeye niyetim yok.
Şimdiye kadar hiç öpüşmemiştim ya, Yoongi. Bilirsin. Bundan sonra da öpüşmemeye devam etme kararı aldım. Daha doğrusu, haberin olmasa da dudaklarımı sadece sana özel kıldım.
Çünkü ben, dudaklarımı başkasının öpmesini istemiyorum. Şey, bunu yazdığıma pişman olacağım büyük ihtimal ama beni sadece senin öpmeni istiyorum. Ki sen beni sonsuza kadar da öpmesen, ben yine de başkasını öpmemekte kararlıyım.
Başkası öpmesin dudaklarımı. Başkası bakmasın bana. Başkası sarılmasın bana, başkası tutmasın elimi. Sadece sen bak bana. Sadece sen öp. Sadece sen dokun, sadece sen sev. Sadece sen tut elimi.
Şey, ah. Bir şeyi unuttum. Bunu yazdığım kişi Min Yoongiydi, değil mi? O yüzden büyük ihtimalle, sen hariç herkes yapabilir bu dediklerimi. Ne güzel ama...
Kalbim, alışık değil böyle şeylere. Beni ne hallere getirdiğinin farkındasın, değil mi? Umarım farkındasındır.
Neyse, bu sefer sen gülerken çektiğim bir fotoğrafını çizmeye çalıştım. Pek hoş olmadı ama, diş etlerinle beraber o kadar güzelsin ki benim seni kötü çizmem hiçbir şeyi değiştirmiyor. Şey bir de, çizerken azıcık kalp krizi geçirmiş olabilirim, bünyeme hiç iyi gelmiyorsun da.
Yaz geliyor, hava da gitgide sıcaklıyor. Ama yağmur da mevsime ters bir şekilde durmak bilmiyor, bu yüzden sık sık hava durumuna bakmayı unutma. Ben unutabilirim, bu yüzden sana bilgi veremeyebilirim.
Görüşürüz, unutma ki bir çift göz seni hep gizliden izliyor olacak.
Seni tüm kalbinle seven yıldızın.
DS'
⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star in love with darkness ✔
FanfictionPark Jimin umutsuz bir âşıktı ve sevdiceğine hazırladığı minik hediyelerle ona mektuplar yollarken, acımasız Min Yoongi tüm bunları küçük görüyordu.